Ayfer Kara hayatin iÇİnden yabancılar İçin Türkçe Metinler (A2-B1) Minsk «Kolorgrad»



Yüklə 7,49 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə105/211
tarix20.10.2023
ölçüsü7,49 Mb.
#157927
1   ...   101   102   103   104   105   106   107   108   ...   211
ayfer kara hayatin icinden turkce metinler a2 b1

patlak
, sökük ayakkabıları dizdiler.
Satıcı taburesine oturdu; Hasan da merâkla 
karşısına geçti. Hasan’ın bu dört yanı duvarlı, tek kat, 
basık
ve toprak evde öyle canı 
sıkılıyordu ki... Şaşarak eğlenerek seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki 
tarafı 
keskin,
incecik, 
sapsız
bıçağıyla kesişine; ağzına bir avuç 
çivi
dolduruşuna,
sonra 
bunları birer birer, İstanbul’da gördüğü maymun gibi 
avurd
undan çıkarıp ayakkabıların 
altına çabuk çabuk 
mıhlayış
ına; deri parçalarını, pis bir suya koyup ıslatışına; pis 


127 
çanaktaki 
tutkala
parmağını daldırıp tabanlara sürüşüne; hepsine
bakıyordu. Susuyor ve 
bakıyordu. Bir aralık nerede ve kimlerle olduğunu keyfinden unuttu ve ana
diliyle sordu: 
-
Çiviler ağzına batmaz mı senin? 
Eskici başını hayretle işinden kaldırdı. Uzun uzun Hasan’ın yüzüne baktı:

Türk çocuğu musun be?
Hasan: 
— 
İstanbul’dan geldim. 
Eskici: 

Ben de o taraflardan... İzmit’ten! 
Eskicide saç sakal dağınık, göğsü 
bağır 
açık, pantolonu dizlerinden 
yamalı
, dişleri 
eksik ve suratı sarı, sapsarıydı; gözlerinin beyazına kadar sarıydı. Türkçe bildiği ve 
İstanbul taraflarından geldiği için Hasan, şimdi onun sâde işine değil, yüzüne de dikkatle 
bakmıştı. Göğsünün ortasında, tıpkı çenesindeki sakalı andıran 
kırçıl
, seyrek bir 
tutam
kıl 
vardı. Dişsizlikten peltek çıkan bir sesle tekrâr sordu:

Ne diye düştün bu cehennemin ortasına sen?
Hasan anladığı kadar anlattı. Sonra Kanlıca’daki evlerini târif etti; komşusunun oğlu 
Mahmut’la balık tuttuklarını, anası doktora giderken tünelden geçtiklerini, bir kere de 
kapıya beyâz boyalı hasta otomobili geldiğini, içinde yatak olduğunu söyledi. Bir aralık da 
kendisi sordu:

Sen niye buradasın? 
Öteki başını ve elini şöyle salladı, uzun iş anlamında... ve mırıldandı:

Bir 
kabâhat
işledik de kaçtık! Asıl konuşan Hasan’dı, altı aydan beri susan Hasan... 
Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan, yanakları sevincinden pembe pembe
dudakları taze, 

Yüklə 7,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   101   102   103   104   105   106   107   108   ...   211




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin