244
Kayırmak:
Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak.
Örnek: Öğretmen, Ayşe ne yaparsa yapsın onu kayırıyor, diğerlerini hiç görmüyor.
Aşağılamak:
Küçültücü davranışlarda bulunmak, küçümsemek.
Örnek: Patronum beni dâimâ aşağılıyor ve vizyonsuzlukla suçluyor beni.
Patlamak:
Nesnelerin iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılması.
Ses çıkararak dağılmak.
Örnek: Sokakta bir bomba patladı.
Dostları ilə paylaş: