39
Adâletli olmak:
Herkese eşit davranmak.
Örnek: Annem bize kurabiyeleri verirken adâletli olmaya çalışır.
Ekmek:
Toprağa tohum, fide gibi bir şey sokmak.
Örnek: Bugün bahçeye salatalık ektim, yarın da domates ekeceğim.
Yaşlanmak
:
İhtiyarlamak.
Örnek: Köpeğim 13 yaşında, artık yaşlandı, eskisi gibi koşamıyor.
Güvenmek
:
İnanmak, ummak.
Örnek: Ben babamın parasına güvenmiyorum, kendim çok çalışıyorum.
Çiğköfte yoğurmak:
Çiğköfte yapmak, çiğköfteyi elle karıştırıp ezmek.
Kadayıf kızartmak:
Fırında
kadayıfı pişirmek.
Misâfir kendi rızkıyla gelir:
Misâfirin geldiği evde yiyecek bulunmayabilir ama misâfir
geldiği sırada beklenmedik bir yerden yiyecek gelebilir.
Misâfir umduğunu değil, bulduğunu yer:
Konuk, ev sâhibinin kendisine çok şeyler ikrâm
etmesini bekleyebilir ama ev sâhibi ona ancak evinde bulunanı sunar.
Dostları ilə paylaş: