9
Sorular 1-10. Doğru seçeneği işaretleyin. A, B, C ve D.
S 1. Parçada geçen Kerbela sözcüğü nasıl
anlam taşıyor?
A)
yer anlamınıtaşıyor
B)
hasil almakanlamını taşıyor
C)
bayram olmakanlamını taşıyor
D)
üzülmek anlamını taşıyor
S 2.Parçada geçen „açlık grevi yapmak”
deyimi hangi anlamda kullanılmaktadır?
A)
razı olmak
B)
açlık ilan etmek
C)
problemi çözmek
D)
ciddi olmak
S 3. Parçaya göre Hüseyn nasıl bir insan.
A)
kötümser
B)
hareketli
C)
ciddi
D)
cimri
S 4.Metinde geçen mukavele sözcüğü nasıl
anlamda gelmektedir?
A)
söz
B)
karşılıklı konuşma
C)
anlaşma
D)
görüşme
S 5. Metindeki hoyrat sözü hangi anlamda
gelmektedir?
A)
yaramaz
B)
sakin
C)
kaba
D)
güleryüzlü
S 6.Parçada geçen „surat asmak” deyimi
hangi anlamda kullanılmamaktadır?
A)
üzulmek
B)
kızmak
C)
kırılmak
D)
darılmak
S 7. Parçada geçen „benim modelim
gibidir”deyimine aşağıdakilerden hangisi
uygundur?
A)
aynı
B)
yaramaz
C)
zayıf
D)
taklid eden
S 8. Parçada geçen “vahşi tabiatlı” deyimi
nasıl anlamda kullanılmış?
A)
sert huylu
B)
kızgın
C)
nazik
D)
üzgün
S9.
Feridenin
babası
nedeneşini
kaybettikten sonra İstanbul’a dönmek içine
sinmemiş?
A)
çok üzüldüğü için
B)
akrabalarıyla karşılaşmaktan çekindiği
için
C)
kendisini kavga etmekten sakladığı için
D)
yorulmuş olduğu için
S 10. Metinde geçen yalı sözcüğünün anlamı
nedir?
A)
Su kıyısında yapılmış ev
B)
Ormanlıkta yapılmış ev
C)
Şehir merkezinde yapılmış ev
D)
Şehir dışında yapılmış ev
BÖLÜM 2
11-20 sorular aşağıdaki parçaya göre cevaplandırılacak.
Çırağan Sarayı
10
Çırağan’ın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda “Kazancıoğlu
Bahçeleri” diye bilinirdi. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve
bahçeler Lale Devri diye bilinen ‘Çiçek ve Müzik Aşkı’ döneminin
en önemli simgelerinden
sayılmıştır. Bu dönem, bir eğlence olduğu kadar bir kültür parlaklığı devriydi.
Dönemin
hükümdarı olan III. Ahmet buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azam’ı İbrahim Paşa’ya hediye etmiş
ve ilk yalı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III.Ahmet’in kızı) için inşa
ettirilmiştir. Kendisi burada Çırağan Şenlikleri denilen meş’ale şenliklerini düzenletmiştir. İşte bu
olaylar dolayısıyla bu alan Farsça’da ışık anlamına gelen ‘Çırağan’ ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Sultan II. Mahmut 1834’te bu alanı yeniden yapılandırma kararı alır. Önce mevcut olan yalıyı
yıktırır. Yapının etrafında bulunan okul ve cami ortadan kaldırılır ve mevlevihane yakınında
bulunan bir yalıya nakledilir. Yeni saray için büyük ölçüde ahşap kullanılır gibi görünmesine
rağmen esas bölümün temelinin yapımında tamamen taş kullanılmıştır. 40
adet sütun dikilerek
klasik bir görünüm verilmiştir.
Abdülmecit 1857’de Sultan II.Mahmut’un yaptırdığı ilk sarayı yıktırmış. Batı mimarisi tarzında
bir saray yaptırmayı planlamış. Ancak 1863’te vefat ettiğinden ve parasal sıkıntılar yüzünden
sarayın yapımı yarım kalmıştır.
Abdülaziz, yeni sarayın inşaatını 1871’de tamamlatmış ancak stil olarak batı değil, doğu mimarisi
seçilmiş ve Kuzey Afrika İslam Mimarisi uygulanmıştır. Sarayın müteahhitliğini Sarkis Balyan ve
ortağı Kirkor Narsisyan yapmıştır. Eski Çırağan Sarayı’nın tahta binası yıkılarak yerine yenisinin
taştan temelleri konmuştur. Sarayın paha biçilmez işlemeli kapılarından bin altın değerinde olan
biri Vortik Kemhacıyan’ın elinden çıkmış. Sultan II. Abdülhamid bu kapılardan bir tanesini, onları
çok beğenen dostu Almanya İmparatoru Kayzer II. Wilhelm’e armağan etmiştir. Dünyanın her
yanından nadide mermer, porfir, sedef gibi maddeler getirtilerek sarayın yapımı için kullanılmıştır.
Yalnız sahil inşasında 400.000 Osmanlı lirası harcanmıştır. Yapımına 1863’te başlanan Çırağan
Sarayı 1871’de bitirilirken 2,5 milyon altın harcanmıştır.
Son kez 1876 yılının Mart ayında buraya gelerek bir
süre dinlenen Sultan Abdülaziz, halk
arasında Beşiktaş Mevlevîhânesi’nin yıktırılarak saray arsasına katılmasının uğursuzluk getireceği
gibi söylentiler çıkması üzerine Çırağan Sarayı’nı terk ederek Dolmabahçe Sarayına yerleşmiştir.
Sultan Albdülaziz’in yeğeni olan V.Murat 30 Mayıs 1876’da padişah olmuş, 31 Ağustos 1876’da
tahttan akli dengesini yitirdiği için indirilmiş ve bugün Beşiktaş Lisesi olarak kullanılan Harem
binasına nakledilmiştir. 29 Ağustos 1904 tarihinde de bu ikametgahında vefat etmiştir.
14Kasım1909’da Çırağan Sarayı Meclis-i Mebusan Binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu
dönemde sarayda II.Abdülhamid’in büyük sanat koleksiyonundan Rembrandt ve Ayvazovski’nin
eserlerine yer verilmiştir.
20 Ocak 1910 yılında Meclis-i Mebusan Salonu’nun üst bölümünde ve çatı katındaki kalorifer
bacasından çıkan bir yangınla saray 5 saat içerinde yanmıştır.
Çok değerli antikalar,
II.Abdülhamid’in özel koleksiyonu ve V.Murat’ın kütüphanesi de yanarak kül olmuştur.
I.Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgal altında bulunduğu dönem içerisinde Çırağan Sarayı
harabeleri ‘Bizo Kışlası’ ismiyle bir Fransız istihkam kıtası tarafından kullanılmıştır.
1930’da Saray’ın bahçesi, Beşiktaş Futbol Kulübü tarafından ulu ağaçlar kesilerek “Şeref Stadı”
adıyla bir futbol sahası haline getirilmişti.
Daha sonradan da Prof. Bonatz ve ünlü Türk mimarı Prof. Sedat Hakkı Eldem tarafından, buraya
turistik bir otel yapılmak üzere tetkiklerde bulunulmuştur. 1946 yılında Saray’ın bodrum katında
bulunan mevlevi dervişlerine ait mezarlar, bir istihkam yüzbaşısının altın aramak için yaptığı
kazılarda tahrip edilmiş aynı yıl içerisinde Saray çıkarılan bir kanunla İstanbul
Büyükşehir
Belediyesi’ne bırakılmıştır.
11
1987 yılında otel olarak kullanılmak amacıyla Japon Kumagai Gumi ve Türk Yüksek İnşaat
tarafından restorasyonuna başlanmış 1990 yılında otel 1992 yılında ise Saray hizmete açılmıştır.
Uzun süren tasarım ve inşaat çalışmaları sonrasında “Çırağan Sarayı Oteli” 1990 yılında açıldı.
Tarihi Saray ise kapılarını 1992 yılında açtı.
Saray’da bundan sonra yapılan restorasyon ise 20 Nisan 2006’da bitirildi ve Saray süitleri
tamamen yenilendi.
Değerlendirme
Haliç
ve
Boğaziçi
’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray, köşkleri ve yapıtlar için
tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan’da
1910 yılında yanmıştı. Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında
Sultan Abdülaziz
tarafından
Saray Mimarı
Sarkis Balyan
’a yaptırılmıştı. 4 yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve
tavanı ahşap, duvarları ise mermer kaplıydı. Yapımı için Avrupa devletlerinden borç alınmıştır.
Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş mekânlar tamamlardı. Odalar nadide
halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi’nin diğer sarayları
gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekân olmuştu. Renkli mermerle süslenmiş cepheleri,
abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki
Yıldız Sarayına
bir köprü ile bağlanmıştı. Cadde tarafı
yüksek duvarlar ile çevriliydi.
Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave
edilen eklentiler ile bir sahil oteline dönüştürülmüştür.
Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır. Yine birçok basın ve halkla
ilişkiler ajansı tarafından hemen her gün bir başka basın toplantısına da ev sahipliği yapar.
Dostları ilə paylaş: