Fatma Girik-Memduh Ün
17
mü? Yoksa koşullara adapte olmak için bir uğraş içine
mi girdiniz?
emduh Ün: Demin bahsettiğimiz o sistem kayboldu.
İşletmeler, bonolar kayboldu. Bambaşka bir ortam
geldi.
M
atma Girik: Sinemalar kayboldu. İş merkezi oldu si-
nemalar.
emduh Ün: Tabii o da var. Sistem çöktü. Türkiye’de
60’lı 70’li yıllarda iki yüze yakın sinema vardı yazlık
ve kışlık olarak. Bu bir ara 80’lerle yüz yirmiye kadar düş-
tü. Bir işi yapıyorsunuz, pazarlayacaksınız. Alıcısı olmazsa
ne yapacaksınız? Videolar ve TV ve sonra da Warner
Bros’lar, UIP’ler sistemi tamamen değiştirdi. New York’ta
bir film vizyona girdiğinde Türkiye’de aynı anda girer hale
geldi. Ortak oynuyorlar sinemalarda ve bu sinemalar üze-
rinde de bağlantıları var. Türkiye’nin her ilindeki sinema-
larla, yalnız bizim filmimizi oynatacaksın, diye bir bağlantı
kuruyorlar. Bu sinemaların bazıları UIP’ ye, bazıları da
Warner Bros’a bağlı oluyor. Özerk olarak film gösteren,
Alkazar Sineması gibi, çok az sinema var. Fransa’da Avru-
pa Sineması’nı ayakta tutabilmek için kurulmuş olan
Eurimages denilen bir kurum var. Buna devletler üye. Av-
rupa filmi göstermek için bir sinema açmak isterseniz size
yardım ediyor ve o sinemada yalnız Avrupa filmi gösterebi-
liyorsunuz. Amerikan filmi gösteremiyorsunuz. Şimdiki
Beyoğlu ve Alkazar sinemaları bu sinemalardan.
Eurimages ayrıca şunu da yapıyor; İngilizce tretman,
sinopsis, senaryo gönderip başvuruyorsunuz, bütçe oluş-
turuyorsunuz, bu bütçeyi kendilerine göre inceliyorlar ve
filmin en fazla % 20’si kadar para veriyorlar. Türkiye’de
filmlerin bütçeleri çok ucuz. Onun için biz filmciler oraya
başvurduğumuz zaman bütçeyi üç misli yapıyoruz. Diye-
lim ki 1 milyon dolara yapacaksak 3 milyon gösteriyoruz
ki, fazla bir miktar para alabilelim. Ama bu üçkağıdı öğ-
rendikleri için, şimdi daha titiz davranıyorlar. Bu parayı;
Avrupa sinemasını ayakta tutmak ve ayağa kaldırmak için
Dostları ilə paylaş: