rihte sinemacılık itibarlı bir meslek değildi. Kararım çerçe-
yapmaya hazır olduğumu söyledim. Bana en alt işi verdi-
türmek, isteyenlere çay götürmek gibi işleri yaptım. O ta-
tesadüf eseri tanıştık. Sami Ayanoğlu’nu montaj yaparken
Halit Refiğ
85
Ertesi sene, ben çalışırken İngiltere’ye giden arkadaş-
larımın anlattığı maceralar bende İngiltere’ye gitme isteği
uyandırdı. Orada sinema eğitimi veren kuruluşlar olduğu-
nu bildiğim için İngiltere’ye gittim. Dört aylık bir Londra
havası aldım. Orada çok fazla kitap edindim. İşin sadece
mekanik tarafıyla değil, teorik tarafıyla da ilgilenmek isti-
yordum. Temel teori kitaplarını toplayarak kendi kendimi
yetiştirmeye karar verdim. Kesintisiz olarak işime odakla-
nabilmem için askerlik engeli de ortadan kalkmalıydı. Bu
nedenle Türkiye’ye döndüm. 1953’te yedek subay topçu
okuluna girdim. O tarihte Kore Savaşı devam ediyordu ve
İngilizce bilenlerden gönüllü yedek subay alınacaktı. U-
zakdoğu’yu görme merakım yüzünden gönüllü oldum. Ben
Kore’ye gitmeden önce orada ateşkes imzalandı; fakat ger-
gin askeri durum devam etmekteydi. İngilizce bildiğim için
Amerikan birliklerinde irtibat görevi yaptım. Orada ilk ka-
meramı, montaj masamı, perdemi edindim ve kendime bir
düzen kurdum. İlk filmlerimi Kore’deki düğün ve cenaze
törenleri, Türk askerinin karşılanışı gibi konularda çektim.
Türkiye’ye döndüğüm zaman ‘The Times’ın Türkçe nüshası
sayabileceğimiz ‘Akis’ dergisinin sinema yazarı oldum.
Dostları ilə paylaş: