TÜRKÇENİN OĞUZ SAHASININ İKİ VATAN ŞAİRİ: BAHTİYAR VAHAPZADE VE
ABDÜLFETTAH RAUF’UN “VATAN” TEMALI ŞİİRLERİ ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI
BİR İNCELEME
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
139
Asıl mânasını halk şimdi anlar...” (Şehitler)
Şaire göre Azerbaycan Türk’ü 70 yılın yalanına kanmış ve Kızılordu
için abide bile dikmiştir. Kızılordu daha dün kendi saflarında asker olan
Türkleri katletmiştir. Şair “Asıl mânasını halk şimdi anlar” diyerek başa gelen
bu bela vesilesiyle halkın gerçekleri tam olarak göreceğini de belirtiyor.
Çünkü Kızılordu, toplanan kalabalığın derdinin ne olduğunu sormadan
katliam yapmıştır:
“Ne istiyor cemaat? Belki bıkmış canından?
Şikâyete çıkmıştır belki güzeranından?
79
Belki boş dükkânları dolu görmek istiyor?
Belki kazandığından çok götürmek istiyor?
Belki maaş dâvası?
Belki menzil dâvası?
Nedir bu hak dâvası, nedir bu il dâvası?
Birce soran oldu mu?” (Şehitler)
B. Vahapzade, “Şehitler” poemasının “Başlangıç” bölümünde
vatanın içine düştüğü duruma dair geniş bir değerlendirme yapar. Gelinen
süreçte Azerbaycan Türk’ü, aslında kendisinde bütün dertlerine çare olacak
imkânlar var iken, imkânsızlıklar içerisinde kalmıştır:
“Kendim kaldım çırasız, bin çıraya yağ iken
Tepelere el açtım, kendim yüce dağ iken
Çarem kendi kendimden bir yardım ummak ilen
Niçin bize yabancı penah olmuş, ay Allah?
Ona umut, bana zor, fakat demek kime Hak
El-ayağım zincirli, baş yumruklu, sine dağ.
Yüz yetmiş yıl bu saziş,
80
bu birlik, bu ittifak
Bir taraflı, talaksız
81
nikah olmuş, ay Allah” (Şehitler)
B. Vahapzade’nin Ruslarla olan onlarca yıllık zorunlu birlikteliği her
fırsatta eleştirdiği görülür. Bu durum “Bir taraflı, talaksız nikâh” gibi orijinal
79
Güzeran: geçim
80
Saziş: anlaşma
81
Talaksız: boşanmış
|