ERTUĞRUL
KARAKUŞ
148
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
“Kırıldı güçlü bazular çözüldü titreyen dizler
Sana döndük şu yurdunda garib kalmış hazin bizler
Bütün canlar, cihanlar hükmüne tâbi büyük Allah!
Yetişmezsen çabuk artık bu yurda haddi hezâr eyvah!” (Vrapçişte’de
Dere Karşısında-20 Mart 1957)
Görüldüğü gibi şair öncelikle durum tespiti yapıyor. Güçlü pazıların
kırıldığından, titreyen dizlerin çözüldüğünden ve öz yurdunda garip
kaldığından bahsediyor. Daha sonra da Allah’a dua ediyor.
Şairin “Efgân Yine Efgân!” adlı şiirinde de kendisini ve vatanını
zulüm ve zulmet içerisinde görerek yakarışı dikkat çeker:
“Efgân yine efgân yine efgân yine efgân
Âgûş-ı vatanda yatıyor işte ecânib
Sarmış bütün âfâkımızı zulm ile zulmet
Ya Rab acı! Gönder bize bir lem’a-i rahmet” (Efgân Yine Efgân!-
Eski)
Görüldüğü gibi şair bu şiirinde de dua ederek vatanı için bir rahmet
pırıltısı istiyor.
Şairin “Bir Garîbin Baharda Hazân Duyguları” adlı şiirinde de, önce,
Allah’ın “hâlık” sıfatı övülür. Sonra dua yoluyla vatan ve milletle ilgili olan
dilekler istenir:
“Ey iskelete dönmüş ağaçlarda hayatı
Ey şen ölü toprakta bu canlı safahâtı
Halk eyleyen Allah!
Döndüm sana nâgâh
Solmuş bu koca millete ver ruh-ı baharı
Âsâr-ı baharın ile canlat bu diyarı
Şaşkınları sen hak yola irşâd et ilâhi
Peygamberin ümmetini şâd et ilâhi” (Bir Garîbin Baharda Hazân
Duyguları-25.04.1959)
A. Rauf’un, vatanla ilgili bir duasını her fırsatta şiirine aldığını
söyleyebiliriz.
“Artık yetişir çektiğimiz bunca devâhî
|