Barnabas İncili
48
29. "Kayser'in Olanı Kayser'e, Allah'ın Olanı Allah'a
Verin!"
Sonra, İsa’ya Ferîsiler yaklaşarak dediler, “İsa, Kayser'e
vergi
vermek caiz midir?” İsa, Yahuda’ya dönerek, dedi, “Para yar mı
yanında?” Ve eline bir kuruş alarak, Ferisîler'e döndü ve dedi;
“Bu parada bir resim var;
söyleyin bana, kimin resmidir o?”
Cevap verdiler, “Kayser'in.” “Öyleyse verin. Kayser'in olanı
Kayser'e, Allah'ın olanı Allah'a verin.” dedi. Şaşkınlık
içinde
çekip gittiler.
Biraz sonra bir yüzbaşı yaklaşıp, dedi: “Rab, oğlum hastadır;
yaşlılığıma acı!” İsa
cevap verdi, “İsrail'in Allah'ı
Rab sana
acır!” Adam gidiyordu; İsa seslendi, “Beni bekle, evine gelip,
oğlun için dua edeceğim.” Yüzbaşı cevap verdi, “Rab, sen,
Allah'ın bir peygamberi evime gelecek kadar değerli biri değilim
ben, oğlumun iyileşmesi için söylediğin söz yeter bana; çünkü
senin Tanrın, meleğinin uykumda bana söylediği gibi, seni her
hastalığın hekimi yapmıştır.” İsa hayrete düştü ve kalabalığa
dönerek, dedi, “Şu yabancıya bakın, onun imanı, İsrail kavminde
gördüğüm imanların hepsinden daha fazla.” Ve yüzbaşıya
dönerek, dedi, “Selâmetle git, çünkü Allah, sana verdiği büyük
imandan dolayı oğluna sıhhat bahsetmiştir.”
Yüzbaşı yoluna gitti ve yolda, oğlunun nasıl iyileştiğini bildiren
hizmetçileriyle karşılaştı. Adam karşılık verdi, “Hangi
saatte
ateş kendisini terk etti?” Dediler ki, “Dün, altıncı
saatte ateş
kendisinden ayrıldı.” Adam, İsa'nın, “İsrail'in Allah'ı Rab sana
acır” dediği zaman oğlunun sıhhatine kavuştuğunu anladı.
Bunun üzerine, adam bizim Allah'ımıza inandı ve evine girip,
“Yalnızca İsrail'in Allah'ı, gerçek ve yaşayan Allah vardır”
diyerek, bütün kendi tanrılarını parça parça etti. Bundan sonra
da, dedi, “İsrail'in Allah'ına ibadet etmeyen kimse benim
ekmeğimden yemeyecek.”
Dostları ilə paylaş: