Barnabas İncili
152
38. Şeytan’ın Aldatması.
İsa çölden ayrılıp, Kudüs'e vardı;
bunun üzerine tüm insanlar
O'nu görmek için mabede koşuştular. Mezmurları okuduktan
sonra İsa, din adamlarını çıkmak âdetinde oldukları mabedin
kürsüsüne çıkarak, eliyle sus işareti yapıp dedi,
“Bizi
alevli ruhtan değil, yeryüzünün çamurundan yaratan
Allah'ın kutsal adını tesbih ve tazim ederim, ey kardeşler. Günah
işlediğiniz zaman, Allah'ın huzurunda merhamet bulunuz ki,
şeytan bunu hiç bulmayacaktır, çünkü o gururu yüzünden, alevli
ruh olması nedeniyle her zaman soylu olduğunu söylediğinden
bunu hiç bulmayacaktır. Duydunuz mu kardeşler, babamız
Davud'un Allah'ımız için, toprak olduğumuzu ve ruhumuzun
gidip, bir daha geri dönmeyeceğini
göz önüne alarak bize
merhamet etmiştir dediğini? Bu sözleri bilenler ne kadar
kutsaldır, çünkü onlar, günahtan sonra tövbe ederek ve günahları
sürüp gitmeyerek, Rablerine karşı
sonsuza değin günah
işlemezler. Kendilerini yüceltenlere yazıklar olsun, çünkü onlar
Cehennemin yakıcı kömürleri olarak azaltılacaklardır.
Söyleyin bana kardeşler, kendi kendini yüceltmenin nedeni
nedir? Burada, yer üzerinde herhangi bir iyilik var mıdır acaba?
Kesinlikle hayır; çünkü Allah'ın peygamberi Süleyman'ın dediği
gibi, “Güneşin altında bulunan her şey boştur.”
Eğer dünyada
bulunan şeyler bize kendimizi kalbimizde yüceltme nedeni
vermiyorsa, hayatımız çok daha az verir. Çünkü insanın
altındaki tüm yaratıklar bize karşı savaştıklarından pek çok dert
ve ıstıraplarla yüklüdür o. Yazın yakıcı sıcağından niceleri can
vermiştir, niceleri kışın soğuğundan ve donundan ölmüştür;
yıldırımdan
ve doludan ölmüştür niceleri; niceleri de
hastalıklardan ve kıtlıktan veya vahşî hayvanlara yem olarak,
yılanlar tarafından ısırılarak, yemekten boğularak ölmüştür! Ey,
her yerde tüm yaratıkların kendisi için tuzak kurduğu ve altında
ezilecek kadar kendini yücelten talihsiz insan!