Barnabas İncili
232
Onlar seni kuvvetle saracaklar ve seni onların ellerine öylesine
teslim edeceğim ki, gururun doğru Cehenneme düşecek.
Yaşlıları
ve
dulları
bağışlamayacağım,
çocukları
bağışlamayacağım, seni tümden kıtlığa, kılıca ve hakarete terk
edeceğim ve üzerine rahmetle baktığım mabedi şehirle birlikte
ıssız bırakacağım; o kadar ki, uluslararasında bir efsane, bir alay
konusu ve bir darbı mesel olacaksın. Gazabım üzerinde böyle
kalacak ve benim öfkem uyumaz.”
Bunları söyledikten sonra İsa yeniden dedi, “Başka hastalar
bulunduğunu bilmiyor musunuz? Allah sağ ve diridir ki,
Kudüs'te ruhları sağlam olanlar vücutça hasta olanlardan daha
azdır. Ve gerçeği bilmeniz için, size diyorum ki ey hasta olanlar,
Allah'ın adına hastalığınız sizden ayrılsın!” Ve o bunu söylediği
zaman, derhal iyileştiler. Allah'ın Kudüs üzerindeki gazabını
duyunca insanlar ağladılar ve merhamet için yalvardılar. O
zaman İsa dedi,
“Eğer Kudüs günahları için ağlayacak ve pişman olup, yolumda
yürüyecek olursa” der Allah, “Bir daha onun kötülüklerini
hatırlamayacak ve söylediğim belâlardan hiç birini ona
vermeyeceğim. Ama Kudüs, uluslararasında adıma küfretmekle
şanımı lekelediğine değil de, kendi yıkımına ağlar. Bu yüzden
öfkem daha çok tutuştu. Ebediyen sağ ve diriyimdir ki, eğer
Musa ile birlikte kullarım Eyüp, İbrahim, Samuel, Davud ve
Danyal kavimleri için dua etseler, Kudüs'e olan öfkem
yatışmayacaktır.” Ve İsa bunu dedikten sonra, herkes endişe
içinde evine çekildi.
Barnabas İncili
233
47. Hain Yahuda'nın İhaneti
İsa cüzzamlı Simun'un evinde akşam yemeği yerken, bakın ki,
Lazarus'un kız kardeşi Meryem eve girdi ve bir kabı kırıp,
İsa'nın başına ve elbisesine yağ merhemi döktü. Bunu gören hain
Yehuda, Meryem'i böyle bir işi yapmaktan alıkoymaya çalışıp,
dedi, Gidip merhemi sat ve parayı getir de onu yoksullara
vereyim.” İsa dedi, “Ona neden engel olursun? Bırak yapsın,
çünkü sizin bulacağınız yoksullar hep sizinledir. Ama beni her
zaman bulamayacaksınız.” Yehuda karşılık verdi, “Ey muallim;
bu yağ merhemi üç yüz kuruşa satılabilir; kaç yoksulun yardım
göreceğine bakın şimdi.” İsa cevap verdi, “Ey Yehuda, ben senin
kalbini biliyorum; sabır et bakalım, sana her şeyi vereceğim.”
Herkes korkuyla yemek yedi. Havariler ise üzgündü. Çünkü
İsa'nın kendilerinden ayrılması gerektiğini biliyorlardı. Ama
Yehuda kızgındı, çünkü İsa'ya verilen bütün şeylerin onda birini
çaldığından, yağ satılmadığı için otuz kuruşu yitirdiğini
biliyordu. Baş kâhini bulmaya gitti; o, kâhinleri, din adamlarını
ve Ferisîleri bir heyet halinde toplamış bulunuyordu; kendisine
Yehuda dedi, “Bana ne vereceksin? Ben kendisini İsrail kralı
yapmak isteyen İsa'yı elinize teslim edeceğim.” Cevap verdiler,
“Şimdi, onu elimize nasıl vereceksin?” Yehuda dedi, “Şehir
dışına ibadet etmeye gittiğini öğrendiğim zaman size söyleyecek
ve sizi onun bulunduğu yere ileteceğim; çünkü onu şehrin içinde
fitne çıkmadan yakalamak imkânsız olacaktır.” Baş kâhin
karşılık verdi, “Eğer onu bizim elimize verirsen, sana otuz altın
vereceğiz ve sana nasıl iyi davranacağımızı göreceksin.”
Gün olunca, İsa halktan büyük bir kalabalıkla birlikte mabede
vardı. Bu sırada baş kâhin yaklaşıp dedi, “Söyle bana ey İsa,
Allah olmadığını, Allah'ın oğlu veya Mesih bile olmadığını itiraf
etmiştin, unuttun mu hep bunları?” İsa cevap verdi, “Hayır, asla
unutmadım; çünkü bu, Hüküm Günü'nde, Allah'ın mahkemesi
önünde yapacak olduğum itirafımdır. Musa'nın kitabında yazılı
olan her şey doğruların doğrusudur.
|