Barnabas İncili 231
Ve onlar bunu İsa'yı kışkırtmak için dediler; çünkü din adamları
ve Ferisîler, kendilerine günahkâr denmesini büyük bir hakaret
sayarlardı. O zaman İsa dedi,
“Korkarım ki siz, takvasız müttakîlersinizdir. Çünkü günah
işleyip de günahınızı inkâr eder ve kendinize muttaki derseniz,
takvasız olursunuz ve eğer kalbinizden kendinizi muttaki kabul
ediyor ve dilinizle günahkâr olduğunuzu söylüyorsanız, o zaman
bir kat daha takvasız müttakilersiniz demek olur.”
Din adamları ve Ferisîler bunu duyunca, İsa'yı havarileriyle
birlikte huzur içinde bırakıp başları önünde çekip gittiler ve
cüzzamı temizlenmiş olan cüzzamlı Simun'un evine vardılar.
Şehir
halkı
hastalarını
Simun'un
evinde
toplamış
bulunuyorlardı; İsa’ya hastaların iyileştirilmesi için ricada
bulundular. O zaman, saatinin yakın olduğunu bilen İsa dedi,
“Ne kadar hasta varsa çağırın, çünkü Allah onları iyileştirecek
kudrette ve merhamettedir.” Karşılık verdiler, “Burada,
Kudüs'te başka hasta bulunduğunu bilmiyoruz.” İsa ağlayarak
karşılık verdi,
“Ey Kudüs, ey İsrail, senin için ağlıyorum. Sen sana olan ziyareti
bilmiyorsun; çünkü bir tavuğun civcivlerini kanatları altına
topladığı gibi, ben de seni yaratıcınız Allah sevgisinde toplamak
istedim, ama sen istemedin! Bu nedenle, Allah size şöyle diyor,
“Ey sert yürekli, sapık fikirli şehir, sana, seni kalbine çevirmesi
için ve sen de tövbe edesin diye kulumu gönderdim; ama sen ey
bozuk şehir, senin için, ey İsrail, Mısır'a ve Firavun'a
yaptıklarımın hepsini unuttum. Kulum hasta vücudunu
iyileştirsin diye defalarca ağlarsın; ama senin günahkâr ruhunu
iyileştirmeye çalıştığı için, kulumu öldürmenin yollarını ararsın.
Cezama uğramayan yalnızca sen mi kalacaksın şimdi? Sen
Ebediyen yaşayacak mısın? Ve senin gururun seni benim
ellerimden kurtaracak mı? Kesinlikle hayır, çünkü bir orduyla
birlikte karşına reisler çıkaracağım.