3.1.3 İstismarın Etkileri ile İlgili Bulgular
3.1.3.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
Araştırmada istismarın etkileri de irdelenmiştir. Çocuklar tarafından en sık bahse-
dilen etkiler; duygusal etkilerdir. Maruz kalınan istismar karşısında üzüntü duyma,
kötü hissetme tüm yaş dilimindeki kız ve erkek çocuklarında görülmektedir.
“Hatırladığım zaman çok sinirleniyordum ve de üzülüyordum ona vurmak geliyordu içimden” (erkek, 11-14 yaş,
yoksul olmayan, kent, Şanlıurfa)
“Fen Bilgisi öğretmeni özelliklerimden dolayı aşağılıyordu, onu nerede görsem nefret ediyorum” (kız, 15-18 yaş,
yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Bende hala kalıntıları var öç almayı bile düşündüm” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Bir gün okulda öğretmenim beni azarladı, kitabımı koymayı unutmuştum servisim geldiği için.. Ben de çok üzüldüm
utandım, arkadaşlarıma bakamadım o ders.” “Hocaya kızdım. Bugün aklıma gelince yine utanıyorum” (erkek, 11-14
yaş , yoksul olmayan, kent, Şanlıurfa)
Katılımcıların büyük çoğunluğu, istismarın çocukları duygusal, bedensel açıdan
olumsuz etkilediğini, ayrıca günlük yaşamları üzerinde çeşitli etkilere yol açtığını
23
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
belirtilmişlerdir. Bununla birlikte istismar sonrası istismar edene kızgınlık, öfke, si-
nirlenme, nefret duyulmakta; yüzünü görmek istememe ve öç alma istenmektedir.
Yalnız kalma isteği, yaşanılanları kalpte hissetme, kalpte acı ve sızı duyma da ço-
cuklarda görülen duygusal etkilerdendir. Ayrıca kötü muamele, çocuklarda korku;
utanma; moral bozukluğu; küçük düşme; bir daha böyle davranışla karşılaşmamak
isteme; zoruna gitme; hatta ölme isteğine yol açmaktadır. Titreme çocuklarda en
sık görüle n bedensel etkidir.
3.1.3.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Yetişkinler, kendi çocuklarına uyguladıkları istismarın etkileri konusunda istismarın
çocuklar üzerinde olumsuz ya da olumlu etki bıraktığı ya da hiç etkilemediği şek-
linde farklı görüşlere sahiplerdir. Yetişkinlerin büyük bölümü, istismarın çocuklarının
hayatını kötü etkilediğini; güven eksikliği yaratığını; arkadaş edinemediklerini; kendi-
ni ifade etmekte zorlandıklarını belirtmişler, çocuklarda aileye karşı korku duyması-
na yol açtığını söylemişlerdir. Saldırganlaşmak, hırçınlaşmak, kıskanmak, derslerin-
de başarısız olmak, yetişkinlerin kendi çocuklarında gözlemledikleri diğer olumsuz
etkilerdir. Bazı yetişkinler ise çocuklarına yönelik gerçekleştirdikleri bu istenmeyen
davranışların bir “ders” olduğunu düşünmektedirler. Böylece çocuk hatasını anla-
mış, yapmaması gereken davranışı bir daha tekrarlamamıştır. Yetişkinlerin dile ge-
tirdikleri diğer olumlu etkiler ise, çocuğun itaatkar olması, çevreye karşı terbiyeli
davranmasıdır. Yetişkinler kendilerinin uyguladıkları istismarlardan sonra üzüntü ve
pişmanlık duyduklarını belirtmişlerdir.
“Biz 5 kardeşiz, babam derdi ki, biriniz davara, biriniz kuzuya gideceksiniz. Akşam oldu mu birbirimizi görürdük.
Çalışacaksınız öğretmen olacaksınız ne olacak ki! derdi, okula bırakmazdı bizi. (Büyükbaba, yoksul, kır, Adana)
“Benim rahmetli babam kayışla döverdi cetvel tablosunu bilemeyince, ben hala evde kayış görünce o an aklıma
geliyor bakamıyorum” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
3.1.4 İstismarla Başetme Yöntemleri ile İlgili Bulgular
3.1.4.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
İstismarın kötü etkileriyle baş etmek için çocukların yöntemleri bir yetişkinden des-
tek almak, öz kaynaklarını kullanmak, kendi hatası olarak görüp özür dilemek, ka-
çınmak, hediye vermek, inkar etmek, hiçbir şey yapmamak şeklinde çeşitlilik gös-
termektedir. Küçük çocuklar kötü davranışı, sıklıkla kendi kabahati gibi görmekte ve
özür dilemektedir. Bu da küçük çocuklarda rastlanan, cinsel istismara dahi uğrasa
“benim suçum” inancıyla uygunluk göstermektedir. Erkek çocukların bir kısmının,
“ben de ona kötü davranmak isterdim” gibi istismar edeni model alma eğiliminde
olduğu gözlenmiştir.
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
24
“İçimden sevdiğim kişileri geçiriyorum, arkadaşlarımı falan, o zaman sinirim geçiyor” (kız, 11-14 yaş, yoksul, kent,
Şanlıurfa)
“Genelde yalnız kalmak istiyorum yani bunları tekrar düşünmek istiyorum acaba ben mi yanlış yaptım diye düşünü-
yorum” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Üzülmemek için müzik falan dinliyorum ama olmuyor” (kız, 15-18 yaş, yoksul, kır, Erzurum)
“Ölmeyi de düşündüm” (15-18 yaş, kız, yoksul olmayan, kent, Konya).
“Düşündüm bu olayda kaçsam diye” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya).
Çocuklar baş etmede işe yarayan güvenli yer olarak daha çok aileleri, arkadaşları
ve tatil zamanında büyük ebeveynleri ile beraber oldukları yerleri (köy evi, yazlık),
doğada tek başına oldukları zamanları, sevdikleri aktiviteyi yaptıkları yerleri (futbol
oynamak) seçmişlerdir. Aile bireyleri tüm yaş dilimlerindeki kız ve erkek çocuklar
tarafından güvenilir kişiler olarak görülmektedir. 11 yaş ve üstü çocukların en sık
bahsettiği diğer güvenilir kişi ise arkadaşlarıdır.
3.1.4.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Yetişkinler istismar eden konumunda ise vicdan azabı duymak, pişmanlık duymak,
üzülmek, diğer yetişkinlerden destek almak, gönlünü almak, bir daha yapmamak,
hatasını anlamak, sinirlense de kendisine/iradesine hakim olmak, kendini haklı gör-
mek gibi baş etme yöntemleri kullandıklarını dile getirmişlerdir. Yetişkinlerin kendi
çocukluklarında yaşadıkları istismarlara karşı kendilerini koruma yöntemleri ise sa-
bırlı olmak, sessiz kalmak ve ağlamak olarak anlatılmıştır.
“ İlk başta kızıyorum ama sonrasında da üzülüyorum” (baba, yoksul, kır, Konya).
“Pişman oluyoruz keşke söylemeseydik diyoruz.” (baba, yoksul, kır, Konya)
“Tabi ki bu olaydan sonra bizim gözümüz açıldı bir daha böyle bir şeyler yapılmaz.” (baba, yoksul, kır, Konya)
“İstemeden çocuğuma böyle davranmışım gözümün içine bakıyor oğlum annem ne derse öyle olur tarzında ben
istemiyorum o öyle olsun, güçlü olsun istiyorum” (anne, yoksul, kır, İstanbul)
“Kendi evladındır dövüyorsun ama insan vicdan azabını duyuyor, üzülüyor. Keşke olmasa ama çocuktur oluyor,
böyle şeyler bizim de başımıza geldi vakti zamanında”. (dede, yoksul, kır, Adana)
Yetişkinler güvenli yer olarak evlerini, doğdukları yeri, yazları gidilen köy evini, doğa-
yı, deniz ya da su kenarını seçmişlerdir. Bazı anneler için güvenli yer, sahip olmayı
hayal ettikleri ev ya da kayınvalidelerinden ayrı oturacakları evdir. Babaların ve erkek
öğretmenlerin çoğu, güvenli yer olarak doğayı seçmişlerdir. Az sayıda yetişkin de
güvenli yer olarak camiyi, Kur’an kursunu; kimsenin kendisini tanımadığı bir ortamı
tercih etmiştir. Büyük ebeveynler ise kendi evlerinde torunları ile beraber geçirdik-
leri zamanı güvenli olarak belirlemişlerdir.
25
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
3.1.5 Katılımcıların Grup Çalışmalarından Öğrendikleri
Grup çalışmalarında kullanılan rehber katılımcıları koruyan, kollayan, farkına vardıran
bir amaç da içerdiğinden, bu bölümde katılımcıların uygulamalardan neler öğrendik-
leri, nelerin farkına vardıkları irdelenmiştir Çocuklar grup çalışmalarından olumlu ve
olumsuz davranışların neler olduğunu ve etkilerini; kendilerinin olumlu ve olumsuz
yönlerini; aile içi şiddetin ne olduğunu, başkalarının da şiddetle karşılaştıklarını; kötü
sorunların sadece kendilerinde değil başkalarında da olduğunu, kendilerini daha iyi
tanımayı, daha derin düşünmeyi, duygu ve düşüncelerini dile getirmeyi öğrendikle-
rini belirtmişlerdir.
Çocuklar, grup çalışmalarından baş etmeyle ilgili olarak, insanlara nasıl davranmak
gerektiğini; kendine yapılmasını istemediği davranışı başkasına yapmamayı; herke-
se iyi davranmayı; kötü davranışlarda bulunmamayı; herkesle iyi geçinilebileceğini;
her zaman iyi niyetli olmayı; hiçbir şeyin kaba kuvvetle halledilemeyeceğini, sinir-
li olmamayı, hoşgörüyü, kendine güvenmeyi, anne ve babayla dalga geçmemeyi;
büyükler ve yetişkinler sinirli olduğunda onlara soru sormamayı öğrendiklerini dile
getirmişlerdir.
Katılımcıların gruptan yararlanmaları, içgörü kazanmaları ve geleceğe umutla bak-
maları da hedeflendiği için “umudun resmi” etkinliği de yaptırılmıştır. Bazı çocuklar
umutlarını resmederken birkaç konuyu ele almış ve gerçekle hayal ettiklerini aynı
anda ifade etmişlerdir. Umudu anlatmak için çocukların en sık kullandığı semboller
araba, çizgi film kahramanı, popüler sanatçılar ve doğadır.
“İlk defa bu kadar çok güvende hissettim kendimi bazı şeyleri öğrendim ve konuşamadığım şeyleri konuşarak
rahatladım” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Ben duygu ve düşüncelerimi anlatarak konuşmayı öğrendim sizleri çok sevdim bu fırsatı bize sunduğunuz için
hepinize teşekkür ediyorum” (kız, 11-14 yaş, yoksul olmayan, kent, Adana)
“Kimse bizi bu kadar önemsemedi. İlk defa bu kadar rahat bir şekilde ifade edebilme imkanına sahip olduk” (kız,
15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Şimdi daha mutlu hissediyorum kalbimde. Kötü sözler söylediğinde çok kızıyordum.” (erkek, 15-18 yaş, Adana)
“İçimizi boşalttık, eski günlerimizi hatırladık, utangaçlığı unuttuk.” (erkek, 11-14 yaş, yoksul olmayan, Şanlıurfa)
“Çocukların çok üzüldüğünü, bir çocuğu dövmek veya eziyet çektirmenin çok kötü bir şey olduğunu düşündüm.”
(kız, 11-14 yaş, Adana)
“Başkalarının haksız yere çocuklara kötü davrandığını düşündüm” (erkek, 7-10 yaş, yoksul, İstanbul)
“Ben buraya gelmeden önce sıkılacağımı, iki yaşlı adamın konuşup konuşup sonra dağılacağımızı düşünmüştüm.”
(kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
Çocukların büyük çoğunluğunun kötü muameleyle ilgili anılarını paylaşırken grup
protokolünün akışı içinde süreçleri yeniden gözden geçirme ve anlamlandırma fır-
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
26
satı buldukları gözlenmiştir. Ancak az sayıda çocuğun kötü muameleyle ilgili anıla-
rının travmatik etkisinde olduğu ve desteğe gereksinimi olduğu düşünülmüştür.
Grup çalışmalarından sonra yardıma gereksinimi olanların başvuracağı merkezlerin
adres ve telefonları bildirilmiştir.
Yetişkinler, grup çalışmaları sırasında geçmişleriyle yüzleştiklerini, bugünü değer-
lendirdiklerini ve gelecekte nasıl davranmaları gerektiğini düşündüklerini ifade et-
mişlerdir. Ayrıca, kendilerinin farklı yönlerini keşfedip çocukları ile kurdukları ilişkiyi
tekrar gözden geçireceklerinden söz etmişlerdir. Yetişkinler de çocuklarda olduğu
gibi, başkalarının da şiddetle karşılaştıklarını; istismar sorununun sadece kendilerin-
de değil başkalarında da olduğunu, aile içi şiddetin tahminlerinden yaygın olduğunu
fark etmişlerdir. Yetişkinlerin büyük çoğunluğu, geçmişte yaşanılanları düşünmeyi;
eksikleri görmeyi ve bundan sonra nasıl davranmak gerektiğini, kötü davranışlarda
bulunmamayı, sinirli olmamayı, sosyal danışma hattını öğrendiklerini ifade etmişler-
dir. Ayrıca bundan sonra kötü anlarda stres atmak için güvenli yer aktivitesini uygu-
lamayı; olumsuz bir davranışla karşılaşıldığında grup çalışmasında yaşanılanları akla
getirmeyi ve rahatlama egzersizi yapmayı öğrendiklerini de belirtmişlerdir.
“Empati yapmayı biraz daha geliştirdim. Kendimi biraz daha iyi tanıdım, ne istediğimi daha iyi anladım.” (Anne,
yoksul, kent, Adana)
“Bazı şeyleri tekrar hatırlamamıza neden oldu, eski anıları tazelemek eksikleri gidermek gibi bir faydası oldu”
(Baba, yoksul, kır, Samsun)
“Biraz fazla abarttım ceza vermeseydim diye düşünüyorum.” (Anne, yoksul, kent, Adana)
“Geçmişe dönsem çocuklarıma kesinlikle şiddet uygulamazdım. Zaten ben yaptıklarımın yanlış olduğunun farkın-
dayım. “(Anne, yoksul, kent, Adana)
“Toplu terapi gibiydi faydalı oldu kendimizi geliştirmek açısından” (Baba, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Rahatladık, söyleyemediklerimizi dışa vurduk” (Öğretmen, İstanbul)
“Mutlu oldum, böyle arada olsa katılırım.” (Anneanne, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Aslında bu devamlı olsa bilgilensen, konuşsan, stres atsan çok güzel bir şey, benim hoşuma gitti.” (Baba, yoksul
olmayan, kent, Samsun)
“Deşarj olduk” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Sadece öğretmenlerin veya sizlerin kendi fikrinizi anlatmadınız, karşı kişilerin de duygularını fikirlerini sabırla
dinlediniz. Bu çok güzel.” (Anne, yoksul, kent, Adana)
Yetişkinlerin büyük çoğunluğunun da kötü muameleyle ilgili anılarını çocuklarda ol-
duğu gibi yeniden gözden geçirme ve anlamlandırma fırsatı buldukları gözlenmiştir.
Ancak bazı yetişkinler çocukluklarında gördükleri kötü muamelenin hala etkisinde
olduklarını anlatmışlardır. Kötü muamele uygulayan bazı yetişkinlerin de benzer şe-
kilde destek almalarının uygun olacağı düşünülmüştür. Grup çalışmalarından sonra
27
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
yardıma gereksinimi olanların başvuracağı merkezlerin adres ve telefonları bildiril-
miştir.
3.1.6 Katılımcıların İstismarı Önleme ile İlgili Önerileri
Çocuk ve yetişkin katılımcılar, çocuklara uygulanan istismar ve aile içi şiddetle il-
gili çok çeşitli önerilerde bulunmuşlardır. Çocukların istismar ve aile içi şiddeti ön-
lemeyle ilgili önerdikleri genel davranışlar; konuşarak anlaşmak, hoşgörülü, olgun
davranmak, kendi hatalarını görmek, haksız olunduğunda kabul etmek, kötülük yap-
mamak, iyi niyetli olmak, olumlu bakmak, güler yüzlü olmak, daha anlayışlı olmak,
yalan söylememek, kötü davranışlarda bulunanları uyarmak, yakınlarla dertleşmek,
çevredekilerle iletişim içinde olmak ve özür dilemektir. Çocukların kendi davranışları
ile ilgili önerileri, büyüklere saygılı davranmak, büyüklerin istediği gibi davranmak,
yaramazlık yapmamak, daha fazla ders çalışmak, ödevleri yapmak, ders dinlemek,
iyi aile terbiyesi almak, duymazlıktan gelmektir.
Çocuklar istismar ve aile içi şiddeti önlemeyle ilgili yetişkinlerden çocukları sevme-
lerini, kızmamalarını; çocuklara güvenmelerini, inanmalarını; çocukları dinlemelerini;
bağırmadan söylemelerini; oyun oynamalarına izin vermelerini, başkalarıyla kıyasla-
mamalarını ve çocuklar ergenlik çağına girdiğinde bilinçli davranmalarını beklemek-
tedirler. Çocuklar ayrıca okullarda psikolojik danışman olmasını, aileler ve çocuklar
için bilgilendirmelerin yapılmasını, yetişkinlerin psikolojik destek almasını; istismar
edenin cezalandırılmasını, polisin müdahale etmesini, kötü çocukların başka okul-
lara gönderilmesini, okulda şiddetin yasaklanmasını ve işsizlik sorununun ortadan
kalkmasını önermektedirler.
Yetişkinler istismarların önlenebilmesi için kendi davranışları ve dış etkenler (eğitim,
yasalar, polis vs) ile ilgili çok sayıda öneride bulunmuşlardır. Çocukların davranışları
konusunda ise daha az öneri getirmişlerdir. Bu öneriler, istismarın engellenebilmesi
ya da önlenebilmesi için kendilerini ve diğer dış etkenleri sorumlu gördüklerini gös-
termektedir.
Anneler ve büyükanneler önleme için kendilerinin konuşmak, tatlı dilli olmak, sinirli
davranmamak, çocukla arkadaş gibi olmak, dinlemek, eğitimlerini sağlamak, anla-
yışlı, duyarlı, şefkatli, sabırlı davranmak; öğüt vermek, yol göstermek davranışlarını
geliştirmeleri gerektiğini bildirmişlerdir. Bunun için kadınların özgür olması, mad-
di özgürlüklerinin olması; evde huzurlu olması, eşinin yanında olması, fedakarlık
yapması ve alkollü babaların uzaklaştırılması gerektiğini vurgulamışlardır. Çok sık
başvurdukları çocukları eşine şikayet etme yönteminden de vazgeçmeleri gerektiği
belirtilmiştir.
Babalar ve büyükbabalar istismarın önlenebilmesi için çocukları dinlemek, iletişim
kurmak, ilgi göstermek, daha fazla zaman ayırmak, iyi bir eğitim vermek, katı di-
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
28
siplin uygulamamak, doğru ve yanlış davranışları çocuklara öğretmek, çocuklara
örnek olmak, anlayışlı ve şefkatli olmak gibi davranışlara dikkat etmeleri gerektiğini
belirtmişlerdir. Ayrıca kadın katılımcılar gibi erkekler de eşin desteğinin ve maddi
imkanların iyileşmesinin de kötü muameleyi önlemede önemli olduğunu vurgula-
mışlardır.
Öğretmenlerin önleme ile ilgili kendileri hakkındaki önerileri öğrencilerle konuşmak,
sevgi göstermek, kendi çocuğun gibi görerek davranmak, evdeki sorunları öğrenci-
lere yansıtmamaktır. Öğretmenler ayrıca ailelere, öğretmenlere ve çocuklara eğitim
verilmesini, ailelerin ilgi göstermesini, özel ilgi gerektiren çocuklara farklı bir çalış-
ma uygulanmasını, yasaların uygulanmasını, maddi durumlarının iyileştirilmesini ve
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere sahip çıkmasını önermektedirler.
3.1.7 Niteliksel Araştırmadan Öğrenilenler
Araştırma ekibinin, grup çalışmalarında kullanılan rehber ve araştırmada izlenen
yöntemle ilgili gözlemleri ve öğrendikleri şunlardır:
1- Araştırma ekibinin, grup prosedürünü bizzat yaşayarak öğrenmesinin, uygula-
maya olumlu katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
2- Her bir grup çalışmasında 1 araştırmacı ve 1 psikologun moderatör olarak yer
alması araştırmanın toplanan veriler açısından verimliliğini arttırmıştır. Ayrıca her
bir grupta 2 moderatörün olması, katılımcılara ihtiyaç duyduklarında psikolojik
destek vermeyi kolaylaştırmıştır.
3- Grup çalışması sırasında not tutma asistanının (bilgisayarda veri kaydetme asis-
tanı) olması da, verilerin daha doğru kayıt edilmesine ve yazı yazmayı bilmeyen
katılımcılara uygulamalar sırasında yardım etmesine olanak sağlamıştır.
4- Her bir grubu 2 moderatör yürüttüğü için oturumda 7-9 katılımcı olması uygun
bulunmuştur. Aktivitelerin yoğunluğu göz önüne alındığında daha fazla sayıda
katılımcının olmasının derinlemesine bilgi almayı olumsuz etkileyeceği düşünül-
mektedir.
5- Grup çalışmalarında kullanılan dil ve terminoloji her bir grubun profili göz önü-
ne alınarak kullanılmıştır. Özellikle 7-14 yaşındaki çocuklarla ve yoksul/kırsal ke-
simden gelen gruplarla çalışırken, araştırmanın amacının anlatıldığı bölümde dil
sadeleştirilmiştir. Çocuklara bu araştırmanın amacı anlatılırken istismar sözcüğü
kullanılmamış, “istenmeyen davranış”lardan kısaca ne anladıkları sorulmuştur.
6- Malzemeler katılımcıların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmuştur. Özel-
likle küçük çocuklar yazmanın yanında çizim yapmayı ya da oyun hamuru kullan-
mayı tercih etmiştir. Yetişkinler ise nadir olarak resim yapmış ya da oyun hamuru
29
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
kullanmıştır. Katılımcılar grup çalışmasını değerlendirirken yazmanın ve malze-
meleri kullanmanın kendilerine iyi geldiğini belirtmiştir.
7- Grup çalışmaları kentte masa ve sandalye oturma düzeninde gerçekleştirilmiş,
kırsal alanda ise yerde oturma düzeninde yapılmıştır. Oturumlar kentte katılımcı
temin firmasının toplantı salonunda ve ildeki bir otelin toplantı odasında düzen-
lenmiş, kırsal alanlarda ise muhtarlık, cami odası, okul, köy evi gibi en uygun
mekan tercih edilmiştir. Katılımcıların kendilerini rahat hissedecekleri mekanın
seçilmesi önem taşımaktadır.
8- Katılımcılara oturum sonunda bulunulan ildeki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden
ilgili birimin iletişim bilgisi ve “Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hiz-
met Danışma Hattı” hakkında bilgi verilmiştir. Bu, oturum sona erdikten sonra
da, katılımcıların ihtiyaç duydukları zaman destek alabilecekleri yerler olduğunu
göstermek bakımından önemlidir.
9- Grup çalışması sonunda UNICEF’in temin ettiği broşür, kitapçık ve afişler veril-
miştir. Bunun katılımcıların grup çalışması deneyimini hatırlamalarına, bağ kur-
malarına olanak vereceği düşünülmektedir.
10- Araştırma ekibi her bir oturum sonrasında aralarında sözlü olarak geri bildirim,
paylaşım toplantıları yapmış, ulusal danışmanla fikir alış-verişinde bulunmuştur.
Bu yöntem, tüm araştırma boyunca ekibin sağlıklı bir şekilde araştırmayı yürüt-
mesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca saha çalışmasının bitiminden sonra ulusal
danışman liderliğinde araştırma ekibine koruyucu amaçlı psikolojik destek grup
çalışması düzenlenmiştir.
3.2 Nicel Araştırma Bulguları
Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırmasının ikinci aşaması olarak gerçekleş-
tirilen nicel araştırmanın amacı, “Çocukların evde, okulda ve sokakta maruz kal-
dıkları ya da tanık oldukları istismar ve şiddet davranışlarının daha iyi anlaşılması”
ve araştırmanın diğer özel amaçları ile ilgili verilerin sayısal olarak ortaya konabil-
mesidir. Araştırmanın nicel aşamasında veriler, 7-18 yaş grubu çocuklarla temsili
bir örneklem üzerinden, soru formu kullanılarak “yüz yüze görüşme” yöntemi ile
toplanmıştır.
3.2.1 Tanık Olunan İstismar
Öncelikle, 7-18 yaş arası görüşülen çocuklara son bir yıl içinde tanık oldukları farklı
istismar türleri ve bunlara nerelerde tanık oldukları sorulmuştur.
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması / ÖZET RAPOR
30
Şekil 1 -
7-18 yaş arası çocukların tanık oldukları istismar türleri
1
Türkiye’de yaşayan 7-18 yaşlar arasındaki çocukların yüzde 56’sının fiziksel istis-
mara, yüzde 49’unun duygusal istismara, ve yüzde 10’unun cinsel istismara tanık
olduğunu görülmektedir (Şekil 1). (Ana raporda ayrıntıları yer almaktadır.)
Fiziksel istismara tanık olma en fazla ev dışında gözlemlenirken, duygusal istisma-
ra tanıklık ev ve ev dışı ortamlarda benzer oranlarda gerçekleşmektedir (Tablo 3).
Çocuklar ve gençler en fazla çocukların veya gençlerin başka bir çocuğa fiziksel
istismar uyguladığına tanık olmaktadır.
Tablo 4’te yer alan tanımlar bazında cinsel istismara tanıklık ise, daha çok okul
ortamında yine bir çocuğun başka bir çocuğa uyguladığı haliyle karşımıza çıkmak-
tadır. Yaşanılan çevre, çocukların cinsel istismara tanık olduğu diğer bir ortamdır.
Çocuklar bu davranışların nedenini, istismarı yapan kişinin karakteri / huyu olarak
göstermektedir.
Dostları ilə paylaş: |