1.5.2. Yapısal Faktörler
Ev sahibi ülkenin beşeri sermaye stoğu, altyapı yatırımları, geçmiş ekonomi
politikalarının başarısı, siyasi ve politik istikrarı, ev sahibi ülke ve yatırımcı ülke
arasındaki fiziki uzaklık yapısal faktörler olarak nitelendirilmektedir.
Yukarıda ücret yapısını incelerken, işgücünün ücreti kadar niteliğinin de önemli
olduğu vurgulanmıştı. İşgücünün teknik becerileri ve eğitim seviyesi özellikle ileri
teknoloji içeren alanlarda ve imalât sanayine yönelik DYY’ler için büyük önem arz
etmektedir. Çünkü teknik açıdan yetişmiş, eğitimli bir işgücü işe daha kolay uyum
sağlarken, işteki çabası daha yüksek olacaktır (Lall, Norman ve Featherstone, 2003;
Crenshaw, 1991; Larudee ve Koechlin, 1999).
Ev sahibi ülkenin bir diğer yapısal DYY belirleyicisi de politik istikrardır.
Politik (idari) istikrar, bir ülkede aynı hükümetin uzun yıllar iktidarda kalması ile ifade
edilmektedir. Politik istikrar, ekonomik istikrarı da beraberinde getiren bir unsur
olduğundan dolayı, yatırımcıların önemle üzerinde durduğu bir konudur. Çünkü yabancı
sermaye öncelikle güven beklemektedir. Yabancı sermayenin çoğu zaman yatırımda
bulunacağı ülkede, teşvik tedbirleri gibi ekonomik faktörlerden ziyade ülkedeki
31
ekonomik ve siyasi istikrara önem verdiği gözlenmektedir (Bayraktar, 2003; Cömert,
1998).
Yabancı sermaye yatırımlarında siyasi sayılabilecek bir diğer korku da, yabancı
yatırımların karşılığının verilmeden millileştirilmesidir. 1928-1939 yılları arasında
Türkiye’de özel statülü çoğunlukla hukuki veya fiili tekeller oluşturan yabancı
sermayeli birçok şirketin ve 1951 yılı sonrasında Rusya, İran, Mısır, Libya, Küba ve
Guatemala’daki millileştirme hareketleri, bu konunun göstergesidir (Akdiş, 1998, Hiç,
1976; Cömert, 1998; Emil, 2003; Hazine Dergisi, 1998)
Diğer taraftan kurumsal etkenler olarak ifade edilebilecek ülkenin sahip olduğu
şeffaflık düzeyi, kurumsal altyapı, sosyokültürel yapı, etik yıpranma ve bürokrasinin
işlerliği gibi konuların dünya genelinde refahın arttırılabilmesinde ve DYY’lerin ev
sahibi ülkeleri tercihinde etkili olan anahtar faktörler olarak görülmektedir. Özellikle
yapılan yatırımların devamlılığı açısından ülkede bürokratik işlemlerin sağlıklı bir
biçimde işlemesi gereklidir. Yabancı yatırımcının yatırımda bulunacağı ülkede aradığı
kriterler arasında şeffaflık ilkesi önemli bir yere sahiptir. Çünkü yatırımcının yatırımın
risk ve getirisini hesaplayabilmesi için önünü görebilmesi gerekmektedir. Elbette
kurumsal nitelikteki bir gelişmişlik ekonomik açıdan gelişmişliğin bir göstergesi
olmakla birlikte, ekonomik gelişmişlikte kurumsal gelişmişliğin göstergesidir. Kısacası
çift yönlü bir nedensellik ilişkisi söz konusudur. Zengin ülkelerin daha fazla DYY girişi
sağlamalarının arkasındaki en büyük etken, kurumsal ve ekonomik gelişmişliğin
birbirini beslemesinden kaynaklanmaktadır. Oysa pek çok fakir ülkenin bu tür kurumsal
düzenlemelerden yoksun olduğu ya da bu kurumsal düzenlemelerin sağlıklı bir biçimde
işleyemediği bu sebeple DYY ‘leri çekmede başarısız oldukları ifade edilmektedir
(Rodrik, 2004).
Kurumsal altyapı, yabancı yatırımcılar için ortaklık kuracakları veya stratejik
işbirliğine girecekleri kurumların tââhhütlerini yerine getirip getiremeyeceği, bu şartları
gerçekleştirecek altyapının var olup olmadığı, dikkat edilmesi gerekli bir husustur.
Diğer yandan kurumsal yapı, sadece ortak olunacak işletme ile ilgili değildir.
Ayrıca işletme çevresi (business environment) işletmenin içinde bulunduğu ortam da
etkilidir. Bu ortamın sağlıklı bir yapıda olması, işletmenin tüm potansiyel gücünün
ortaya çıkmasına yardımcı olur. Bu da yatırım kararlarında etkili bir faktördür
(Appleyard ve Field, 2001).
Sosyokültürel yapı; yazılı olmayan kurallar ve normlar, iş yaşamına ilişkin
davranış gelenek ve alışkanlıklarını etkilemektedir. Sosyokültürel yapının içerdiği
32
girişimcilik, uzlaşma, ortaklık ve tasarruf alışkanlıkları gibi unsurlar ülkenin ekonomik
performansını etkilerken, DYY’ler üzerinde etkili faktördür.
Etik yıpranma ile ifade edilmek istenen, iş çevrelerinin temel yasal iş kurallarına
uymaması sonucu, ekonomik menfaat elde etmeleridir. Genellikle yasaların getirdiği
denetim yetersiz bulunmaktadır. Bu durum genel işletme dinamiği ile yasal iş çerçevesi
arasında uyuşmazlığa neden olarak, yabancı yatırımları caydırıcı etkiye sahip nitelik
taşımaktadır.
Yatırımcı ülke ile ev sahibi ülke arasındaki fiziki uzaklıkta, DYY’lerin ülke
tercihinde etkili bir faktördür
4
. Eğer yatırımcı ülke ile ev sahibi ülke arasındaki fiziki
uzaklık fazla ise, bu iki ülke dış ticaret ilişkilerini DYY şeklinde devam ettirme kararı
verebilir. Bu iki ülke arasındaki ilişkinin şeklini, firmanın sabit kurulum maliyetleri ile
taşınacak malların hacmine bağlı olarak, taşıma maliyetlerinin büyüklüğü
belirleyecektir.
Egger, Pfaffermayr (2004), çalışmalarında Hausman ve Taylor’un SUR
yaklaşımını kullanarak, 1989-1999 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde, Amerika ile 69
ve Almanya ile 29 ülke için fiziki uzaklık ve DYY’ler arasındaki ilişkiyi test
etmişlerdir. Uygulamadan elde edilen sonuç, fiziki uzaklığın, hem Amerika hem de
Almanya için DYY çıkışı üzerinde pozitif kuvvetli etkisi olduğu yönündedir.
Kültürel yakınlığın da DYY’ler üzerinde etkili bir faktör olduğu yapılan
çalışmalar sonucu elde edilmiştir
5
. Yabancı yatırımcılar kendilerini yabancı
hissetmeyeceği bir ortamda çalışmayı tercih etmektedirler. Kültürüne yabancı
olmadıkları, halkını tanıdıkları, alışkanlıklarını ve tepkilerini bildikleri bir ülkede
yatırım, üretim ve satış daha kolay olacaktır. Batı ve Amerika kaynaklı sermayenin
kendi aralarında yatırım yapmalarının nedeni, kültürel yakınlık olarak gösterilmektedir.
Çünkü aynı dili ve kültürü paylaşan ülkeler arasında gerçekleşen DYY’lerde işlem
maliyetleri daha uygun olacaktır (Akdiş, 1998; Robertson, 1974; Caves, 1996, 56)
4
Fiziki uzaklık, taşıma maliyeti, politik ve yasal sistem farklılıkları, ülkelerin ticarete uyguladığı tarifeler,
faktör donanımlarındaki farklılıklar, ulusal piyasaların göreceli Pazar büyüklüğü ve belirli sektörlerde
oluşan ölçek ekonomileri yabancı yatırımcıların DYY’de bulunacağı ülke tercihinde son derece önemli
faktörlerdir, D. Robertson, 1974, Sy:169-203.
5
DYY’ler yoluyla ekonomik kalkınmada başarı sağlayan en önemli ülkelerden biri olan Çin daha çok
kültürel ve etik bağlantılarının olduğu ülkelerden yatırım elde etmektedir. Özellikle Tayvan, G. Kore,
Hong-Kong gibi bu durumun nedeni ÇUŞ’lerin ev sahibi ülke ile iyi bir iletişim sağlamalarının daha
verimli çalışmalarına katkı sağlamasından kaynaklanmaktadır, F.T. Hsiao, M.C.W. Hsiao, 2004.
|