AYIrICI TAnI
Bazı hastalıklar AGN tablosunu taklit edebilir, fakat
ayrıntılı anamnez, fizik muayene ve başlangıç labo-
ratuvar testleri ile kolaylıkla AGN’den ayrımı yapı-
labilir:
Hemolitik üremik sendromda makroskopik hematü-
ri, proteinüri, hipertansiyon ve akut böbrek yetmez-
liği sıklıkla olur, fakat hemolitik anemi, trombosito-
peni de görülür. Ayrıca HÜS’te diyare öyküsü olabi-
lir. Alport sendromlu hastaların bazılarında makros-
kopik hematüri ve proteinüri olur; aile öyküsü, işit-
me kaybı ve böbrek biyopsisi tanının konmasını
sağlayacaktır
(3,6)
.
Konunun başında da belirtildiği gibi, primer böbrek
hastalıkları ve sistemik hastalıklar AGN’ye yol aça-
bilmektedir (Tablo 1). Çocukluk döneminde AGN
tablosunun %90’ından APSGN sorumludur. Detaylı
öykü ve fizik muayene, sistemik hastalıkların ayırıcı
tanısı açısından yol gösterir. Yakın zamanda geçiril-
miş bir üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE)
öyküsü APSGN ve IgA nefropatisinin her ikisinde
de yer alabilir, fakat IgA nefropatisinde APSGN’den
farklı olarak ÜSYE öyküsü AGN tablosunun 1-2
gün öncesindedir ve ilaveten öyküde yineleyen
makroskopik hematüri ataklarından söz edilebilir.
Lupus nefritinde AGN tablosuna cilt bulguları, foto-
sensitivite, aft, artrit, nörolojik semptomlar eşlik
edebilir. IgA vaskülitinde daha ağırlıklı olarak alt
ekstremitelerde yer alan palpabl purpuralar, karın
ağrısı, artralji, artrit gibi ilave bulgular vardır.
ANCA ilişkili vaskülitlerde ve antiglomerül bazal
membran hastalığında pulmoner hemoraji ile ilgili
semptomlar olabilir, ayrıca ANCA ilişkili vaskülit-
lerde ateş, hâlsizlik, büyüme geriliği, kilo kaybı,
kronik sinüzit, astım benzeri semptomlar ve oral
ülserler gibi yakınma ve bulgular dikkati çekebilir
(6,35)
.
Akut glomerülonefrit etiyolojisini aydınlatmada
laboratuvar tetkiklerinden en önemlisi kompleman
düzeyleridir. Kompleman C3 ve C4 düzeylerine
göre ayırıcı tanının nasıl yapılacağı ve istenecek
ileri tetkikler Şekil 2’de belirtilmiştir.
Sistemik bulguları belirgin olmayan lupus nefritin-
de C3 ile beraber, C4’ün de düşük olması ve düzel-
memesi tanıya ulaşmaya yardımcıdır. APSGN ile
ÜSYE’nin tetiklediği membranoproliferatif glome-
rülonefrit (MPGN) arasında başlangıçta ayırım
yapılamasa bile hipertansiyonun dirençli seyretme-
si, proteinürinin daha belirgin olabilmesi ve C3
düzeyinin beklenen zamanda normale dönmemesi
tanıya ulaşmayı sağlayacaktır
(1,2)
.
Akut faz belirteçlerinin yüksek olduğu vakalarda
sistemik hastalıklar kesinlikle dışlanmalıdır
(36)
.
Akut glomerülonefrit nedenlerinden biri olan şant
nefriti, hidrosefali tedavisi için yerleştirilen
ventrikülo-atrial veya ventrikülo-jugular şant ilişkili
kronik enfeksiyon sonucu görülmektedir. Günü-
müzde kullanılan ventrikülo-peritoneal şantlara
bağlı AGN gelişmesi çok enderdir
(22,33)
.
Dostları ilə paylaş: |