93
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
Şahin L, Aşçıoğlu M
DERLEME (Review Article)
UYKU VE UYKUNUN DÜZENLENMESİ
Sleep and Regulation of Sleep
Leyla ŞAHİN
1
, Meral AŞÇIOĞLU
2
Özet: Uyku; kişinin ses, ışık vb. uyaranlarla
uyanabileceği bir bilinçsizlik durumu olarak
tanımlanmaktadır. Ancak uyku bilinç açısından
farklı bir bilinç düzeyi, farklı bir bilinçlilik durumu
olarak da açıklanabilir. Uykunun başlatılması ve
sürdürülmesi kortikal ve subkortikal birçok beyin
bölgesinin
işlevi
ile
gerçekleşir.
Uykunun
başlatılmasında öncelikle ön hipotalamustan gelen
döngüsel girdiler ve endojen kimyasal uyarılar
doğrultusunda hipotalamusta ventrolateral preoptik
çekirdeğin rol aldığı kabul edilir. Uyanıklığın
oluşmasında ise lateral hipotalamustan gelen
oreksinerjik; beyin sapından gelen kolinerjik,
noradrenerjik,
serotonerjik;
posterior
hipotalamustan gelen histaminerjik uyarıların rol
aldığı kabul edilir. Uyku, belirli aralıklarla tekrar
eden ve hızlı göz hareketlerinin eşlik etmediği
NREM (Non-Rapid Eye Movement) uyku dönemi ile
hızlı göz hareketlerinin eşlik ettiği REM (Rapid Eye
Movement) uyku dönemlerinden oluşmaktadır ve
uykuyu oluşturan NREM-REM döngüsü beyin
sapındaki mezopontin çekirdekler tarafından kontrol
edilir.
Anahtar kelimeler: Uyku, uykunun düzenlenmesi,
REM uykusu, Non-REM uykusu
Summary: Sleep is defined as a state of
unconsciousness that one may wake up with a
stimulus such as sound or light. However, in terms
of consciousness; sleep can be explained as a
different level of consciousness or as a different
state of consciousness. Sleep initiation and
maintenance take place with the function of a lot of
cortical and subcortical region of the brain. In the
initiation of sleep, it is accepted that primarily
cyclic inputs from the hypothalamus and anterior
hypothalamus, ventrolateral preoptic nucleus with
the signals of endogenous chemical. In the
formation of the sleep, alertness from the lateral
hypothalamus orexinergic, from the brainstem the
cholinergic,
noradrenergic,
serotonergic,
histaminergic
stimuli
from
the
posterior
hypothalamus is accepted to be involved. Sleep is
consisted of NREM (Non-Rapid Eye Movement)
sleep period that repeats at certain intervals and
not accompanied with rapid eye movements and
REM (Rapid Eye Movement) sleep period that is
accompanied by rapid eye movements. It is known
that NREM-REM cycle is controlled by mezopontin
nuclei in the brainstem.
Keywords: Sleep, regulation of sleep, REM sleep,
Non-REM sleep
1
Yrd.Doç.Dr.Mersin Ün,Tıp Fakültesi, Fizyoloji AD
2
Prof.Dr.Erciyes Ün,Tıp Fak, Fizyoloji AD, Kayseri
Geliş Tarihi : 20.10.2011
Kabul Tarihi : 11.04.2013
*Derlememizde kaynak gösterilen 14,15,16 numaralı referanslara ait çalışmalar Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi tarafından SBT-07-54 nolu proje ile desteklenmiştir.
12-16 yaş grubu çocuklarda atletik performansın belirlenmesinde fiziki ve kardiyorespiratuar özelliklerin etkisi
Uyku ve uykunun düzenlenmesi
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
94
Uyku; tüm memelilerde enerjinin korunmasını,
sinir sisteminin gelişim ve onarımını sağlayan do-
ğal bir süreç olup; uyarılmışlığı, otomatik işlevleri,
davranışı, bilişsel işlevleri ve hücre içi mekanizma-
ları kontrol eden sinir sistemi başta olmak üzere
biyolojik yapının birçok bileşeni ile ilişkilidir (1-
3).
Berger (4) tarafından 1929 yılında gerçekleştirilen
elektroensefalografi (EEG) uygulamaları uykunun
araştırılmasında önemli bir yer tutmuştur. Uyku
sırasındaki EEG kayıtları ile ilgili çalışmalar 1937
yılında Loomis ve arkadaşları (5) tarafından yapıl-
mıştır. Araştırmacılar bu çalışmaları sonunda uyku-
nun beş dönemi olduğunu belirlemişler fakat beşin-
ci dönemi hızlı göz hareketlerinin (Rapid Eye
Movement) eşlik ettiği REM dönemi (paradoksal
uyku=desenkronize uku) olarak tanımlayamamış-
lardır. Uykunun REM dönemini 1957 yılında
Dement ve Kleitman (6) tanımlamışlar ve uykunun
periyodik olarak birbirini izleyen dönemlerden
oluştuğunu göstermişlerdir.
Uyku ve Uyanıklığın Oluşumu
Uyku-uyanıklık siklusu; biyolojik ritme bağlı ola-
rak oluşur ve oluşumunda 24 saat süren evrelerin
tekrarlaması ile oluşan sirkadiyen ritm belirleyici-
dir. Sirkadiyen ritm anterior hipotalamusta bulunan
suprakiyazmatik nükleus tarafından düzenlenir. Bu
ritmin oluşumunda rol alan en güçlü uyaran güneş
ışığıdır.
Işık
uyaranlarının
suprakiyazmatik
nükleusu etkilemesi retinal fotoreseptörler aracılığı
ile sağlanır. Bu uyaranlara bağlı olarak oluşan bir
diğer işlev ise melatonin sentezidir. Melatonin
suprakiyazmatik nükleusun ritmik aktivitesine bağ-
lı olarak salgılanır ve karanlıkta en yüksek düzeye
ulaşarak geri besleme mekanizmasıyla bu
nükleusun aktivitesini düzenler. Işığın olmaması ile
hipotalamusta nöroendokrin düzenlemeler değişir
ve başta melatonin olmak üzere bazı hormonların
salgılanması ya da bazılarının baskılanması uyku-
nun başlatılmasına katkıda bulunur (7-10).
Uyanıklık boyunca rafe çekirdeklerinden başlayan
serotonerjik aktivite talamus, hipotalamus ve
frontobazal bölgeye yayılır. Özellikle posterior
hipotalamusun ventrolateraline ulaşan bu aktivite,
uykunun oluşumunu sağlayan peptit yapıdaki bir
dizi hipnojen nitelikli maddenin sentezine ve birik-
mesine yol açar. Uzun süre uyanık bırakılan hay-
vanların kanında ve beyin omurilik sıvısında
(BOS) bazı ensefalinler, β-endorfin, α-
melanosit, delta oluşturan peptid (DSIP) gibi mad-
deler izole edilmiş, tanımlanmış ve bu maddelerin
bir başka hayvanın kanına ya da BOS'una verilme-
sinin uykuya neden olduğu gözlenmiştir.
Uyku, eş zamanlı olarak gelişen bir dizi fizyolojik
olay sonucunda oluşur. Uykunun başlatılması ve
sürdürülmesinde kortikal ve subkortikal birçok
beyin bölgesi rol alır. Ancak öncelikle ön
hipotalamustaki döngüsel girdiler ve endojen kim-
yasal uyarılar ile hipotalamusta ventrolateral
preoptik çekirdeğin (VLPO) uykuyu başlattığı ka-
bul edilir. Uyanıklığı lateral hipotalamustan gelen
oreksinerjik, beyinsapından gelen kolinerjik,
noradrenerjik, serotonerjik aktivasyonun artması ve
arka hipotalamustan gelen histaminerjik uyarılar
sağlamaktadır. Bunların azalması da uykuyu baş-
latmaktadır. REM uyku dönemi sırasında serotonin
ve norepinefrin salınması en az seviyededir, bu
dönemde tek başına asetilkolin baskındır. NREM
uyku dönemi sırasında ise tüm nöroregülatörler
düşük düzeyde salınmaktadır (11,12).
Beyin sapından gelen eksitatör uyarıların neden
olduğu kortikal aktivasyonun ise uyanıklığı sağla-
dığı kabul edilir. Beyin sapından gelen bu uyarıla-
rın ana kaynağı retiküler aktive edici sistem
(RAS)’dir. RAS; talamus, ön beynin orta kısmı,
hipotalamus, tegmentum, rafe çekirdeği, locus
seruleus gibi uykuda rolü olan anatomik bölgeleri
birbirine bağlar ve bileşenleri uykunun oluşturul-
masında, sürdürülmesinde ve uyku-uyanıklık du-
rumlarının oluşturulmasında kritik öneme sahiptir.
RAS’dan talamusa ve talamustan talamokortikal
yolla kortekse iletilen bu uyarıların uyanıklığı de-
vam ettirdiği ancak RAS’ın tahrip edildiği deneysel
çalışmalarda geri dönüşlü bir uyanıklık kaybının
olabildiği gözlenmiştir. Bu nedenle uyanıklığı sağ-
layan başka ek sistemlerin de varlığı kabul edilir.
Bu kapsamda kolinerjik bazal ön beyin çekirdekle-
rinin ve RAS’ın rostralinde yer alan histaminerjik
nöronların uyanıklığın oluşmasına katkıda bulun-
duğu bildirilmektedir (8,9).
95
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
Şahin L, Aşçıoğlu M
Beyin sapındaki mezopontin çekirdekler ise uyku
süresindeki NREM ve REM döngüsünün kontro-
lünde rol alırlar. Uykunun NREM döneminin kont-
rolü basal önbeyin alanı, talamus, hipotalamus,
dorsal rafe nukleusu ve traktus solitarius tarafından
sağlanır Arka hipotolamus ve hipotolamusa komşu
olan intralaminar ve anterior talamik çekirdeklerde
bulunan diensefalik uyku bölgesinin uyarılması ve
uyarı sıklığının 8/sn‘den fazla olması uyanmaya
neden olur. Traktus solitarius çekirdeği düzeyinde
medulla oblangata’daki retiküler formasyonda yer
alan medullar senkronizasyon bölgesinin uyarılma-
sı ise uyarı sıklığı düşükse uykuya, uyarı sıklığı
yüksek ise uyanmaya neden olur. NREM uykusu 3.
ve 4. döneminin oluşumunu sağlayan bölge bazal
ön beyin uyku bölgesi olup preoptik alan ile
Broca’nın diagonal bölgesini kapsar. Bu bölgenin
diğer iki bölgeden farkı, uyarı sıklığı ister yüksek
ister düşük olsun uykuya sebep olmasıdır (9).
REM uyku döneminin kontrolünü sağlayan anato-
mik bölgenin ise beyin sapının orta noktaları oldu-
ğu kabul edilir. NREM ve REM uykularının
nörotransmitterler düzenlenmesi ise oldukça karı-
şıktır. Dopaminerjik, noradrenerjik, histaminerjik,
glutaminerjik ve kolinerjik transmitterlerin karşı-
lıklı etkileşimleri söz konusudur. Kolinerjik
agonistler REM uykusunu artırırlar. Genellikle
rafenin serotonerjik aktivasyonun azalması uyku-
nun başlatılmasında, asetilkolin sürdürülmesinde,
noradrenalin ve dopamin uyanıklıkta etkilidir.
Beynin
serotonerjik
çekirdeği
olan
rafe
nükleusunun hayvanlarda tahrip edilmesi uyumayı
güçleştirir. İlgili yolaklarda noradrenerjik ve
dopaminerjik aktivitenin artışı aşırı uyarılmışlık
benzeri bir durum ile uykusuzluğa neden olur
(Şekil 1), (7-9).
Şekil 1. Uykunun düzenlenmesinde görev alan beyin bölgeleri (13)
12-16 yaş grubu çocuklarda atletik performansın belirlenmesinde fiziki ve kardiyorespiratuar özelliklerin etkisi
Uyku ve uykunun düzenlenmesi
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
96
Uyku-uyanıklık döngüsünün ortadan kalkması ve
uyku yoksunluğu santral sinir sistemi işlevlerini
etkiler. Uzun süreli uykusuzluğun; vücut ısısı kont-
rolünde, beslenme ve metabolizmada, bağışıklık
sisteminde ve düzenleyici diğer sistemlerde bozul-
maya yol açtığı bilinmektedir (14-16).
1968 yılında Rechtschaffen ve arkadaşları (4,5)
insanda uyku dönemlerinin standart terminoloji,
teknik ve skorlama el kitabını hazırlamışlardır.
Uyku dönemleri halen bu grubun açıkladığı pren-
sipler esas alınarak belirlenmektedir (4,5,7,17).
Memelilerde uyku, belirli aralıklarla tekrar eden
hızlı göz hareketlerinin eşlik etmediği NREM uy-
ku dönemi ve hızlı göz hareketlerinin eşlik ettiği
REM uyku döneminden oluşmaktadır. Uyku dö-
nemleri EEG, göz hareketleri ve kas tonusundaki
değişiklikler değerlendirilerek belirlenmiştir. İn-
sanlarda genellikle uyanık olunan başlangıç döne-
minden sonra NREM uykusunun sırasıyla 1., 2., 3.
ve 4. dönemi oluşur. Uykunun başlamasından yak-
laşık 90 dakika sonra ilk REM dönemi oluşur. Uy-
kunun başlangıcından ilk REM uykusunun sonuna
kadar olan süre bir uyku siklusudur. Bu siklus kişi-
den kişiye 90–120 dakika arasında değişir ve
NREM+REM şeklindeki siklusu bir gecede 4-6 kez
tekrarlanır. İlk REM dönemi genellikle daha kısa-
dır ve yaklaşık 5–15 dakika sürer. Süre açısından
gecenin ilk yarısında NREM, ikinci yarısında ise
REM uykusu ağırlık kazanmaktadır. Kişinin, kısa
süre uyusa bile bu döngünün bittiği anlarda uyandı-
rıldığında daha dinlenmiş şekilde kalktığı bildiril-
mektedir (18, 19).
Non-REM Uyku Dönemi=NREM Uykusu
Kendi içinde 4 dönemden oluşur.
NREM uykusu 1.dönemi: Tüm gece uykusunun %
1-5’ini oluşturur.
NREM uykusu 2.dönemi: Tüm gece uykusunun %
40-50’sini oluşturur.
NREM uykusu 3.dönemi: Tüm gece uykusunun %
3-8’ini oluşturur.
NREM uykusu 4.dönemi: Tüm gece uykusunun %
10-15’ini oluşturur.
Ancak NREM dönemlerinin süreleri yaşla değiş-
kenlik gösterir. Erişkinlere kıyasla çocuklar ve
yaşlılar daha fazla NREM 3. dönem uykusu uyurlar
(4).
Kendi içinde 4 dönemden oluşan NREM uykusu-
nun 1.ve 2.dönemleri yüzeyel uyku, 3.ve
4.dönemleri ise yavaş dalga uykusu: derin uyku:
derin yavaş uyku olarak bilinir. NREM uykusunun
1. döneminde düşük genlikli yüksek frekanslı EEG
aktivitesi karakterizedir, 2. döneminde EEG’de
uyku iğcikleri belirir, 3. döneminde ise düşük fre-
kanslı yüksek genlikli dalgalar hakimdir. Yüksek
voltajlı geniş EEG dalgalarının eşlik ettiği doruk
yavaşlama 4. dönemde görülür (4,8,9,20).
Uykunun yarısını oluşturan NREM uykusu 1. ve 2.
döneminin işlevleri halen bilinmemektedir. NREM
uykusu 3. ve 4. dönemi olan derin uyku dönemi ise
fiziksel dinlenmeyi sağlar. Bu dönemde kişiyi
uyandırmak zordur. Çocuklarda büyüme hormonu
özellikle NREM uykusu 3.- 4. döneminde salgıla-
nır. NREM uykusu 3. ve 4. döneminin erişkinlerde
hücre yenilenmesini ve onarımını hızlandırdığı ileri
sürülmektedir. Uyku sırasında vücut ısısındaki düş-
me de özellikle NREM döneminde oluşur. Bu dö-
nemde kalp hızı, solunum sayısı azalır ve düzenli-
dir (4,7,13,21).
REM Uyku Dönemi=REM Uykusu=Paradoksal
Uyku
EEG etkinliğinin hızlı olduğu ve genellikle aktif
düş görme ile birlikte oluşan uykuya REM uykusu,
paradoksal uyku:desenkronize uyku denir. NREM
uykusu 4. döneminden sonra oluşur. İlk REM uy-
kusuna giriş süresi REM latansı, olarak bilinir, bu
süre normalde 90 dakikadan uzundur. Kısa REM
latansı depresyon durumlarında veya yaşlılarda
görülebilir. Uykunun REM'le başlaması (sleep
onset REM: SOREM) genellikle narkolepside, uza-
mış REM latansı ise daha çok uyku laboratuvarına
yatırılanlarda “ilk gece etkisi” olarak görülür. İn-
sanda REM uykusu dönemleri 5-30 dakika sürer,
REM uyku dönemlerinin arası ise 90-120 dakika
olup REM uykusu gece boyunca 4-6 kez tekrarlanır
ve REM uykusu tüm gece uykusunun %25’ini
oluşturur. Farelerde ise REM uyku dönemleri arası
97
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
Şahin L, Aşçıoğlu M
lir. İnsanların uyku süresinin kısaltıldığı çalışma-
larda öncelikle uykunun 1., 2. ve 3.dönemlerinin
sürelerinin azaldığı REM uyku süresinin ve NREM
uykusu 4. dönem süresinin olabildiğince korundu-
ğu gözlenmiştir (25).
REM uykusunun diğer bir özelliği ise, ponstan
kaynaklanan ve hızla genikulat cisme geçen, daha
sonra oksipital kortekse ulaşan, 3-5’li geniş ponto-
genikulo-oksipital (PGO) fazik potansiyellerin
oluşumudur. Bu potansiyellere PGO dikenler adı
verilir. Ponto-genikulo-oksipital potansiyeller te-
mel olarak algı ya da uyarılmayla ilişkilidir. Ponto-
genikulo-oksipital potansiyeller, REM uyku döne-
mi sırasında bir tür uyarılmışlığa yol açarak
oksipital bölgeyi uyarmakta ve görsel kayıtların
harekete geçmesini sağlamaktadır. Bunun yanı sıra
PGO potansiyeller, REM uyku döneminde kortikal
düzensizliğe (desenkronizasyona) yol açarak rüya
imajlarının oluşumunda rol oynamaktadır. Bu yol-
la, bireysel anlamda kendine özgü bir biçimde olu-
şan rüyaların gerekli olmayan kayıtlarını silerek,
gerekli olanlarını düzenleyerek duygusal ve bilişsel
dengeye hizmet ettiği ileri sürülmektedir (4,8,9).
KAYNAKLAR
1. Miro E, Cano MC, Espinozo FL, et al. Time
estimation during prolonged sleep deprivation
and its relation to activation measures. J Hu-
man Factors and Ergonomics Society 2003;
45: 148-159.
2. Koban M, Swinson KL. Chronic REM-sleep
deprivation of rats elevates metabolic rate and
increases ucp1 gene expression in brown
adipose tissue. Am J Physiol Endocrinol Metab
2005; 289: 68-74.
3. Ertuğrul A, Rezaki M. Uyku nörolojisi ve bel-
lek üzerine etkileri. Türk Psikiyatri Dergisi
2004; 15: 300-308.
4. Aydın H, Yetkin S. Uyku: Yapısı ve İşlevleri.
Kitap: Karakaş S. Kognitif Nörobilimler. No-
bel Tıp Kitabevleri, Ankara 2008; ss 282-299.
10 dakikadan azdır. Canlılarda beyin büyüklüğü ile
ilişkili olarak REM uyku dönemleri arasındaki süre
de değişir (4,17).
Uyanıklıktakinden ve NREM uykusundakinden
farklı olarak REM süresince genelde tonik ve ara-
lıklı olarak fazik fizyolojik değişiklikler gözlenir.
Düşük voltajlı desenkronize EEG dalgaları ve
hipokampal teta ritmi, beyin ısısında artış, olfaktör
bulbus aktivasyonu, artmış penil tumesans gözle-
nen tonik değişikliklerdir. Hızlı göz küresi hareket-
leri, dil hareketleri, kas seyirmeleri, otonomik akti-
vite değişikliği ve EEG’de gözlenen ponto-
genikulo-oksipital dikenler (PGO) ise REM uyku
dönemi içerisinde görülen fazik değişikliklerdir
(10,22).
Derin yavaş uykuda EEG de gözlenen yüksek gen-
likli dalgalar REM uykusu sırasında yerlerini hızlı
ve düşük voltajlı EEG dalgalarına bırakır ve REM
uyku döneminde başlangıç uykusunda görülen
EEG dalgalarına benzer düşük voltajlı ‘testere-
dişi’(sawtooth waves) dalgalar görülür. REM uy-
kusu sırasında boyun iskelet kaslarının tonusunda
belirgin bir azalma vardır (4).
REM uykusu nöronlarda membran stabilizasyonu-
nu sağlar ve türe has özelliklerin öğrenilmesini
sağlayan genetik hafızanın programlanmasında rol
oynar. Bu dönemden yoksun bırakılan bireylerde
psikiyatrik bozuklukların daha sık görülmesi nede-
niyle ruhsal dinlenmeyi sağlayan bir dönem olduğu
düşünülmektedir. Ancak bunun tam tersini savunan
görüşler de vardır. Rüyalar en çok REM dönemin-
de görülür ve kişi bu dönemde uyandırıldığında
rüyasını en ince detayına kadar anlatabilir. Sempa-
tik sinir sisteminin aktive olması nedeniyle REM
döneminde kalp hızı, solunum sayısı, kan basıncı
artar ve düzensizleşir (23,24).
Seçici olarak REM ya da NREM 3. ve 4. dönem
ortadan kaldırıldığında rebound fenomeni olarak
bir sonraki gecede insanların neredeyse bir önceki
gecenin eksikliğini tamamlarcasına yoğun REM ya
da NREM 3. ve 4. dönem uykusu uyudukları izle-
nir. Bir anlamda organizma uyku açığını kapatma-
ya çalışmaktadır. Sadece REM ve NREM 3. ve 4.
dönem uykusunda rebound fenomeninin olması bu
dönemlerin öneminin göstergesi olarak kabul edi-
12-16 yaş grubu çocuklarda atletik performansın belirlenmesinde fiziki ve kardiyorespiratuar özelliklerin etkisi
Uyku ve uykunun düzenlenmesi
Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 22(1) 93-98, 2013
98
5. Rechtschaffen A, Kales A. A Manual of
Standardized Terminology, Techniques, and
Scoring System for Sleep Stages of Human
Subjects. (3 th ed), Los Angeles Brain
Research Institute 1973; pp 1-13.
6. Kryger MH, Roth T, Dement WC. Principles
and Practice of Sleep Medicine. W.B. Saunders
Company, Philadelphia 2000; pp 1-168.
7. Chaudhary BA, Blanchard AR. Sleep
mechanics. In: Collop NA, Phillips BA (Eds).
Sleep Medicine 2002; pp 1-11.
8. William FG. Textbook of Medical Physiology
(20 th ed). Çeviri: Türk Fizyolojik Bilimler
Derneği. Bölüm Çeviri: Babar E. Uyanma
işlergeleri, Uyku ve beynin elektriksel etkinliği.
Kitap: Tıbbi Fizyoloji. Nobel Tıp Kitabevleri,
Ankara 2002; ss 739-743.
9. Guyton AC. Textbook of Medical Physiology
(11 th ed). Bölüm Çeviri: Demiralp T. Beynin
etkinlik durumları, uyku, beyin dalgaları, epi-
lepsi, psikozlar. Kitap: Tıbbi Fizyoloji. Merck
Yayıncılık, İstanbul 2001; ss 689-691.
10. Aydın H, Özgen F. Psikiyatrik bozukluklarda
uyku çalışmaları. Klinik Psikiyatri Dergisi
1998; 2: 89-97.
11. Mc Commirck DA. Neurotransmitter actions in
the thalamus and cerebral cortex and their role
in neuromodulation of thalamocortical activity.
Prog Neurobiol 1992; 39: 337-388.
12. Siegel JM. Do all animals sleep? Neurosci
2008; 31: 208-213.
13. Norman WM, Hayward LF. The neurobiology
of sleep. In: Carney PR, Berry RB, Geyer JD,
eds. Clinical Sleep Disorders. Lippincott Wil-
liams & Wilkins, Philadelphia, USA, 2005: 38–
55.
14. Şahin L. Uyku yoksunluğu oluşturulan sıçan-
larda elektrodermal aktivite ve davranış deği-
şikliklerinin incelenmesi. Doktora Tezi, Erciyes
Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kayse-
ri, Şubat 2010.
15. Süer C, Dolu N, Artis AS, et al. The effects of
long-term sleep deprivation on the long-term
potentiation in the dentate gyrus and brain
oxidation status in rats. Neurosci Res 2011;
70: 71-7.
16. Sahin L, Ascioglu M, Taskin E, et al. Chronic
sleep deprivation and pain perception. Euro-
pean Neuropsychopharmacology Sept 2009;
19: S247-S248.
17. Chokroverty S. Sleep Disorders Medicine.
Butterworth-Heineman, Boston; 1999; pp 1-
147.
18. Pagel JF, Barnes BL. Medications for the
treatment of sleep disorders: An overview. J
Clin Psych 2001; 3: 118–125.
19. What
is
sleep?.
Erişim:
[http://
www.sleephomepages.org/sleepsyllabus/
a.html.], Erişim Tarihi: 14 Temmuz 2008.
20. Özkan P. Uyku Apne Sendromu Hastalarında
Bozulmuş Otonom Sinir Sistemi Fonksiyonu
Üzerine Apap’ın Düzeltici Etkisinin Sabit Ba-
sınçlı Cpap İle Karşılaştırması, Uzmanlık Tezi,
T.C. Sağlık Bakanlığı Yedikule Göğüs Hasta-
lıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi 7.Göğüs Hastalıkları Kliniği, İstan-
bul 2006; ss 8-20.
21. Köktürk O. Normal uyku. Tüberküloz ve Toraks
Dergisi 1999; 47: 372-80.
22. Siegel JM. Brainstem mechanisms generating
REM sleep. In: MH Kryger, T Roth, WC
Dement (eds), Principles and Practice of Sleep
Medicine. (2 nd ed), W.B. Saunders Company,
Philadelphia 1997; pp 125-144.
23. Aydın H, Sütçügil L. Uykuda bilişsel işlevler.
Türk Klinikleri Psikiyatri Dergisi 2001; 2(2):
75-78
24. Carskadon, MA, Dement WC. Normal human
sleep: An overview. In: Kryger MH, Roth T,
Dement WC (eds), Principles and Practice of
Sleep Medicine. W.B. Saunders Company,
Philadelphia 1994; pp 16-26.
25. Özgen F. Uyku ve uyku bozuklukları. Psikiyatri
Dünyası 2001; 5: 41-48.
Dostları ilə paylaş: |