35
sedi gördü ve hiçbir soru
sormadı.” demişler.
Padişah
hemen Ah-
met’i hemen yanına çağır-
mış. Ahmet’e “Dün gece
rahat uydun mu?” diye
sormuş. Hasan “Evet,
teşekkür
ederim padişa-
hım.” demiş. Daha sonra
padişah Ahmet’e “Sabah-
leyin ilginç bir şey gördün
mü?” diye sormuş.
Hasan da:
- Hayır,
hiçbir şey
görmedim. Çünkü ben meraklı bir insan değilim. Ben sadece kendim
ile ilgili şeyleri sorarım, demiş.
Padişah, Hasan’ın cevabını çok beğenmiş.
-Sen
güzel ahlaklı bir adamsın, benim yanımda çalışır mısın, diye
sormuş.
Ahmet padişahın teklifi kabul etmiş. 20 sene padişahın yanında ça-
lışmış. Artık köyünü çok özlemiş. Çünkü memleketinde bir karısı var-
mış. Padişahtan izin almış ve yola çıkmış. Akşam vakti köye varmış.
Evinin önüne gelmiş pencereden bakmış. Karısı genç bir erkeğin saçını
okşuyormuş. Zavallı adam çok sinirlenmiş. Silahını eline almış, kendi
kendine “Onları öldüreceğim” demiş fakat tekrar kadının nasihati aklı-
na gelmiş, tabancayı cebine koymuş.
Ahmet kapıyı çalmış. Karısı ve genç adam kapıyı açmış. Karısı Ah-
met’i görmüş çok sevinmiş. Ahmet karısına hemen “Bu adam kim?”
diye sormuş. Karısı “Sen 20 yıl önce şehre gittin.
Ben o zaman ha-
mileydim. Bu bizim oğlumuz.” demiş. Ahmet karısının sözlerine çok
sevinmiş. Oğluna, karısına sarılmış. Hepsi hayatlarının
sonuna kadar
mutlu yaşamışlar.