Dr.
Carol
S. Dweck
töreni başlatmak için içeride onu bekliyordu. Düğüne yüzlerce
arkadaşı ve dünyanın her yanından gelen akrabaları katılmışlardı.
Her şey mükemmeldi ve nedime Nicole'e gitti ve haberleri ona ak
tardı. Damat gelmiyordu. Yaşadığı şoku ve acıyı
hayal edebiliyor
musunuz?
Aile, katılan yüzlerce misafiri düşünerek ikramları ve yemeği baş
lattı sonra da Nicole'ün yanına koşup ne yapmak istediğini sordular.
Çok cesur bir davranış içinde gitti siyah elbiseleri giydi ve partiye
katıldı. "Hayatta Kalacağım" şarkısıyla dans etti. Bu dansı yapacağı
nı önceden görmemişti belki ama ertesi gün ulusal gazete pervasızlık
ikonu olacağını tahmin etmişti. Nicole yanlış kaleye koşan futbolcu
gibiydi. Burada onu tanımlayabilecek ve küçültebilecek bir etkinlik
vardı. Aksine, bu etkinlik onu büyüttü.
İlginçtir, Nicole nikah töreninde öylece ayakta öylece kalması
nın yarattığı acı ve travma hakkında defalarca konuştu ama hiçbir
zaman "aşağılanma" sözcüğünü kullanmadı. Eğer kendisini yargı
lamış olsaydı, kusurlu ve değersiz -aşağılanmış- hissederdi ve kaçar
saklanırdı. Bunun yerine açıklıkla yaşadığı acı, kendisini arkadaş
larının ve yakınlarının sevgisi ile çevirmesini
ve tedavi sürecinin
başlamasını sağladı.
Bu arada, damada ne oldu peki? Sonradan ortaya çıktı; balayı
na gitmiş, tek başına Tahiti'ye uçmuş. Nicole'e ne oldu? Birkaç yıl
sonra aynı
gelinlik içinde, aynı kilisede harika bir çocukla evlendi.
Korkuyor muydu? Hayır, şöyle dedi: "Damadın orada olacağını bi
liyordum."
Reddedilmenin insanları sabitlenmiş düşünceyle nasıl yaralaya
cağını ve onları nasıl kızdıracağı hakkında düşündüğümüzde; sa
bitlenmiş düşünce tarzına sahip çocukların,
şiddet içeren intikam
duygularıyla hareket edecekleri sonucuna ulaşacağımıza
hiç şüphe
yoktur. Bu konuya daha sonra değineceğim.
204
Dostları ilə paylaş: