Dr.
Carol
S. Dweck
önemli bir okul yeteneğini ölçtüğünü söyledik. Onlara başka bir şey
anlatmadık. Sonra bu sınav hakkında sorular sorduk. Önce, onlara
yaptığımız tanımlamayı kabullenip
kabullenmediklerinden emin
olmak istedik ve sorduk: Bu sınavın önemli
bir okul becerisini ne
kadar ölçtüğünü düşünüyorsunuz? Hepsi daha önce verdiğimiz bil
giyi benimsemişlerdi.
Daha sonra sorduk: Bu sınavın sizin ne kadar akıllı olduğunuzu
ölçtüğünü düşünüyor musunuz? Bu sınavın siz büyüdüğünüzde ne
kadar akıllı olacağınızı ölçtüğünü düşünüyor musunuz?
Gelişme düşüncesi tarzına sahip öğrenciler sınavın
önemli bir
okul yeteneğini ölçtüğü konusunda söylediklerimizi kabullenmiş
lerdi ancak sınavın ne kadar akıllı olduklarını ölçtüğünü düşünmü
yorlardı. Ve elbette sınavın büyüdüklerinde ne kadar akıllı olacak
larını söyleyeceğini de düşünmüyorlardı.
Çocuklardan biri, "Hiçbir
şekilde mümkün değil! Hiçbir sınav bunu yapamaz" dedi.
Ancak sabitlenmiş düşünce tarzına
sahip çocuklar, sadece sına
vın önemli bir yeteneği ölçebileceğine inanmakla kalmadılar. Sına
vın ne kadar akıllı olduklarını ölçebileceğine ise -aynı şekilde kararlı
biçimde- inandılar ve büyüdüklerinde ne kadar akıllı olacaklarını
ölçtüğüne de.
Onlar bir sınava, kendilerinin en temel düşünme kabiliyetlerini
şimdi ve sonsuza dek ölçme gücünü verdiler. Onlar bu sınava ken
dilerini tanımlama gücünü verdiler. Her başarının çok önemli oluşu
bu yüzdendir.
Potansiyele Başka Bir Bakış
Bu bizi "potansiyel" fikrine geri götürüyor. Sınavların ya da uz
manların potansiyelimizin ne olduğunu söyleyip söyleyemeyecekleri
sorusuna, ne konuda
yeteneğimiz olduğu sorusuna, geleceğimizin
ne olacağı sorusuna geri götürüyor. Sabitlenmiş düşünce tarzı soru-
46
Dostları ilə paylaş: