Aklını En Doğru
Şekilde
Kullan
da bunun karşılığında her şeylerini verir, gelişirlerdi. İşte Wooden' ın
UCLA'ya gelmiş iki yeni oyuncu hakkındaki konuşması: "Her bi
rine neye sahip olduklarını görmek için baktım ve sonra kendime
dedim ki, 'Takımımıza gerçek bir katkı sağlayabilirlerse, o zaman bi
zim ne kadar berbat olduğumuz anlamına gelir.' Oysa göremediğim
şey bu adamların içlerinde ne sakladığıydı." İkisi de verebilecekleri
her şeylerini verdiler ve takımda ilk beşe girdiler, biri ulusal şampi
yonada pota altı olarak ilk beşteydi.
Tüm oyuncularına eşit olarak saygı gösterdi. Bilirsiniz bazı oyun
cuların numaraları büyüklüklerine saygı olarak onlar hayatlarına
devam ettikten sonra emekliye ayrılır. Hiçbir oyuncunun numarası,
takımı Wooden çalıştırırken emekliye ayrılmadı, o dönemde Kerim
Abdül Cabbar ve Bill Walton gibi tüm zamanların en iyi oyuncu
ları takımda olmasına rağmen. Daha sonra oyuncuların numaraları
emekliye ayrıldığı zaman buna karşı çıktı. "Takımımızda oynamış
diğer oyuncu arkadaşlarımız da bu numaraları giydi. Diğer oyun
cularımızın bazıları neredeyse sahip oldukları her şeylerini verdiler.
Forma ve üstündeki numara asla bir oyuncuya ait olamaz, o oyuncu
ne kadar harika, ne kadar büyük bir yıldız olursa olsun. Bu takım
olma kavramının tam karşıtıdır."
Bir dakika bekleyin. O maç kazanma peşindeydi. Yetenekli
oyuncularınızla devam etmek ve ikinci
planda kalanlara daha az
şey vermek zorunda değil misiniz? O bütün oyuncularını eşit sü
relerle oynatmadı ama tüm oyunculara her şeyde eşit davrandı.
Örneğin Bill Walton'la aynı yıl takıma başka bir oyuncu aldığı
zaman, ona Walton yüzünden maçlarda çok az oynayacağını söy
ledi
fakat ona söz verdi, "Mezun olur olmaz profesyonel kontrat
imzalayacaksın. O kadar iyi hale geleceksin.'' Üçüncü yılında bu
oyuncu Bill Walton' a, çalışmalarda üstesinden gelebileceği her
şeyi veriyordu ve kontrat imzaladığı sene o yılın çaylak oyuncusu
seçildi.
28 1
Dostları ilə paylaş: