47
13 / Özel Sayı 3 / 2010 (47-51)
13 / Suppl 3 / 2010 (47-51)
Çiğdem KUDİAKİ
D
ERLEME
ALZHEİMER HASTALIĞI, VASKÜLER DEMANS VE
LEWY CİSİMCİKLİ DEMANS’TA ÖNE ÇIKAN BİLİŞSEL
BOZULMALAR
Ö
Z
A
lzheimer Hastalığı (AH), Vasküler Demans (VaD) ve Lewy Cisimcikli
Demans’ın (LCD) erken ve orta evrelerinde görülen bilişsel bozulmalar kimi
zaman örtüşse de, aslında oldukça farklı görünümdedirler. AH açısından en
belirgin bozulma, olaysal ve anlamsal bellekte görülmektedir. VaD’de daha çok
zihinsel esneklik, başlatma, amaç oluşturma ve duygu durum dalgalanmaları
ön plana çıkmakta iken, bellek performansı bu işlevlere göre korunmuş du-
rumdadır. LCD’de ise dalgalı bilişsel seyir, dikkat, görsel-uzaysal beceriler ve
görsel bellekte bozulma dikkati çekerken, sözel bellek işlevlerinin AH’ye göre
korunmuş olduğu belirtilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Alzheimer hastalığı/tanı; Demans, Vasküler/tanı;
Lewy Cisimcikli Demans/tanı
R
EVIEW
A
RTICLE
PROMINENT COGNITIVE IMPAIRMENT IN
ALZHEIMER DISEASE, VASCULAR DEMENTIA AND
DEMENTIA WITH LEWY BODIES
A
BSTRACT
A
lthough cognitive impairments seen in early and mild stages of Alzheim-
er Disease (AD), Vascular Dementia (VaD) and Lewy Bodies Dementia (LBD)
might overlap, they have quite different aspects. The prominent cognitive
impairments in AD are in the episodic and semantic memory. In VaD, while
cognitive fl exibility, initiation, goal formulation and mood changes deteriorate,
memory performance is preserved compared to these functions. On the other
hand, the main impairments in LBD are cognitive fl uctuation, attention, visual-
spatial abilities and visual memory, whereas the verbal memory components
are preserved.
Key Words: Alzheimer Disease/diagnosis; Dementia, Vascular/diagnosis;
Lewy Body Disease/diagnosis
İletişim (Correspondence)
Çiğdem KUDİAKİ
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Nöroloji Anabilim Dalı
e-posta: ckudiaki@yahoo.com
48
PROMINENT COGNITIVE IMPAIRMENT IN ALZHEIMER DISEASE, VASCULAR DEMENTIA AND DEMENTIA WITH LEWY BODIES
TURKISH JOURNAL OF GERIATRICS Supplement 3, 2010
B
u yazı Alzheimer Hastalığı, Vasküler Demans ve Lewy Ci-
simcikli Demans gibi en sık görülen demans tiplerinde öne
çıkan bilişsel bozulmaları ele almaktadır. Demansın ilerleyen
evrelerinde tüm demans tiplerinin bilişsel örüntüleri benzer-
lik gösterse de, erken ve orta evrelerdeki örüntüler ya da
görünümler, oldukça farklılaşabilmektedir. Ancak bu farklar,
zaman zaman belirgin özellikler şeklindeyken, kimi zaman
da bilişsel görünümlerin örtüşebilmeleri nedeniyle oldukça
ince ayrımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. O nedenle, bu
yazıda her üç demans tipinde en çok öne çıkan bilişsel bo-
zulmaların ele alınması ve birbirleriyle karşılaştırılması amaç-
lanmaktadır.
Alzheimer Hastalığı’nda öne çıkan bilişsel bo-
zulmalar
Alzheimer Hastalığı (AH), bellek kusurunun ön plânda
olduğu bir demans türüdür. Bu nedenle, bellek yakınması
olan kişilerin AH olup olmadığını belirleyebilmek oldukça
önem taşımaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, AH’de
görülen en önemli bozulmanın olaysal ya da episodik bellek-
te olduğu konusunda hemfi kirdir. Olaysal bellek, günlük ya-
şamımızda olup bitenlerin aklımızda tutulması ve sonrasında
hatırlanabilmesine yönelik bir bellek türüdür.
AH’li hastalar, yeni bilgilerin kazanılmasının yanı sıra,
bilgilerin pekiştirilerek depolanmasına ilişkin de önemli bel-
lek kusurları gösterirler. AH’li hastaların öğrenme deneme-
lerinde, sağlıklı kişilerden daha düşük performans göster-
dikleri, serbest hatırlama testlerinde son gelen bilgileri daha
çok hatırladıkları (sonralık etkisi indeksi), bilginin kazanımı
sırasında organizasyon yapabilmede güçlük yaşadıkları ve
ipuçlu tanıma testlerine rağmen performansın artmadığı bi-
linmektedir (1).
Sağlıklı yaşlıların birçoğu kolayca unutabilmesine kar-
şın, ipucu (anlamsal ya da fonemik) yardımıyla, hatırlama-
ları artabilmektedir. AH’de ise, hastaların iyi öğrendikleri
materyali hatırlamada bile ipucu kullanımının (özellikle de
anlamsal ipucunun) hatırlamayı artırmadığı bilinmektedir.
Hafi f Bilişsel Bozulma’nın (HBB) demansa dönüşüp dö-
nüşmediğini ele alan boylamsal bir çalışmada (2), önceki
bulgulara benzer şekilde, sözel bellek testlerinin tanıma ve
gecikmiş ipuçlu hatırlama denemeleri ile sonralık indeksinin,
HBB’nin AH’ye dönüşüp dönüşmediğini tahminde en du-
yarlı göstergeler olduğu belirtilmektedir.
Tanıma testi, belleğe kaydedilen ya da kaydedildiği
varsayılan bilginin, çeldiricilerin arasından hatırlanmasına
dayanır. İpuçlu hatırlama da aslında tanıma testleri grubun-
da yer almaktadır. İpuçlu hatırlama, öğrenilen ya da ön-
ceden maruz kalınan bir materyalin hatırlanması sırasında
kategorik veya fonemik ipuçlarının kullanılması anlamına
gelir. Sonralık etkisi, ise en son öğrenilen bilginin (listenin
sonundaki kelimelerin listenin başındaki kelimelerden) daha
kolay hatırlanmasına işaret eder. Söz edilen bu çalışmada
(2) MMSE toplam puanındaki (<24/30 veya <27/30) dü-
şüş ile sonralık etkisi indeksindeki yükselmenin birlikte ele
alınmasının AH’yi saptamada oldukça duyarlı olduğu belir-
tilmektedir. Yine benzer şekilde gecikmiş ipuçlu hatırlama
puanının da HBB’nin AH’ye dönüşmesinde en ayırt edici öl-
çütlerden biri olduğu gösterilmiştir. Yazarlar, kontrol grubun-
daki katılımcıların ipuçlu hatırlama puanının AH grubundan
yüksek olmasını, kontrol grubunun ipuçlu hatırlamaya reh-
berlik eden anlamsal organizasyon ve kümeleme becerileri-
nin daha önceki çalışmalarla tutarlı şekilde korunmuş olması
şeklinde yorumlamışlardır.
Bu sonuçlar, anlamsal belleğe dair ölçümlerin, erken
evre bellek yakınmalarını saptamadaki öneminin altını çiz-
mektedir. Bilginin ve dilin temeli olan anlamsal bellek, bil-
gilerimizin temeli ya da veri tabanımız olarak düşünülebilir.
Anlamsal bilgiler çok önceden kazanılmış ve çok kez ma-
ruz kalınmış bilgilerdir. Oysa olaysal bellek, yenidir ve çoğu
zaman tek kerelik gerçekleşen anıları içerir. Hem sağlıklı
yaşlılarda, hem de erken evredeki AH’de olaysal bellek per-
formansında kayıplar görülebilir ve hastalığın klinik olarak
ortaya çıkışına kadarki performansta farklılıklar açık olmaya-
bilir (3). Bu nedenle olaysal belleğin olduğu kadar, anlamsal
(semantik) belleğin de normal ve hasta performansını ayırt
etmede değerlendirilmesine yönelik çalışmalar AH’nin ayırt
edilmesinde değer kazanmıştır.
Anlamsal belleğin test edilmesinde öne çıkan işlevler-
den biri de sözel akıcılık testleri ya da görevleridir. Genel-
likle 1 saniye içinde belirli bir harften sözcük üretilmesi harf
akıcılığı olarak bilinirken, belirli bir kategoriden (hayvan ya
da meyve ismi gibi) sözcük üretimi kategori akıcılığı olarak
adlandırılır. Bu görevler zaman sınırlı olup, zihinsel işlem hı-
zına dayanması nedeniyle yürütücü işlevler alt başlığı altında
yer alır. AH ve VaD’li hastaların sözel akıcılık performansları
karşılaştırıldığında (4), AH’de kategori akıcılığındaki bozul-
maların daha çok öne çıktığı, VaD’de ise AH’den farklı ola-
rak harf akıcılığında bozulmaların sık görüldüğü bildirilmek-
tedir. AH’de tutarlı olarak bildirilen bu bulgu, kategori akıcı-
lığının anlamsal kümeleme işlemi gerektirmesi nedeniyle, bu
görevin aslında anlamsal belleğin bir alt bileşeni olduğu; öte
yandan harf akıcılığı görevi, bir kategoriden diğerine geçiş
yapmayı gerektirmesi nedeniyle, bu görevin daha çok yürü-
tücü işlevlerden biri olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Vasküler Demans’ta öne çıkan bilişsel bozul-
malar
Birçok vasküler etiyolojinin bilişsel gerileme ile sonuç-
lanabildiği bilinmektedir. Vasküler demansta (VaD) ortaya
çıkan klinik tablo, etiyolojiye göre değiştiğinden VaD’li has-
taların bilişsel profi llerinin tek bir örüntüsü yoktur (1,5). An-
49
ALZHEİMER HASTALIĞI, VASKÜLER DEMANS VE LEWY CİSİMCİKLİ DEMANS’TA ÖNE ÇIKAN BİLİŞSEL BOZULMALAR
TÜRK GERİATRİ DERGİSİ Özel Sayı 3, 2010
cak VaD’li hastaların bilişsel profi linin, AH’li hastalardan en
belirgin farkı, bellek bozulmasının daha az olmasıdır.
Vasküler demansların sözel öğrenme ve bellek per-
formansı daha iyi, gecikmiş hatırlama performansları daha
yüksek, unutma, yanlış kelime hatırlama, karıştırma oranları
daha azdır. Bellek bozulmaları daha çok, hatırlamanın azal-
ması, ancak tanıma veya ipucuyla tanımanın sağlam olması
şeklindedir (6).
Vasküler demanslarda klinik olarak en çok öne çıkan
bozulmalar, zihinsel yavaşlama ve amaç belirleme, başlat-
ma, planlama, organize etme, sıralama ve soyutlamadır (7).
Subkortikal iskemik demanslarda, subkortikal kanamalarda
veya tek subkortikal stratejik infarktlarda da benzer şekilde
daha çok dikkat ve yürütücü işlevlerde (amaç oluşturma,
başlatma, planlama ve organize etme) bozulmalar beklenir.
Bilgi işleme hızı ve soyut düşünme bozulur (8).
Öte yandan vasküler etkilenmeye bağlı olarak sol peri-
silviyan bölgede gelişebilen afazi nedeniyle yaşanan iletişim
güçlükleri, dil ifadesini ve formülasyonunu bozabilir. Subkor-
tikal iskemik hasarı olan kişilerde ise dizartri, motor güçsüz-
lük, yürüme bozukluğu, yürütücü işlev bozulmaları, dilin me-
lodisi, tizliği, artikülasyon hızında değişimlerle karşılaşılır (5).
VaD’de duygu durumu değişimleri, depresyon, kişilik
değişimleri ve duygusal dalgalanmalar da yaygın olarak gö-
rülmektedir (6). VaD ve AH’li hastaların karşılaştırıldığı ça-
lışmaları konu alan bir metanaliz çalışmasında (9), her iki
grubun nöropsikolojik test perfromanslarının oldukça benzer
olduğu; farklılaşan tek bulgunun yüz ifadesinden konuşma-
nın duygusal tonunu fark edebilme ve duyguları tanıyabilme
görevlerinde olduğu (10) gösterilmiştir.
Lewy Cisimcikli Demans’ta öne çıkan bilişsel
bozulmalar
İlerleyici demansların bir diğer türü de Lewy Cisimcikli
Demans’tır (LCD). LCD’nin klinik görünümünde dalgalı bi-
lişsel seyir, ekstrapiramidal işaretler ve görsel halisünasyon-
lar, en dikkat çeken özelliklerdir.
Bu 3 temel özelliğin öne çıkmasına karşın LCD’nin kli-
nik görünümü, diğer demanslarla özellikle AH tipi demans-
larla oldukça örtüşebilmektedir. Hem LCD’de hem AH’de
benzer olarak dikkat, bellek ve yürütücü işlevlerin yanı sıra
lisan ve görsel uzaysal güçlükler görülür. Yapılan karşılaştır-
malı çalışmalar (11,12), LCD’de dikkat, görsel yapılandırma,
görsel uzaysal ve motor performansın AH’den daha bozuk,
belleğin ise AH’den daha iyi durumda olduğunu göstermek-
tedir. Örneğin AH ve LCD’li hastaların MMSE puanlarını
karşılaştıran bir çalışmada (11), dikkat (seri 7’ler) ve kopya-
lama (beşgenlerin kopyalanması) performanslarının LCD’li
hastalarda, hatırlama (3 kelime hatırlama) performansının
ise AH grubunda daha bozuk olduğu gösterilmiştir.
LCD hastalarının özellikle görsel dikkatlerinin belirgin
ölçüde etkilendiği belirtilmektedir. AH ve LCD hastalarının
karşılaştırıldığı bir çalışmada LCD hastalarının (13) dikkat,
çelinebilirlik, kurulum değiştirme gibi görevlerde AH’li has-
talardan daha yavaş oldukları ve daha çok hata yaptıkları
saptanmıştır. Benzer şekilde dikkat ve tetikte olmayı sürdür-
mede LCD hastaları AH’li hastalardan daha kötü durumda-
dırlar. Ayrıca görsel veya çevresel uyaranlar tarafından daha
kolay çelinebildikleri de gösterilmiştir (14). Sözel dikkat sü-
reçleri açısından bakıldığında, WAIS- Sayı erimi alt testinde
LCD’li hastaların, klinik olarak anlamlı olmasa da, AH gru-
bundan daha düşük performans gösterdikleri (15) veya her
iki grubun da benzer oranda düşük performans gösterdiği
saptanmıştır (16,17).
Dalgalı bilişsel seyir, daha çok dikkatte yaşanan iniş çı-
kışlar olarak belirtilmektedir. Dalgalanma, bilişsel işlevlerin
ya da dikkat ve tetikte olmanın dakikalar veya haftalar içinde
değişkenlik gösterdiği anlamına gelmektedir (1). Bu durum,
LCD’nin en tipik özelliği sayılmaktadır. Bilişsel dalgalan-
mayı, klinik ortamda hasta yakınları ile yarı yapılandırılmış
görüşmelerle değerlendirmek mümkündür (18, 19, 20). Bu
değerlendirme, son 1 aylık zaman diliminde, bu dalgalan-
manın nasıl ve ne sıklıkta olduğu, şiddeti ve niteliğine yöne-
lik soruları içermektedir. Bilişsel dalgalanma açısından, LCD
hastaları AH’li hastalarla karşılaştırıldığında (20), AH’deki
dalgalanmalar daha çok, bellekteki bozulmayla, unutkanlık-
la ve durumun gerektirdiği taleplerle ilişkili görünmektedir.
LCD hastalarının yaşadığı dalgalanmaların ise, farkındalık
ve dikkatte azalmalara yol açan, daha kısa süreli ve spontan
biçimde olduğu gösterilmiştir. Bir başka çalışmada ise (19),
LCD hastalarının dalgalanmalarının, gündüz saatlerinde
uyku hali, rehavet ya da bezginlik ve uykunun yanı sıra boş-
luğa dalıp durma ve organize olmayan bir konuşma şeklinde
yaşandığı gösterilmiştir.
LCD ve AH’li hastalar görsel uzaysal beceriler açısından
karşılaştırıldığında, görsel uzaysal ve görsel yapılandırma gö-
revlerinde, LCD grubunun daha bozuk performans göster-
diği bulunmuştur. LCD ve AH’li hastaların MMSE şekil kop-
yalama alt testi performansları incelendiğinde, iç içe geçmiş
beşgenlerin kopyalanmasında LCD hastalarında bozulma
gözlenirken, AH’de bu bozulma gözlenmemiştir (11,21,22).
Saat çizimi performansında ise bakarak çizmek yerine göste-
rilen saatin akıldan hatırlanarak çizilmesi koşulunda, her iki
grupta da çizim becerisi bozulmuştur (16). LCD’de bu bozul-
manın, görsel algısal etkilenmelere dayanırken AH’deki bo-
zulmanın bellek yıkımlarına dayandığı belirtilmektedir (23).
50
PROMINENT COGNITIVE IMPAIRMENT IN ALZHEIMER DISEASE, VASCULAR DEMENTIA AND DEMENTIA WITH LEWY BODIES
TURKISH JOURNAL OF GERIATRICS Supplement 3, 2010
Bellek açısından bakıldığında ise; LCD hastalarının bel-
lek şikâyetleri sık olsa bile, ilk ve en belirgin yakınma bellek
kayıpları değildir. Hastalığın başlangıcında materyalin geri
çağrılması bozulsa da, bilgilerin kazanımı ya da öğrenme ko-
runmuştur. Hatırlama testlerinde de AH’li hastalardan daha
fazla materyal hatırladıkları gösterilmiştir. Özellikle de sözel
gecikmiş geri çağırmada daha iyi oldukları tutarlı biçimde
bildirilmektedir (11,21). Öte yandan görsel materyalin geri
çağrılmasında gösterdikleri performans, AH’li hastalar kadar
bozulmuş görünmektedir. Metzler-Baddeley (23), görsel bel-
leğin daha kötü durumda olmasının, görsel algısal sorunlar
yaşanmasına bağlı olduğunu belirtirken, Hamilton ve arka-
daşları (21) ise geri çağırmanın bozuk olmasının kayıt süre-
cinden kaynaklandığını, hastaların materyali yeterince öğ-
renmedikleri için hatırlayamadıklarını belirtmektedir. Çünkü
bu hastalar materyali öğrenmeleri için yeterince süre ayrıldı-
ğında, öğrendikleri materyali aradan bir süre geçtikten sonra
dahi oldukça iyi hatırlayabilmektedirler.
LCD hastalarının tanıma belleğinde ise, kontrollerden
daha düşük performans gösterdikleri, ancak AH grubundan
daha iyi durumda oldukları belirtilmektedir (2,21). Ancak
değerlendirme görsel materyali içerdiğinde, tanınma per-
formansı, AH grubuna benzer şekilde bozulmaktadır. Öte
yandan, görsel tanımadaki bozulmanın, görsel bellekteki bo-
zulmadan mı yoksa görsel uzaysal becerilerdeki etkilemeden
mi kaynaklandığının ayırt edilmesi için daha fazla çalışmaya
ihtiyaç olduğu belirtilmektedir (23).
Anlamsal bellek açısından bakıldığında ise, kelime şe-
kil eşleştirme görevlerinde, LCD’li hastaların AH grubundan
daha başarısız olduğunu gösteren bulgular mevcuttur (24).
LCD ve AH hastalarının sözel akıcılık performansları karşı-
laştırıldığında ise bulgular şu şekildedir; bazı bulgular (16)
her iki grubunda hem harf hem de kategori akıcılığında ben-
zer şekilde düşük performans gösterdiği yönündedir; bazı
bulgular da (24) LCD grubunun hem harf hem de kategori
akıcılığında düşük performans gösterdiği, AH grubunun ise
harf akıcılığında daha iyi, kategori akıcılığında daha kötü
performans gösterdiği şeklindedir. Bu bulgular, AH’de kate-
gori akılcığının daha bozuk olmasını, anlamsal geri çağırma
(semnatic retrieval) güçlüklerini yansıtan bir örüntü şeklinde
yorumlamışlardır. Diğer yandan LCD’de yaşanan dikkat ve
yürütücü işlevlerdeki bozulmanın ise, görevin türüne bak-
madan (hem harf hem de kategori) sözcük üretilmesini et-
kilediği belirtilmiştir.
AH ve LCD’yi ayırt etmede bir diğer önemli gösterge-
nin ise, günlük yaşam aktiviteleri ve günlük yaşamda araç-
gereç kullanıma dayanan etkinlikler olduğu belirtilmektedir
(12,15). Stavitsky ve arkadaşları (15), LCD’li hastaların araç
gereç kullanımına dayanan günlük aktivitelerinde (yemek
yapma, telefon kullanımı, ilaçlarını kendisinin alıp almadığı),
AH’li hastalardan daha fazla sorun yaşadıklarını belirtmek-
tedir.
Özet olarak, söz edilen tüm demans tipleri zaman za-
man birçok bilişsel alanda benzer bozulmalar gösterebilmek-
tedir. Ancak bu üç tip açısından da belirli görünümlerin ön
plana çıktığı düşünülebilir. AH açısından en belirgin bozulma
olaysal ve anlamsal bellekte yaşanmaktadır. VaD’de daha
çok zihinsel esneklik, başlatma, amaç oluşturma ve duygu
durum dalgalanmaları ön plana çıkmakta, bellek işlevleri
bu işlevlere göre korunmuş durumdadır. LCD’de ise dalgalı
bilişsel seyir, dikkat, görsel-uzaysal beceriler ve görsel bellek-
te bozulma dikkati çekerken, sözel bellek işlevlerinin AH’ye
göre korunmuş olduğu belirtilmektedir.
KAYNAKLAR
Lezak M.D, Howieson DB, Loring DW. Neuropsycho-
1.
logical Assessment (4th edition). Oxford University,
New York Press, 2004, pp 194-223.
Lekeu F, Magis D, Marique P, et al. ‘The California
2.
Verbal Learning Test and other standard clinical neu-
ropsychological tests to predict conversion from mild
memory impairment to dementia’, Journal of Clinical
and Experimental Neuropsychology 2010; 32: 2, 164
-73.
Spaan PEJ, Raajmakers JGW, Jonker C. Early as-
3.
sessment of dementia: the contributtion of different
memory components. Neuropsychology 2005; 19(5):
629–40.
Jones
4.
S, Laukka EJ, Bäckman L. Differential verbal fl u-
ency defi cits in the preclinical stages of Alzheimer’s di-
sease and vascular dementia. Cortex 2006; 42(3):347-
55.
Bayles K, Tomoeda C. Cognitive-communication di-
5.
sorders of dementia. San Diego: Plural Publishing Inc.,
2007, pp 86-87.
Rockwood K. Vascular cognitive impairment and vas-
6.
cular dementia. Journal of the Neurological Sciences,
2002;pp 23-27,203-4, 203-204, 23-7.
Desmond DW, Erkinjuntti T, Sano M, et al. The cog-
7.
nitive syndrome of VaD: implications for clinical trials.
Alzheimer Dis Assoc Disord 1999;13, 21–9.
Sellal F, Wolff V, Marescaux C. The cognitive pattern of
8.
vascular dementia and its assessment. Seminars in Ce-
rebrovascular Diseases and Stroke 2004; 4(2), 79-86.
Mathias JL, Burke J. Cognitive functioning in
9.
Alzheimer’s and vascular dementia:A meta-analysis.
Neuropsychology 2009, 23(4), 411–23.
51
ALZHEİMER HASTALIĞI, VASKÜLER DEMANS VE LEWY CİSİMCİKLİ DEMANS’TA ÖNE ÇIKAN BİLİŞSEL BOZULMALAR
TÜRK GERİATRİ DERGİSİ Özel Sayı 3, 2010
Allender J, Kasniak AW. Processing of emotional cues
10.
in patients with dementia of the Alzheimer’s type. Inter-
national Journal of Neuroscience 1989;46: 146–55.
Hanyu H, Shimizu S, Hirao K, et al.
11.
Differentiation of
dementia with Lewy bodies from Alzheimer’s disease
using Mini-Mental State Examination and brain per-
fusion SPECT. Journal of the Neurological Sciences
2006; 250 (1/2): 97-102.
Ricci M, Guidoni SV, Sepe-Monti M, et al. Clinical fi n-
12.
dings, functional abilities and caregiver distress in the
early stage of dementia with Lewy bodies (DLB) and
Alzheimer’s disease (AD) Archives of Gerontology and
Geriatrics 2009; 49: 101–4.
Doubleday EK, Snowden JS, Varma AR and Neary
13.
D. Qualitative performance characteristics differentiate
dementia with Lewy bodies and Alzheimer’s disease.
Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry
2002; 72: 602-7.
Aarsland D, Litvani I, Salmon D, Galasko D, Wentzel-
14.
Larsen T, Larsen JP. Performance on the dementia
rating scale in Parkinson’s disease with dementia and
dementia with Lewy bodies: Comparison with progres-
sive supranuclear palsy and Alzheimer’s disease. Jour-
nal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry 2003;
74, 1215-20.
Stavitsky
15.
K, Brickman AM, Scarmeas N, et al. The
progression of cognition, psychiatric symptoms, and
functional abilities in dementia with Lewy Bodies and
Alzheimer Disease. Arch Neurol 2006; 63:1450-6.
Gnanalingham K
16.
K, Byrne EJ, Thornton A. Clock-face
drawing to differentiate Lewy body and Alzheimer type
dementia syndromes. Lancet 1996, 9(347), 696-7.
Noe E, Marder K, Bell KL, Jacobs DM, Manly JJ,
17.
Stern Y. Comparison of dementia with Lewy bodies to
Alzheimer’s disease and Parkinson’s disease with de-
mentia. Moving Disorders 2004; 19: 60-7.
Walker MP, Ayre GA, Cummings JL, et al. The clini-
18.
cian assessment of fl uctuation and the one day fl uc-
tuation assessment scale. British Journal of Psychiatry
2000a; 177: 252-6.
Ferman TJ, Smith GE, Boeve BF, et al. DLB fl uctua-
19.
tions: Specifi c features that reliably differentiate DLB
from AD and normal aging. Neurology 2004; 62:
181-7.
Bradshaw J, Saling M, Hapwood M, Anderson V,
20.
Brodtman A. Fluctuation cognition in dementia with
Lewy bodies and Alzheimer’s disease is qualitatively
distinguishable. Journal of Neurology, Neurosurgery,
and Psychiatry 2004; 75: 382-7.
Hamilton JM, Salmon DP, Galasko D, et al. A compari-
21.
son of episodic memory defi cits in neuropathologically-
confi rmed dementia with Lewy bodies and Alzheimer’s
disease. Journal of the International Neuropsychologi-
cal Society 2004; 10, 689-97.
Ala T
22.
A, Hughes LF, Kyrouac GA, Ghobrial MW, Elb-
le RJ.Pentagon copying is more impaired in dementia
with Lewy bodies than in Alzheimer’s disease. J Neurol
Neurosurg Psychiatry 2001; 70(4), 483-8.
Metzler-Baddeley C.
23.
A review of cognitive impairments
in dementia with Lewy bodies relative to Alzheimer’s
disease and Parkinson’s disease with dementia. Cortex
2007; 43(5):583-600.
Lambon-Ralph MA, Powell J, Howeard D, Whitwort
24.
AB, Garrard P, Hodges JR. Semantic memory is impa-
ired in both dementia with Lewy bodies and dementia
of Alzheimer’s type: A comparative neuropsychological
study and literature review. Journal of Neurology, Ne-
urosurgery, and Psychiatry 2001; 70, 149-56.
Hamilton JM, Salmon DP, Galasko D, et al. A compari-
25.
son of episodic memory defi cits in neuropathologically-
confi rmed Dementia with Lewy bodies and Alzheimer’s
disease. Journal of the International Neuropsychologi-
cal Society 2004; 10, 689-97.
Dostları ilə paylaş: |