Işık yeryüzünün birincil enerji kaynağıdır.
Bitkiler, algler ve bazı bakteriler
ışık soğurur ve fotosentezle enerji özümlerler. Fotosentez veya H
2
S’nin inorganik
fiksasyonu ile enerji özümleme yeteneğindeki organizmalar ototroflardır.
Ototroflar birincil üretimden ve metabolik yoldan
biyokimyasal entalpik
(enthalpic) bağlarda potansiyel enerji olarak depolanan ışık enerjisinin
özümlenmesinden sorumludurlar. Heterotroflar enerji ve besinlerini sağlamak için
ototroflardan beslenirler.
Işık koşulları sucul çevrede de değişir. Işık suya geçtiği kadar absorbe edilir.
Böylece mevcut ışık miktarı derinliğin artması ile azalır. Işığın
geçtiği su
katmanına
fotik
(photik)
zon
denir. Yeryüzünde meydana gelen fotosentezin
yak
laşık %80’i bu fotik zonda meydana gelir. Onun altındaki zon, hiç ışık
olmayan
aphotikzon
dur. Birkaç kemotropf dışında,
aphotik zonda yaşayan
organizmalar enerjilerini photik zondan aşağı doğru sürüklenen veya göçen
organizmalardan sağlar.
Işık, üretim ve enerji temini arasında bir bağıntının olması, yeryüzünde
ekosistem dinamiklerinin dağılım, kompozisyon ve yapısını etkilemektedir.
(ormancılıkta ekosistem tabanlı planlama, ekosistem dinamikleri, ilişkileri) Belirli
bir ekoloji veya çevredeki bir populasyon veya
türde değişen dinamikleri
etkileyen
ekolojik etkenler
çoğunlukla
abiyotik
(cansız) ve
biyotik
(canlı) diye
ikiye ayrılırlar.
ABİYOTİK ETKENLER
Işık
Yeryüzündeki hemen tüm canlılar
için enerji, doğrudan veya dolaylı olarak
güneş ışınlarından sağlanır. Güneş ışınlarının
yoğunluk
veya
şiddeti ile
aydınlatma
süresi
ya da gün uzunluğu, enleme göre değişir. Ekvatorun çevresindeki bölgeler en
yüksek yoğunlukta güneş ışığı alırken, kuzey ve güney kutup bölgeleri düşük
yoğunlukta ışık alırlar. Ekvator kuşağı
ile kutup bölgeleri arasında
kalan alanlarda
görece gündüz ve gece uzunlukları, yazın daha uzun ve kışın daha kısa süreli gün
ışığı ile mevsime göre değişir.