GiRİŞ canliliğin tanimi


Biyotik ya da canlı  etkenler



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə108/204
tarix20.11.2023
ölçüsü5,01 Kb.
#165478
1   ...   104   105   106   107   108   109   110   111   ...   204
ormankoruma 51b07

Biyotik
ya da canlı 
etkenler



çevredeki tüm canlı organizmaları ve diğer canlılar üzerindeki doğrudan ve dolaylı 
etkilerini içerir. 
Abiyotik
ya da cansız etkenler su, oksijen, ışık, sıcaklık, toprak ile 
inorganik ve organik besinleri içerir. 
Abiyotik etkenler özel bir çevrede ne tür organizmaların yaşayabileceğini 
belirler. Örneğin, çöllerde çok az temin edilebilir su vardır ve sıcaklık günlük olarak 
çok sıcak ile soğuk arasında değişir. Bu koşullarda sadece uyum sağlamış, adaçayı 
çalısı (sagebrush) ve kaktüs gibi bitkiler yaşayabilir. Tahıl, meşe ağaçları ve orkideler 
gibi diğer bitki çeşitleri çöllerde yaşayamaz. Bu bitkiler uyum sağladıkları, değişik 
abiyotik koşullara sahip diğer çevrelerde gelişirler. 
EKOLOJİK ETKENLER
 
Güneşten gelen elektromanyetik ışınım bir foton akımı 
olarak 
kavramlaştırılabildiğinden, ışıma enerjisi (radiant enerji) bu fotonlarla taşınan 
enerji olarak düşünülebilmektedir. Diğer şekilde, elektromanyetik ışınım, enerjiyi, 
salınımlı elektrik ve manyetik alanlarında taşıyan bir elektromanyetik dalga 
olarak düşünülebilmektedir.
Bu iki görüş tamamen eşdeğerdir ve kuantum alan 
teorisinde birbiriyle bağdaşıktır. Elektromanyetik ışınımın çeşitli frekansları 
olabilmektedir. Herhangi bir elektromanyetik sinyalde mevcut frekans kuşakları 
keskin olarak ayrılabilmektedir. Foton olgusunda, her bir fotonun taşıdığı enerji 
kendi frekansıyla orantılıdır. Dalga olgusunda, bir monokromatik dalganın enerjisi 
onun 
şiddeti ile orantılıdır. Bu, aynı şiddete, ancak farklı frekanslara sahip iki 
elektromanyetik dalgadan, yüksek frekanslı olanın daha az foton içereceğini 
belirtmektedir.
Elektromanyetik dalgalar bir cisim tarafından soğurulduğunda, bu dalgaların 
enerjisi 
genellikle ısıya dönüştürülür. Fotonlar soğurulduğu cisimlerin yüzeyinde 
atom ve molekülerin bağlarını gevşetir ve titreşmelerine neden olur. Titreşim 
hareketi ile açığa çıkan ısı güneşin ısıtması olarak adlandırılır.
Güneş ışığının 
ışıdığı yüzeyleri ısıtması bunun çok iyi bilinen bir sonucudur. Çoğunlukla bu olgu, 
özel olarak kızılötesi ışınımla eşleştirilir, ancak herhangi bir çeşit elektromanyetik 
ışınım, soğurulduğu bir cismi ısıtır. Elektromanyetik dalgalar ayrıca, enerjileri 
başka tarafa yönlendirilerek veya dağıtılarak, yansıtılabilir veya saçılabilirler. 
İşlevsel ekolojinin hemen tüm aşamaları doğrudan veya dolaylı olarak 
güneşin ışınım enerjisinden etkilenmektedir. Gezegenimizin ekolojik enerji 
stokuna girdi sağlayan güneşten yayılan elektromanyetik enerjinin farklı dalga 


boyları vardır. Güneşin ışınım enerjisi ısı üretir, yaşamın kimyasal tepkimelerinde 
aktif enerji olarak ölçülen fotonları sağlar. Yaşam biyolojisi belirli bir sıcaklık 
aralığında yürür. Isı, sıcaklığı düzenleyen bir enerji şeklidir. Gelişme hızını, 
etkinliği, davranışı ve birincil üretimi etkiler. Sıcaklık ısı enerjisinin şiddet ya da 
yoğunluk etkenidir ve büyük ölçüde güneş ışınımının tekerrür oranına bağlıdır. 
Yatay ve dikey uzamsal sıcaklık değişikliği büyük ölçüde iklimleri ve sonuçta 
yeryüzünün her tarafında farklı ekosistemlerde (veya biome’larda) biyolojik 
çeşitliliğin dağılımını ve birincil üretimin düzeyini etkiler. Isı ve sıcaklık ayrıca, çok 
büyük oranda dış çevre sıcaklığı tarafından düzenlenen ve ona bağlı olan bir 
vücut sıcaklığına sahip olan poikilotherm ile içsel olarak düzenlenen ve metabolik 
enerji harcanarak sürdürülen bir vücut sıcaklığına sahip olan homeotherm 
hayvanlardaki iki metabolizma sınıfı ile etkin bir ilişki içindedir ve onları farklı 
şekilde etkilemekte
dir.

Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   104   105   106   107   108   109   110   111   ...   204




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin