Benzodiazepinler
Benzodiazepinlerle y a p ı l a n tedavide anksiyete
azaltılarak emosyonel hiperhidrozisin kontrol altına alın
ması a m a ç l a n m a k t a d ı r , ancak ileri deredecede uyku
halinin geliştiği dozlarda istenilen etki sağlandığı için kul
lanımı uygun değildir (16).
İYONTOFOREZ
iyontoforez ilk olarak 1968 yılında Levit tarafından
hiperhidrozis tedavisinde kullanılmaya b a ş l a n a n palmar,
plantar ve aksiller hiperhidrozis tedavisinde etkili bir
yöntemdir.
iyontoforezde a m a ç direk akım yolu ile deriye iyo-
nize maddelerin ulaştırılmasıdır, ilk olarak 1936 yılında
yapılan çalışmalarda atropin, histamln ve formaldehit
solüsyonları kullanılmış ve palmar hiperhidrozisde fay
dalı olduğu gösterilmiştir. 1952 yılında ise iyontoforezde
iyonize maddelerin kullanımının gerekli olmadığı, suyun
yeterli olduğu gösterilmiştir (19,20).
Tedavide 2 elektrot ve düşük amperll direk akım
gereklidir. Elektrotun biri tedavi edilecek bölgenin altına
su içine yerleştirilmektedir, öbür elektrot ise kontrlateral
ekstremiteye uygulanmaktadır. Aksillada ise aksiller
bölgeye konulan nemli pamuklu bezin altına elektrot
yerleştirilir.
El içi ve ayak t a b a n ı n d a 15-20 ml'lik akımın 30 dk
uygulanması genellikle yeterlidir, ilk tedavileri takiben
terlemede artış gelişmekte ancak 3-5 tedavi sonrasın
da terlemenin giderek azaldığı görülmektedir. Tedaviye
haftada en az 3 gün olmak üzere başlanır. Etki ilk ola
rak tenar ve hlpotenar bölgeden başlar, parmak uçları
tedaviye daha dirençlidir. Ortalama olarak ellerde 12
tedavi ayaklarda ise 10 tedavi sonra istenilen etki elde
edilmektedir. Tedavi kisllirse etkinin sadece 1-2 hafta
devam ettiği görülür ve terleme 1-2 ay içinde eski dü
zeyine ulaşır, bu nedenle haftada 1-2 kez olmak ü z e r e
idame tedavi gereklidir.
iyontoforezin etki mekanizması h e n ü z bilinmemek
tedir. Ekrin ter bezi kanallarında mekanik obstrüksiyona
neden olduğu şeklinde iki farklı görüş vardır. Son yıllar
da yapılan çalışmalarda iyontoferez ile tedavi gören
hastalarda ekrin bezlerde yapısal değişiklik saptanma
mıştır, bu nedenle ter bezi yapısında bozukluğa neden
olarak değil geçici bir fonksiyon bozukluğu yaparak etki
li olduğu düşünülmektedir. Galvanik tedavi sonrası pilo-
karplnin intradermal enjeksiyonu ile yapılan farmakolo
jik uyarıma ter bezlerinin c e v a p s ı z kalışı sinir iletiminde
b o z u k l u ğ u n tedavi edici etkiden sorumlu o l d u ğ u n u
düşündürmektedir (16,19,20,21).
iyontoforezde elektrik akım yüklü iyonlarla taşın
dığı halde neden NaCI'lü solüsyonların distile su kadar
etkili olmadığı ve neden anotun katotdan daha etkili ol
duğu bilinmemektedir. Bu soruların cevabının bulunması
anhidrotik etkisinin a ç ı k l a n m a s ı n d a yardımcı olacaktır
(4).
iyontoforez tedavisi s ı r a s ı n d a y ü k s e k amperli
a k ı m d a deride yanma ve ağrı, su yüzeyi ile temas
eden deride lokalize eritem ve veziküller şeklinde yan
etkiler gelişebilmektedir. Bu nedenle tedavi irltasyon
yapmayan en yüksek amperde sürdürülmelidir (20).
iyontoferezde antikolinerjik ajanların kullanımı ile,
su ile yapılan iyontoferezden daha iyi sonuçlar elde
edilmekte ve bu a m a ç l a özellikle atropin sülfat, glikopi-
rolat ve heksapirolat kullanılmaktadır. Bu şekilde etki
daha uzun süreli olmakta ancak antikolinerjik maddele
rin sistemik absorbsiyonu sonucu antikolinerjik yan et
kiler görülebilmektedir (16,21).
S o n zamanlarda antikolinerjik ajanlarla y a p ı l a n
iyontoforezin alüminyum klorürle yapılan topikal tedavi
ile birlikte kullanımı şeklinde yeni yöntemlerle en az
yan etki ile en fazla tedavi etkinliği s a ğ l a n m a y a çalışıl
maktadır (21).
Dostları ilə paylaş: |