Informationsmaterial in türkischer Sprache


İnterferon kullanımına bağlı olarak gribal bir durum oluşabilir



Yüklə 449,5 Kb.
səhifə23/26
tarix01.01.2017
ölçüsü449,5 Kb.
#4093
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26

İnterferon kullanımına bağlı olarak gribal bir durum oluşabilir

İnterferonların ilk kez kullanımında, grip olmuşçasına halsizlik kırıklık, kas ağrıları, ateş ve terleme ile seyreden bir durum oluşabilir. İlacın kullanımının hemen sonrasında ortaya çıkabileceği gibi ilk aylar içinde gecikerek de gelişebilir. Başlangıçta ilacın miktarını az tutup giderek artırarak, iğneleri gece yatmadan önce yaparak bu yan etki önlenmeye çalışılır. Bazı ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar ile tedavi edilir. Bir çok ilaç kullanılabilirse de “İbubrufen” ve benzeri ilaçlar daha çok kullanılmaktadır.

İnterferon tedavisi duygu durumunu etkileyebilir.

İnterferon tedavisi sırasında duygusal çökkünlüğe bir yatkınlık oluştuğu şeklinde gözlemler vardır. Özellikle depresyonda olanların dikkatle gözlenmesi gereklidir. İnterferonların kullanımları sırasında intiharların arttığına ilişkin bildirimler vardır. Bu nedenle gerek MS’linin gerekse de yakınlarının duygusal çökkünlük konusunda uyanık olması önem taşır.

İnterferon yorgunluğu ya da kas sertleşmelerini arttırarak fiziksel yetersizliği neden olabilir.

“Fatique” diye yabancı bir isimle anılan ve MS’lilerde çok sık rastlanan çabuk yorulma, kendini halsiz, güçsüz, bitkin hissetme hali, interferon tedavisi sırasında artabilir. Bunun dışında “Spastisite” diye anılan özellikle ayakları daha çok etkileyen ve var olan kas gücünün rahat kullanımını engelleyen kas sertleşmelerini interferonlar arttırabilir. Bu nedenlerle de fiziksel yeterliliği olumsuz etkileyebilir.

Copaxone ( Med İlaç)

Glatiramer Asetat” ya da “Copolimer 1” tıbbi adıyla tanınır. Etkinliği ve uygulama biçimi benzese de bu bir interferon değildir. MS’de hedef doku olduğu ve zedelendiği düşünülen myeline yapısal benzerlik taşıyan moleküler bir dizisi olan bir ilaçtır. İnterferonlar gibi iğne yoluyla kullanılabilmektedir. Deri altına her gün uygulanır. Üretim teknolojisi gereği bu da interferonlar kadar pahalı bir ilaçtır. Yurdumuzda sosyal güvenlik kurumlarınca bedeli ödenmektedir.

Ataklı MS’lilerde (RR MS) yapılan büyük bir çalışmada (III. Düzey Bilimsel Araştırma), hiçbir tedavi almayanlarla yapılan kıyaslama sonucunda, Copaxone’un iki yıllık izlem sonucunda yıllık atak sıklığını %29 oranında azalttığı anlaşılarak, ruhsatlandırılması onaylanmıştır. Bu çalışmada MR üzerindeki etkinliğinin şüpheli, oluşacak özürlülüğü azaltma oranı da az bulunmuştur. Bu iki yıllık çalışmaya katılan kişiler 3. yıl izlendiklerinde yıllık atak geçirme oranındaki azalma % 32 bulunmuş, özürlülükteki azalma oranı da sürdüğünden ilacın zamanla etkinliğini yitirmediği sonucuna ulaşılmıştır. İkinci kez benzer özellikte bir büyük çalışma daha yapılmış ve bu kez MR verilerinde de benzer olumlu sonuçlar gösterildiği bildirilmiştir.

Birincil ve İkincil ilerleyici MS’de Copolimer ile yapılmış “III. Düzey Bilimsel Araştırma” yoktur.

İnterferonlar da Copolimer de Sağlık kurulu kararı ile reçete edilmektedir.

Vücudun savunma etkinliğini değiştirmeyi hedefleyen bu dört ilaç ne MS’e özgüdür, ne de immüniteyi ne şekilde etkilediklerine ilişkin ayrıntılı bilgi vardır. Bu yüzden kullanımları daha iyisi bulunana dek mantığı iledir. Hemen her tür MS’lide işe yaradıkları da düşünülmez.

İnterferonlerın her üçünün ve Copolimer’in yukarıda da söz edildiği üzere, çok pahalı oluşları yüzünden sağlık sigortası güvencesi olmayanlarda kullanılması mümkün olamamaktadır. Yaygın kullanımları devlet ya da özel sigorta şirketleri için çok büyük bir yük oluşturmaktadır.

Bu ve benzer başka nedenlerle, nöroloji uzmanı olan bir tek hekimin kararı ile kullanılamamakta konunun uzmanı olan kişilerden oluşan bir sağlık kurulunun onayı ile reçete edilebilmektedirler.

Her MS’lide, bu dört ilaçtan birinin kullanılması şart değildir.

Her MS’lide İmmun Düzenleyici Tedaviler diye bilinen bu dört ilaçtan (üç çeşit İnterferon ve Copolimer) birinin kullanılıyor olması gerekli değildir. İyi gidişli MS grubunda hastalığın gidişini yavaşlatmaya yönelik bu tür ilaçların kullanımı gerekli değildir. MS’i ağırlaşmış bireylerde de bu ilaçların koruyucu etkisini iyi hesaplamak gerekir. Bu tür ilaçlardan beklenen yarar yaratacağı yan etkiden az olduğunda kullanılmalıdır.

İmmun Düzenleyici Tedaviler MS’in yaratığı belirtileri yoketmezler.

Daha öncede söz edildiği üzere, bu tür tedavilerin daha önceden oluşmuş olan belirtileri tedavi edici özellikleri yoktur. Bu tür tedavilerin başlandığı kişilerin bunu iyi anlamaları, gereksiz beklentiler geliştirmemeleri ve hayal kırıklığına uğramamaları açısından çok önemlidir

3-MS’in birbirinden farklı pek çok belirtisine yönelik değişik tedaviler yapılır.

MS ilerlediğinde ve yarattığı belirtiler kalıcı, süreğen hale geldiğinde bu belirtilerin tedavisi çok önemli hale gelebilmektedir. Bu amaçla yapılan pek çok farklı tedavi vardır.

Spastisite” tedavi edilmesi gereken bulgulardandır.

Adale tonusundaki artış Spastisite adıyla bilinir. Daha çok ayaklarda oluşur. Spastisite, kas sertlikleri, ağrılı kasılmalar, ayakta atmalar yaratabilir. Ayak kaslarındaki güçsüzlükten bağımsız olarak özürlülüğü de artırabilmektedir. Spastisite, yürüme gibi bir çok işlevde yetersizliklerin temel nedeni olduğundan mutlaka tedavi edilmelidir. Spastisitede kullanılan ilaçlar şunlardır;

Tizanidin (Piyasa adı Sirdalud) Kas gevşetici etkisi oldukça güçlü olan bir ilaçtır. Günlük toplam doz 25 miligramı geçmemek üzere, gün içine bölünmüş miktarlarda, ağızdan alınmaktadır. Aşırı gevşeme, halsizlik bitkinlik yaratabilir. Alınan ilaç miktarının fazlalığı aşırı uyku haline neden olabilir.

Baklofen (Piyasa adı Lioresal) Günde toplam 40-80 mg, iki defada ağızdan alınır. Spastisite çok fazlaysa ve yan etkilere katlanılabilirse günlük kullanılan ilaç miktarı arttırılabilir. Sirdalud ile birlikte ya da tek başına kullanılır. Benzer yan etkileri vardır.

Lioresal Pompası; Spastisite çok fazlaysa ve ağızdan alınan ilaçlar yeterli olamıyorsa, bel bölgesinde deri altına küçük bir ameliyatla yerleştirilen bir depo ve pompa sistemi aracılığıyla, beyin omurilik sıvısının (BOS) içersine günlük olarak ilaç vermek mümkündür. “Lioresal Pompası” adıyla anılan bu yöntemin de yararlı olduğu durumlar vardır. Pompanın deposundaki ilaç kişini kullanım gereksinimine bağlı olarak birkaç ayda (Ortalama 6 ayda) bitmektedir. Deponun yeniden doldurulması bir enjektör aracılığı ile yapılabilmektedir. İlacın etkili olup olamayacağı ameliyattan önce BOS içine enjektörle ilaç verilerek denenmektedir. Pompanın kendisi oldukça pahalıdır. İlacı da ucuz değildir.


Yüklə 449,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin