J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
70
Ayurvedik Tıpta Rasayanalar ve
Bilimsel Çalışmalar
Ö
ÖZZEETT Ayurveda, “yaşam bilimi” anlamına gelmektedir. Ayurveda olarak da adlandırılan ayurvedik
tıp, holistik (bütünsel) bir tıp sistemi olup, birkaç bin yıl önce Hindistan’da doğmuştur. Ayurvedik
tedaviler binlerce yıldır başarı ile sürdürülmektedir. Günümüzde ayurvedik tıp, Hindistan başta
olmak üzere birçok ülkede yaygın olarak hâlâ uygulanmaktadır. Sağlık yaklaşımının doğal ve bü-
tünsel olması ve aynı zamanda yan etki potansiyelinin düşük olması nedeni ile, dünyada ayur-
vedik tıbba olan ilgi gittikçe artmaktadır. Ayurvedik tıptaki tedavi, “vaidya” adı verilen
ayurvedik doktor tarafından yapılmaktadır. Vaidya olmak için, uzun soluklu bir eğitim süre-
cinden geçmek gerekmektedir. Ayurvedik tıbba göre, doğal bitkisel kaynaklar vücut doşalarını
(temel biyolojik enerjileri) dengede tutabildikleri için çok önemlidirler. Bundan dolayı bu sağ-
lık sistemi, tedavide herbal (bitkisel) kaynakları yaygın olarak kullanmaktadır. Ayurvedik te-
davide “rasayana” adı verilen herbal kombinasyonlar sıkça kullanılmaktadır. Rasayanalarda bitki
veya bitki özlerinin belirli oranlarda kullanılması esastır. Bazı rasayanalar, bazı mineralleri ve
“ghee (sade tereyağı)” gibi bazı mandıra ürünlerini de içerebilmektedirler. Rasayana kullanımı-
nın amacı; immün sistemi kuvvetlendirmek, toksisiteyi azaltmak, tedavi edici etkiyi artırmak ve
yaşlanma sürecini yavaşlatmaktır. Rasayanaların farmakolojik etkileri birçok bilimsel çalışmada
kanıtlanmıştır. Rasayanaların dünyadaki en büyük üreticisi Hindistan’dır. Rasayanaların hazırlan-
ması kodekslere uygun olarak ve resmi denetim altında yapılmaktadır. Son zamanlarda, rasayana-
ların terapötik etkilerini araştırmak için birçok bilimsel çalışma yapılmış ve bunların ayurvedik
tedavideki başarısı teyit edilmiştir.
AAnnaahh ttaarr KKee llii m
mee lleerr:: Brahma rasayana; tıp, ayurvedik
AABBSS TTRRAACCTT Ayurveda means “the science of life”. Ayurvedic medicine, also called ayurveda, is a ho-
listic system of medicine that originated in India several thousand years ago. The ayurvedic treat-
ments have successfully been maintained for thousands of years. Today, ayurvedic medicine is
widely practiced in many countries, especially in India. In recent times the interest to ayurvedic
medicine has increased due to its natural, holistic health approaches and low side effects. In
ayurvedic medicine, the patient is treated by ayurvedic doctor called “vaidya”. To become a vaidya,
a long-term educational process is required. According to ayurvedic medicine, the naturel plant re-
sources are very important since they can balance the body’s doshas (basic biological energy). There-
fore, this health system widely uses herbal resources in its own treatments. Herbal combinations
called “rasayanas” are frequently used in ayurvedic treatments. The use of plants or plant extracts
at certain ratios are essential in rasayanas. Some rasayanas may also include some minerals and dairy
products such as ghee (plain butter). The purpose of using rasayana is to improve immun system,
reduce toxicity, increase therapeutic efficacy and slowing down the aging process. The pharmaco-
logical effects of rasayanas have been proven in many scientific studies. India is the world’s largest
producer of rasayanas. The preparations of rasayanas are made in accordance with codex and under
supervision. Nowadays, a number of scientific studies have been conducted to evaluate the thera-
peutic effects of the rasayanas, and the most of the experimental results have confirmed the success
of them in ayurvedic treatments.
KKeeyyw
woorrddss:: Brahma rasayana; medicine, ayurvedic
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
a
a
Tıbbi Farmakoloji AD,
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Adana
Re ce i ved: 01.09.2017
Ac cep ted: 25.12.2017
Available online: 28.09.2018
Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce:
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Tıbbi Farmakoloji AD, Adana,
TÜRKİYE/TURKEY
yakdas25@cu.edu.tr
Cop yright © 2018 by Tür ki ye Kli nik le ri
DERLEME
DOI: 10.5336/jtracom.2017-57846
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
71
Y
aşam bilimi’ anlamına gelmekte olan “ayur-
veda”nın, binlerce yıl öncesinden Hindis-
tan’da doğduğuna inanılmaktadır.
1-3
Bu
bilim, “ayurvedik tıp” olarak da anılmaktadır. Bü-
tünsel bir sağlık sistemi olup, başta Hindistan
olmak üzere; Sri Lanka, Nepal, Tibet gibi ülkelerde
binlerce yıldır uygulanmaktadır. Ayurvedik tedavi
‘vaidyalar’ denilen ayurvedik doktorlar tarafından
yapılmaktadır. Vaidya olabilmek için uzun bir eği-
tim sürecinden geçmek gerekmektedir. Bu eğitim;
temel tıp derslerinin yanı sıra beslenme, bitkisel te-
davi, detoks, zihinsel ve ruhsal konulardaki pratik
ve teorik eğitimleri ve bilimsel çalışma prensiple-
rini içermektedir.
4,5
Ayurvedik tedaviler binlerce yıldır uygulan-
masına karşılık, bu alanda kanıta dayalı bilimsel
araştırmalar yaklaşık 100 yıldır yapılmaktadır.
1,3,6
Günümüzde, modern tıbbın uygulandığı gelişmiş
ülkelerde de ayurvedik tıbba olan ilginin gün geç-
tikçe arttığı ve ayurvedik tedavi yöntemlerinin bu
ülkelerde yaygınlaşmaya başladığı görülmektedir.
7
Ayurvedik tedavi yöntemlerinin doğal olması, te-
davideki bütünsel sağlık yaklaşımı, yan etki potan-
siyelinin düşük olması ve kullanılan doğal bitkisel
drogların terapötik etkilerinin bilimsel araştırma-
larla da teyit edilmesi bu ilgi artışının nedenleri
arasında sayılmaktadır.
1,3,6
Ayurveda’ya göre; mükemmel bir sağlık için
fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan dengede olunması
gerekmektedir. Bundan dolayı ayurvedik tıp sadece
hastalıklara değil, insanın kendisine de odaklan-
maktadır.
1,3,6
Ayrıca, metabolik olarak dengede
olma durumunun da sağlıklı yaşam kriterleri ara-
sında olduğunu vurgulamaktadır.
1
Bu denge duru-
munu sağlamak için gerekli olan bilgiler yaşamın
her boyutunu (fiziksel, zihinsel ve ruhsal) kapsa-
yacak şekilde ve hastanın yapısına göre detaylan-
dırılarak verilmektedir.
1-3
Ayurvedik tıp, doğal-
bütünsel tedavi yaklaşımıyla sadece hasta olan or-
ganın değil, bütün vücudun sağlıklı olmasını amaç-
lamaktadır.
1
Bu amaçla, doğal tedavi yöntemlerini
uygulamaktadır.
2,3
Ayurvedik tıpta doğal tıbbi bitkiler, ayurvedik
tedavinin önemli unsurları olarak kabul edilmekte
ve Antik Dönem’de uygulanan tedavi yöntemleri
değiştirilmeden uygulanmaya çalışılmaktadır.
2
Ayurveda’ya göre, insanların her türlü fonksiyon-
larında ‘doşalar’ denilen temel biyolojik enerji sis-
temleri rol oynamaktadır.
1
Bitkiler vücudun doşa
dengesini etkileyebildikleri ve bireye özgü doşa
dengesinin sağlanmasında yardımcı olabildikleri
için, hastalıklarda (vücut dengesinin bozulmuş ol-
duğu durumlarda) tedavi edici (denge düzenleyici)
olarak kullanılmaktadırlar.
1,6
Tedavi amaçlı bitki-
sel kaynaklar doğal şekilleri ile kullanılmaktadır-
lar. Ayurvedik tıpta, bitkilerden etken madde izole
edilmeden, oldukları gibi kullanılmalarının daha
tedavi edici ve yan etkilerinin daha az olduğuna
inanılmaktadır.
1,6
Ayurvedik bazı droglar (genellikle tıbbi bit-
kilerden hazırlanan ve tedavi amacıyla kullanılan
doğal ham maddeler; doğal ilaçlar), “rasayanalar’
olarak adlandırılan belirli oranlardaki bitkisel
kombinasyonlar şeklinde tedavide kullanılmakta-
dırlar. Hindistan’da üretilen rasayanaların; ko-
dekse göre hazırlandıkları ve uygunluklarının
Hindistan Sağlık Bakanlığı tarafından denetlen-
diği bilinmektedir.
1
Hindistan’da, geleneksel
ayurvedik tedavinin devlet kurumlarınca destek-
lendiği, ortalama 1,5 milyondan fazla sağlık per-
sonelinin sağlık hizmetinde geleneksel tıbbi
sistemi uyguladığı ve kırsal nüfusun %70’inin ge-
leneksel ayurvedik tıp sistemi ile tedavi edildiği
rapor edilmiştir.
1
AYURVEDİK TIPTA RASAYANA KAYNAKLARI
“Hastalıkları tedavi etmek amacıyla hazırlanan, be-
lirli oranlardaki bitkisel kombinasyonlar” şeklinde
tanımlanan rasayanaların kaynakları doğal tıbbi
bitkilerdir.
1
Hindistan, tıbbi bitkilerin doğal olarak ve
yaygın bir şekilde yetiştiği bir ülke olup, doğal
tıbbi bitkilerin dünyada en çok yetiştiği ülkelerin
başında yer almaktadır.
1
Ortalama 20.000 kadar
tıbbi bitkinin bu ülkede kayıtlı olduğu, bunlardan
sadece 7.500 kadar bitkinin tedavi amacıyla kul-
lanıldığı, 50.000 kadar ayurvedik drog bulunduğu
ve 25.000 kadar bitkisel bazlı etkili formülasyo-
nun geleneksel ve halk tıbbında kullanıldığı rapor
edilmiştir.
1
Ayrıca, 7.800’den fazla bitkisel ham
madde, doğal sağlık ürünlerinin imalatında kulla-
nılmaktadır. Buna ilave olarak, geleneksel bitki-
temelli formülasyonlar için yılda 2.000 tondan
fazla tıbbi bitki hammaddesinin kullanıldığı ve
1.500’den fazla bitkinin, diyet takviyesi veya etnik
geleneksel ilaç olarak satıldığı rapor edilmiştir.
8,9
Bu bitkilerin farklı tedavi sistemlerinde kullanılış
oranlarına bakıldığında; ayurveda 2.000, Siddha
1.300, Unani 1.000, Homeopati 800, Tibetan 500,
modern 200 ve folk (halk) 4.500 olduğu bildiril-
miştir.
1
Ayurvedaya göre, doğal tıbbi bitkilerin tedavi
edici özellikleri şu şekilde açıklanmaktadır; bitkiler
vücudun doşalar adı verilen temel biyolojik enerji-
lerini etkileyebildikleri ve bireylerdeki kişiye özgü
olan doşa dengesinin sağlanmasında yardımcı ola-
bildikleri için, hastalıklarda (vücut dengesinin bo-
zulmuş olduğu durumlarda) tedavi edici (denge
düzenleyici) olarak kullanılmaktadırlar.
1,4
Ayurve-
dik tıpta yaygın olarak kullanılmakta olan bazı
tıbbi bitkilerin adları ve farmakolojik etkileri hak-
kında bilgiler Tablo 1’de görülmektedir. Tablo 1’de
yer alan birçok tıbbi bitki örneğinde görüldüğü
gibi, bir bitkinin birçok farmakolojik etkisi olabil-
diğinden, aynı bitki birden fazla hastalığın tedavi-
sinde kullanılabilmektedir (Tablo 1). Örneğin;
Curcuma longa
adıyla bilinen zerdeçalın; antiinfla-
matuar, antiviral, antifungal, antiaterojenik, anti-
kanserojen ve detoks oluşturucu etkileri
olduğundan diyabet, allerjik reaksiyonlar, artrit ve
Alzheimer gibi birçok hastalıkta tedaviye yardımcı
olarak kullanılabilme potansiyeli bulunmaktadır
(Tablo 1).
1
AYURVEDİK RASAYANALAR
Ayurvedada drogların dengeli bir kombinasyon
şeklinde kullanılma proçesine “samyoga”, oluşan
ürüne “rasayana” adı verilmektedir. Rasayana,
Sanskritçe bir kelime olup; “öz (rasa)”ün yolu, bir
şeyin özü, esası anlamına gelmektedir.
6
Ayurvedik
tedavide rasayanalar çok yaygın olarak kullanıl-
maktadırlar. Samyogada amaç; vücuttaki organ sis-
temlerinde faydalı etkiler oluştururken, toksisiteyi
azaltmak ve tedavi edici etkiyi artırmaktır.
14
Rasa-
yana kullanımının genel amacı ise vücudun immün
sistemini kuvvetlendirmek, detoks sağlamak (vü-
cudu toksinlerden arındırmak), tedavi edici etkiyi
artırmak, yaşlanma sürecini yavaşlatmak ve ömrü
uzatmaktır.
15
Rasayanalar kuvvetli antioksidan
özelliğe sahiptirler. Bunlar farklı bitki kombinas-
yonlarından oluşabildikleri gibi formülasyonla-
rında meyve, mineral veya ghee (sade yağ; arıtılmış
tereyağı) gibi mandıra ürünlerini de bulundurabil-
mektedirler.
1,6
Rasayanalar macun, toz, hap, çay
veya tentür (bitkilerin alkol ile muamele edilmesi
ile elde edilen sıvı drog) şeklinde olabilmektedir-
ler.
6
Ayurvedik tıbbın çeşitli dalları arasından Ra-
sayana Tantra’da, rasayananın birkaç yüz listesi
mevcuttur.
14
Rasayanalar hazırlanırken, bitki
veya bitki özlerinin belirli oranlarda rasayana bi-
leşiminde bulunması esastır. Bu oran, terapötik
etkiyi en fazla artıracak ve yan etkiyi en fazla
azaltacak şekilde ayarlanmalıdır.
1
Kullanım tali-
matlarına bakıldığında, belirli dozdaki bazı rasa-
yanalar su ile alınır iken bazılarının süt, bal veya
zencefil gibi yardımcı maddelerle birlikte alın-
ması önerilmektedir. Buradaki amaç, ilgili
rasayananın etkisini artırmak veya yan etki-
sini azaltmaktır. Rasayanalar tıbbi ayurvedik te-
davide belirli dozlarda ve belirli aralıklarla kul-
lanılmaktadırlar.
6
İlgili rasayananın nasıl
kullanılacağı ve yemeklerle olan etkileşimi ile il-
gili bilgi ve talimatlar vaidya tarafından hastaya
verilmektedir.
Bazı Rasayanalar özel bir ad ile anılırken, bazı
Rasayanaların, tedavide kullanıldığı endikasyona
göre anıldığı görülmektedir.
1,16
Ayurvedik tıpta
yaygın olarak kullanılan bazı Rasayanaların bile-
şimleri, kombinasyon oranları ve nasıl kullanılması
gerektiği ile ilgili Rasayana örnekleri aşağıdaki gi-
bidir:
Örnek 1; anemi (kansızlık) tedavisinde gele-
neksel olarak kullanılan ayurvedik rasayana: Ra-
sayana bileşimi ve kombinasyon oranları:
Asparagus racemosus (kuşkonmaz) kökleri %20,
Withania somnifera (Hint ginsengi) kökleri %20,
Phyllanthus emblica (Hint Bektaşi üzümü; amla)
meyveleri %15, Phyllanthus amarus yaprakları
%10, Tephrosia purpurea yaprakları %10, Plum-
bago zeylanica kökleri %5, Glycyrrhiza glabra
(meyan) kökleri %15 ve Piper longum (uzun
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
72
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
73
Bitkinin Latince adı
Bitkinin yaygın adı
Bitkinin farmakolojik etkileri
Curcuma longa
Turmeric, hardi (zerdeçal)
Milattan önce 1900’lü yıllardan bu yana Ayurvedik tıpta zerdeçal kullanılmakta olup; cilt, pulmoner, gas-
trointestional sistem hastalıkları, ağrılar, soğuk algınlığı, yaralar, burkulmalar ve karaciğer hastalıkları
gibi çok geniş alanı kapsayan birçok hastalıkta etkilidir. Zerdeçalda birçok aktif madde bulunmakla bir-
likte, zerdeçalın terapötik etkilerinde “curcumin” adlı polifenol yapısındaki aktif madde daha çok öne çık-
maktadır. Zerdeçal, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddelerden dolayı çok kuvvetli bir antioksidandır.
Ayrıca, zerdeçalın antiinflamatuar, antiviral, antifungal, antiaterojenik ve antikanserojenik ve detoksifiye
edici etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden dolayı diyabet, allerjik reaksiyonlar, artrit ve Alzheimer gibi bir-
çok kronik hastalıkta potansiyel tedavi edici etkisi bulunmaktadır.
10
Gymnema sylvestre
Gurmarar
Gurmarar bitkisinin, Sanskritçe’deki anlamı ‘şekeri yok eden’dir. Glikolitik etkili olup ayurvedada şeker me-
tabolizmasını düzenlemek amacıyla kullanılmaktadır. İnsülin üretimini artırır, pankreas hücrelerini rejenere
eder ve şeker tadının alınmasını engellediğinden şeker metabolizmasını düzenler ve şekere olan iştahı az-
altır.
1
Withania somnifera
Ashwagandha (Hint ginsengi)
Ayurvedik tıpta Ashwagandha, geleneksel Çin tıbbındaki ginsenge benzer. Bundan dolayı ‘Hint ginsengi’
olarak adlandırılır. Ayurvedik tıpta binlerce yıldır birçok hastalıkta başarı ile kullanılmaktadır. En iyi sağlık
toniklerinden biri olup, vücudu canlandırmak ve hâlsizliği tedavi etmek için kullanılır.
1
Terminalia chebula
Haritaki (kara halile)
Kara halile, etkili ve güvenli bir pürgatif, ekspektoran ve toniktir. Ayurvedik formülasyon olan 3 meyve kom-
binasyonu şeklindeki Triphala’nın önemli bir bileşenidir. Triphala, önemli bir ayurvedik ilaç olup, arındırma
ve detoksifikasyon yoluyla sağlığı destekler. Buna ilave olarak, zengin C vitamini içeriğinden dolayı
kuvvetli bir antimutajenik aktiviteye sahiptir.
1
Garcinia cambogia
Garcinia (Hint hurması)
Hint hurması bitkisinin meyvelerinde bulunan (-) hidroksi sitrik asit, lipit ve yağ asidi sentezini inhibe eder.
Yağ ve karbonhidrat metabolizmasında anahtar konumundaki ATP-sitrat liyaz enzimini inhibe ederek
asetil koenzim A (asetil KoA) üretimini azaltır. Sonuçta LDL ve trigliserid oluşumunu azaltır. Ayrıca, gliko-
jen sentezini teşvik etmek suretiyle iştahı azaltır. Bu yolda, beyin doygunluk sinyalleri alarak kısa sürede
tokluk hissi geliştirir. Garcinia, önemli miktarda C vitamini içerdiğinden, kalp toniği olarak da kullanılır.
1
Glycyrrhiza glabra
Yashtimadhu, licorice (meyan) Gastrointestinal sağlık amacıyla kullanılır. Hafif laksatiftir, muköz membranları rahatlatır ve kas spazmlarını
inhibe eder. İnterferon artırıcı, antioksidan ve antimutajenik etkili olup genetik materyal hasarını engeller.
1
Cinnamomum
zeylanicum
Dalchini, cinnamon (tarçın)
Ayurvedik tıpta tarçın birçok amaçla kullanılır. İnsulin hassasiyetini artırmak suretiyle kan şekeri se-
viyesini düşürür. Kolesterol seviyesini de düşürücü etkisi vardır. Ayrıca, antimikrobiyal, antiinflamatuvar,
antispazmotik, diüretik, ekspektoran ve afrodiziyak etkilidir. Kuvvetli bir antioksidandır. Ağrı azaltıcıdır.
Kognitif fonksiyonları artırır. Manganez, demir ve kalsiyumca zengindir.
11
Asparagus racemosus
Shatavari (kuşkonmaz)
Kuşkonmaz, potent bir ayurvedik canlandırıcıdır. Birçok dişi hormonlarını ihtiva ettiği için histerektomili
hastalar için önerilir. Ayrıca, idrar yollarını koruyucu ve immün sistemi kuvvetlendirici olarak kullanılır. Kanı
temizleyici özelliği de bulunmaktadır.
1
Zingiber officinale
Sunthi, ginger (zencefil)
Zencefil, birçok ayurvedik formülasyonda adjuvan olarak düşünülür. Formülasyondaki maddelerin ab-
sorpsiyonlarını artırır ve gastrointestinal sistemde oluşturabilecekleri yan etkileri engeller. Zencefil,
ayurvedik tıpta çok yaygın olarak kullanılan bir baharat olup, sindirimi kuvvetlendirmek ve mide bulan-
tısını azaltmak için kullanılır. Bu özellikler sindirimi kontrol eden gastrointestinal kaslara yardımcı olur ve
rahatlatıp gevşemelerini sağlar.
12
Piper longum
Indian long pepper, pippali,
(darıfülfül, uzun biber)
Darıfülfül (uzun biber), hem sindirim hem de solunum sistemi için kuvvetli bir stimülandır ve akciğerleri
canlandırıcı etkisi bulunmaktadır. Metabolik ısı enerjisinin açığa çıkartılmasında önemli bir role sahiptir.
Bu etkisi, vücuttaki tiroid hormon seviyesinin artırmasından kaynaklanır. Pipalli ayrıca, gastrointestinal
sistemdeki diğer aktif bileşenlerin absorpsiyonlarını artırmak suretiyle biyoyararlanımlarını artırır.
1
Azadirachta indica
Miracle tree, neem tree
(neem ağacı,
yalancı tespih ağacı)
Neem ağacı, Ayurvedik tıpta binlerce yıldır yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ağacın bütün kısımları te-
davi amacıyla kullanılır. Sindirim ve absorpsiyona yardımcı olur. Sağlığı kuvvetlendirici aktiviteye sahip
olup enerjiyi artırıcı etkisi vardır. Tonik olarak kullanılır. İyileşmeyi teşvik eder. İştah artırıcıdır. Antieme-
tik etkilidir. Birçok deri hastalığını tedavi eder. Antimikrobik etkilidir. Ülser, öksürük, ateş, enfeksiyon, üri-
ner sistem, dolaşım ve solunum sistemi rahatsızlıklarında ve diyabet hastalığında terapötik etkilidir.
Detoksifiye edici özelliklerinden dolayı vücut detoksunda kullanılır.
13
Commiphora mukul
Guggul
Guggul, eklemler ve bağışıklık sistemi için çok önemli bir ayurvedik drog olup, beyaz kan hücre sayısını
artırmak suretiyle immün sistemi kuvvetlendirir. Vücudun yağ metabolizmasını düzenler ve HDL/LDL
oranının sağlıklı seviyelerde muhafaza edilmesini sağlar. Ayrıca, soğuk algınlığına karşı koruyucu etkisi
bulunmaktadır.
1
TABLO 1:
Ayurvedik tıpta yaygın olarak kullanılan bazı tıbbi bitkilerin adları ve primer kullanılışları
(bitkilerin Türkçe isimleri (olanlar) parantez içinde belirtilmiştir).
ATP: Adenozin trifosfat, LDL: Düşük yoğunluklu lipoprotein, HDL: Yüksek yoğunluklu lipoprotein.
biber, darıfülfül) meyveleri %5 şeklinde olup, bu
rasayananın kullanılışı; günde 2 kere 4 g’lık toz
karışımı su ile birlikte hastaya verilmesi şeklin-
dedir.
1
Örnek 2; antitüssif (öksürük kesici) olarak ge-
leneksel ayurvedik tedavide kullanılan Rasayana.
1
Bileşim ve kombinasyon oranları: Phyllanthus em-
blica (Hint Bektaşi üzümü, amla) meyveleri %25,
Adhatoda vasica (Malabar fıstığı) yaprakları %20,
Ocimum sanctum (Hint fesleğeni) yaprakları %10,
Piper longum (uzun biber, darıfülfül) meyveleri
%10, Zingiber officinale (zencefil) kökleri %10,
Glycyrrhiza glabra (meyan) kökleri %15 ve Sola-
num xanthocarpum bitkisinin bütünü %10 şek-
linde olup bu rasayananın kullanılışı; günde 2 kere
(sabah ve akşam yatmadan önce) 3 g toz karışımı-
nın ılık bal ile karıştırılarak hastaya verilmesi şek-
lindedir.
Örnek 3; genel sağlık toniği olarak geleneksel
Ayurvedik tedavisinde kullanılan Rasayana:
1
Rasa-
yananın bileşim ve kombinasyon oranları. Witha-
nia somnifera (Hint ginsengi) kökleri %20,
Asparagus racemosus (kuşkonmaz) kökleri %10,
Glycyrrhiza glabra (meyan) kökleri %10, Tribulus
terrestris (demir dikeni) meyveleri %10, Phyllant-
hus emblica (Hint Bektaşi üzümü, ala) meyveleri
%15, Terminalia arjuna kabuğu %15, Centella asia-
tica (aslan pençesi) yaprakları %10 şeklinde olup,
bu rasayananın kullanılışı; günde 2 kere (sabah ve
akşam) 4 g toz karışımı süt ile birlikte hastaya ve-
rilmesi şeklindedir.
Örnek 4; artrit (eklem iltihabı) tedavisinde ge-
leneksel olarak kullanılan ayurvedik rasayana:
1
Ra-
sayananın bileşim ve kombinasyon oranları;
Piper
longum
(uzun biber, darıfülfül) meyveleri %10,
So-
lanum xanthocarpum
bitkisinin tamamı %15,
Wit-
hania somnifera
kökleri %10,
Terminalia chebula
(kara halile) meyveleri %10,
Terminalia bellerica
(sarı halile, baheda) meyveleri %10,
Curcuma ze-
doaria
(cedyar) kökleri %15,
Phyllanthus emblica
(Hint Bektaşi üzümü) meyveleri %15 ve
Ricinus
communis
(Hint yağı bitkisi) kökleri %15 şeklinde
olup bu rasayananın kullanılışı; günde 2 kere
(sabah ve akşam) 4 g toz karışımının aç karna (ye-
mekten 1 saat önce) zencefil suyu ile birlikte has-
taya verilmesi şeklindedir.
AYURVEDİK RASAYANALARDA
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR
Ayurvedik tedaviler binlerce yıldır uygulanmakla
birlikte, bu tedavilerin kanıta dayalı olarak analizi
yaklaşık 100 yıldır yapılmaktadır.
1,3,6
Örneğin; Hin-
distan’da viral hepatit tedavisinde asırlardır kulla-
nılan
Phyllanthus niruri
bitkisinin, hepatit etkeni
olan viral DNA’nın replikasyonunu engellediği son
zamanlarda gösterilmiştir.
17,18
Ayurvedik rasayana-
lar ile ilgili bilimsel çalışmalar son zamanlarda arta-
rak devam etmektedir. Örneğin; M-4 olarak
adlandırılan Maharishi-4 Rasayananın, karsinoma
ve aterosklerozun hem önlenmesi hem de tedavisi
için ayurvedik tıpta yaygın olarak kullanıldığı bi-
linmektedir.
19
M-4 rasayanadaki herbal kombinas-
yon: Terminalia chebula, Emblica officinalis, Piper
longum, Hydrocotyle asiatica, Cyperus rotandus,
Santalum album, Clitoria ternatea, Hibiscus rosa si-
nensis, Aquilaria agalocha, Glycyrrhiza glabra, Elet-
taria cardamomum, Cinnamonum zeylanicum ve
Curcuma longa’dır. Ayrıca, ilgili rasayanada
“ghee”de mevcuttur.
6
M-4 Rasayana ile ilgili iki
farklı çalışma, Einhorn ve ark. ile Drasga ve ark. ta-
rafından yapılmıştır.
20,21
İlgili çalışmalarda, M-4 ra-
sayananın testis kanserinde kombinasyon kemo-
terapisinde kullanıldığı ve istatistiksel olarak an-
lamlı bir şekilde kemoterapiye bağlı toksisiteyi az-
altır iken, tedavi edici etkiyi anlamlı bir şekilde
artırdığı rapor edilmiştir.
20,21
Patel ve ark.nın yap-
tıkları çalışma sonucunda da M-4 rasayananın di-
yete %3 oranında eklenmesi ile akciğer kanser
metastazının istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde
azaldığı gösterilmiştir.
6
Yine birbirinden farklı olan
iki ayrı çalışmada ayurvedik M-4 rasayananın anti-
oksidan ve serbest radikalleri yakalayıcı etkileri ve
ilgili rasayananın hayvan deneylerindeki antitümör
etkisinde bu mekanizmaların rol oynayabileceği
rapor edilmiştir.
6,22,23
M-4 rasayananın içeriğinde
bulunan “ghee”, %2,8 oranında konjüge linoleik asit
içermektedir. Bu konjüge asidin antikarsinojenik et-
kili olduğu bilinmektedir.
24
Bundan dolayı, M-4 ra-
sayananın antikarsinojenik etkisinde “ghee”nin de
katkı sağlayabileceği rapor edilmiştir.
6
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
74
Naciye YAKTUBAY DÖNDAŞ
J Tradit Complem Med 2018;1(2):70-5
75
SONUÇ
Modern tıpta tedavi amaçlı kullanılan kimyasal
ilaçların yan etki potansiyelinin yüksek olması,
bazı kronik hastalıkların radikal tedavisinin ya-
pılamaması, mikrobiyal rezistansta artış gibi ne-
denler tamamlayıcı ve alternatif tıbba olan ilgiyi
artırmaktadır. Ayurvedik tıp, binlerce yıldır ba-
şarıyla uygulanması, bütünsel sağlık yaklaşımı ve
tedavi tekniklerinin doğal ve yan etki potansiye-
linin düşük olması nedeni ile bu sağlık sistemine
olan ilgi gittikçe artmaktadır. Binlerce yıldır
ayurvedik tıpta kullanılan, doğal tıbbi bitki kom-
binasyon şekilleri olan rasayanaların kullanımı
gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve son zamanlarda
yapılan çalışmalar ile rasayanaların terapötik et-
kileri bilimsel araştırmalarla da desteklenmekte-
dir.
Ayurvedik tıpta kullanılan holistik (bütünsel)
tedavi yaklaşımı ve rasayanalar hakkında bilgi sa-
hibi olmak, modern tedavi yaklaşımında bütünsel
bakış açısını kuvvetlendirmeye destek sağlayabil-
mektedir.
T
Teeşşeekkkküürr
Çukurova Üniversitesi’ne araştırma desteğinden dolayı teşek-
kür ederim.
F
Fiinnaannssaall KKaayynnaakk
Bu çalışma sırasında, yapılan araştırma konusu ile ilgili doğru-
dan bağlantısı bulunan herhangi bir ilaç firmasından, tıbbi alet,
gereç ve malzeme sağlayan ve/veya üreten bir firma veya her-
hangi bir ticari firmadan, çalışmanın değerlendirme sürecinde,
çalışma ile ilgili verilecek kararı olumsuz etkileyebilecek maddi
ve/veya manevi herhangi bir destek alınmamıştır.
Ç
Çııkkaarr ÇÇaattıışşm
maassıı
Bu çalışma ile ilgili olarak yazarların ve/veya aile bireylerinin
çıkar çatışması potansiyeli olabilecek bilimsel ve tıbbi komite
üyeliği veya üyeleri ile ilişkisi, danışmanlık, bilirkişilik, her-
hangi bir firmada çalışma durumu, hissedarlık ve benzer du-
rumları yoktur.
Y
Yaazzaarr KKaattkkııllaarrıı:: Bu çalışma tamamen yazarın kendi eseri olup
başka hiçbir yazar katkısı alınmamıştır.
1. Pandey MM, Rastogi S, Rawat AK. Indian
traditional ayurvedic system of medicine
and nutritional supplementation. Evid Based Com-
plement Alternat Med 2013;2013: 376327.
2. Subhose V, Srinivas P, Narayana A. Basic princi-
ples of pharmaceutical science in Ayurvĕda. Bull
Indian Inst Hist Med Hyderabad 2005;35(2):83-
92.
3. Meduri K, Mullin G. Ayurvedic diets for wellness
and disease intervention. Nutr Clin Pract
2010;25(6):685-6.
4. Kurup PNV. Ayurveda-a potential global medical
system. In: Mishra LC, ed. Scientific Basis for
AyurvedicTherapies. 1st ed. Washington: CRC
Press; 2004. p.1-15.
5. Gujral ML, Sareen K, Tangri KK, Amma MK, Roy
AK. Antiarthritic and anti-inflammatory activity of
gum (Balsamodendrone mukul Hook). Indian J
Physiol Pharmacol 1960;4:267-73.
6. Patel VK, Wang J, Shen RN, Sharma HM, Brahmi
Z. Reduction of metastases of lewis lung carci-
noma by an ayurvedic food supplement in mice.
Nutr Res 1992;12(4-5):667-76.
7. Ballabh B, Chaurasia OP. Traditional medicinal
plants of cold desert Ladakh--used in
treatment of cold, cough and fever. J Ethnophar-
macol 2007;112(2):341-9.
8. Pandey MM, Rastogi S, Rawat AKS. Indian herbal
drug for general healthcare: an overview. Int J Al-
tern Med 2007;6(1):1-12.
9. Patwardhan B, Warude D, Pushpangadan P,
Bhatt N. Ayurveda and traditional Chinese medi-
cine: a comparative overview. Evid Based Com-
plement Alternat Med 2005;2(4): 465-73.
10. Ross SM. Turmeric (Curcuma longa): effects of
Curcuma longa extracts compared with ibuprofen
for reduction of pain and functional improvement
in patiens with knee osteoarthritis. Holist Nurs
Pract 2016;30(3): 183-6.
11. Manosi D, Suvra M, Budhimanta M, Jayram H.
Ethnobotany, phytochemical and pharmacologi-
cal aspects of cinnamomum zeylanicum blume.
Int Res J Pharmacy 2013;4(4):58-63.
12. Dhanik J, Arya N, Nand V. A review on Zingiber
officinale. J Pharmacognosy Phytochem
2017;6(3):174-84.
13. Pankaj S, Lokeshwar T, Mukesh B, Vishnu B. Review
on neem (Azadirachta indica): thousand problems
one solution. Int Res J Pharmacy 2011;2(12):97-102.
14. Thatte UM, Dahanukar SA. Ayurveda and con-
temporary scientific thought. Trends Pharmacol
Sci 1986;7:247-51.
15. Hadden JW. Immunomodulators in the im-
munotherapy of cancer and other diseases.
Trends in Pharmacol Sci 1982;3:191-4.
16. Narayana A, Subhose V. Standardization of
Ayurvĕdic formulations: a scientific review. Bull In-
dian Inst Hist Med Hyderabad 2005;35(1):21-32.
17. Venkateswaran PS, Millman I, Blumberg BS. Ef-
fects of an extract from Phyllanthus nuriri on hep-
atitis B and woodcchnuck hepatitis B viruses: in
vitro and in vivo studies. Proc Natl Acad Sci U S
A 1987;84(1): 274-8.
18. Thyagrajan SP, Subramanian S, Thirunalasundri
T, Venkateswaran PS, Blumberg BS. Effect of
Phyllanthus amarus on chronic carriers of hepati-
tis B virus. Lancet 1988;2(8614): 764-6.
19. Sharma PV. On rasayana (promotion therapy). In:
Sharma PV, ed. Caraka Samhita (Vol. 2). 2
nd
ed.
Delhi: Chaukhambha Orientalia; 1983. p.1-34,
102-16.
20. Einhorn LH, Donohue J. Cis-diaminodichloroplat-
inum, vinblastine, and bleomycin in combination
chemotherapy in disseminated testicular cancer.
Ann Intern Med 1977;87(3): 293-8.
21. Drasga RE, Einhorn LH, Williams SD, Patel DN,
Stevens EE. Fertility after chemotherapy for tes-
ticular cancer. J Clin Oncol 1983;1(3): 179-83.
22. Sharma HM, Dwivedi C, Satter BC, Gudehithlu
KP, Abou-lssa H, Malarkey W, et al. Antineoplas-
tic properties of Maharishi-4 against DMBA-in-
duced mammary tumors in rats. Pharmacol
Biochem Behav 1990;35(4):767-73.
23. Niwa Y. Effect of Maharishi 4 and Maharishi 5
on inflammatory mediators with special reference
to their free radical scavenging effect. Indian J Clin
Pratt 1991;1: 23-7.
24. Ha YL, Grimm NK, Pariza MW. Anticarcinogens
from fried ground beef: heat-altered derivatives of
linoleic acid. Carcinogenesis 1987;8(12):1881-
7.
KAYNAKLAR
Dostları ilə paylaş: |