KeçİÖren caferilerinde öLÜM ADETleri ve uygulamalari



Yüklə 410,6 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/25
tarix07.08.2022
ölçüsü410,6 Kb.
#63040
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   25
7 39

Dr. 
Öncel DEMİRDAŞ 
____________________________________________________________________________
 
166
2.2 Nefs-i Levvâme 
Kınayan nefis anlamına gelen levvâme gaflet uykusundan uyandığı 
oranda kalbin nuruyla aydınlanan nefistir. Levvâme sıfatını alan nefis, bir parça 
kalbin nuruyla aydınlanmış ve o nur ölçüsünde uyanıklık kazandığı için yaptığı 
kötü işlerin farkındadır. Yani gafletten bir parça sıyrılmıştır.
45
Burada nefsin 
sükûneti tamam değildir. Fakat şehvâni nefse karşı direndiği ve itiraz ettiği için 
levvâme adını almıştır.
46
Rabbi ile mahlûkat arasındadır. Kalbine bir kötülük 
geldiğinde Allah’ın yardımıyla nefsini kınar ve kötülükten dolayı tövbe eder.
47
Cenab-ı Allah, “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim.”
48
âyetiyle 
bu nefsi yüceltmiştir. 
Bekrî, levvâme sıfatında olan nefsi, hayvânî ruhtan bir mertebe daha 
uzak olarak görür. Bunun için levvâme mertebesinde nefis, emmâreden daha 
şerefli ve latiftir. Bununla birlikte bu nefis hem emmâreye hem de mülhemeye 
yönelmeye meyillidir. Bu nedenle onun meyili kötü ahlâkların kaynağı olan nefs-i 
emmâre’ye olursa, o zaman ona uyar ve çirkin işleri yapar. Fakat eğer meyili 
mülhemeye olursa, o zaman kalbine gelen mâsiyetten yüz çevirir ve yaptığı 
kötülükten dolayı kendisini kınar. Kendisini kınamasından dolayı ona “çokça 
kınayan” anlamında levvâme nefis denir.
49
Trabzonî, levvâme nefsin mahiyetini Allah’a olan yolculuğu ile bağlantılı 
olarak analiz etmiştir. Ona göre, nefsin levvâme mertebesinde mahalli, kalp 
makamıdır. Burada nefsin hâli, kalbin Allah’a muhabbetle dolu olmasıdır. 
Levvâme nefsin yolculuğu seyr-i ilallâh dediğimiz Allah’a yolculuktur.
50
Seyr-i 
ilallâh, dünyevî istekleri bırakarak, uhrevî duygularla irfan sahibi olmaya ve 
Allah’ın marifetine olan yolculuktur. Bunun anahtarı mürşid-i kâmil ve bilinmesi 
burhan yoluyladır.
51
Trabzonî, bu makamda zikrin, ikinci isim olan “Allah” 
45
Kâşânî, Istılahati’s-Sufiyye, ss. 95-96. 
46
Gazâlî, İhyâ III, s. 8. 
47
Vahit Göktaş, Üsküdarlı Muhammed Nasûhî ve Tasavvufi Görüşleri, Yayınevi, Ankara, 2010, s. 
128. 
48
Kıyame, 75/2. 
49
Muslu, Mustafa Kemaleddin Bekrî, s. 158. Eşrefoğlu Rûmî de nefs-i levvâme’nin, emmâreye ve 
mülhemeye meyilli olduğunu belirtmiştir. Ona göre; nefs-i levvâme, emmâreye tâbi olduğunda 
emmâre kuvvetlenir ve vücûd mülkünü eline alır. Şeytan bu durumda emmâreye yardımcı olur. 
O şahsı dinden çıkarır, fısk, küfr veya nifaka sürükler. Nefs-i levvâme, mülhemeye meyil ederse 
o zaman vücûd mülküne mutmainne hakim olur. Bu durumda Cenab-ı Hakk’ın emrinin dışına 
çıkmaz. Cism-i lâtif olduğundan dolayı da ondan Hakk’ın rızasına muhalif ameller sâdır olmaz. 
Eşrefoğlu Rûmî, Müzekki’n-Nufûs, s. 255. 
50
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 211b. 
51
Üsküdarlı Muhammed Nasûhî, Er-Risâletu’r-Ruşdiyye Fi’t-Tarîkati’l-Ahmediyye, haz.: Mustafa 
Tatcı-Musa Yıldız, Sahaflar Yay., İstanbul, 2006, s. 154. 



Yüklə 410,6 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin