Dr. Öncel DEMİRDAŞ ____________________________________________________________________________ 176
2.6 Nefs-i Mardıyye Nefs-i mardıyye hoşnut olunan, kendisinden razı olunan nefistir. Nefsin
altıncı makamı olan bu nefisten Allah razıdır. Bu mertebeye ulaşan nefis beşerî
istekleri terk eder ve güzel huylu olur. Allah’ın izin verdiği kadarıyla, Allah
tarafından bazı gayb sırlarına vâkıf olur. Bunlar Allah’ın ona ihsanıdır.
101
Trabzonî nefs-i mardıyyeyi, Allah’ın kendi rızâsı için seçtiği Rabbânî bir
latîfe olarak tarif eder. Ona göre, nefis bu makamda bütün bulanıklıklardan
kurtulmuştur. Çünkü burada kul, nefsinin kötü yanlarını tasfiye etmiş ve Allah’ın
râzı olduğu huylarla süslemiştir. Yani bekâ-billâha ve rızâ-billâha ulaşmıştır.
Onun için nefisteki bulanıklıklar kaybolmuştur. Bu mertebe nefsin rıfk, lütuf ve
şefkat ile mahlukâta muamele etme, insanları cem’ ve fark ile Allah’ın yoluna
davet etme gibi güzel sıfatları bulunmaktadır. Bu nefis mertebesinde yolculuk,
seyr ani’llâh’tır.
102
Yani Allah’tan seyir demektir. Buradaki seyr, vahdet (birlik)’ten,
kesret (çokluk)’e doğrudur. Bu yolculuktan maksad ise, Hak’dan halka terbiye ve
irşâd için dönüştür. Bu mertebedeki nefis; vahdette kesreti, kesrette vahdeti
görür.
103
Bekrî, nefsin bu mertebesinde âlemin şahâdet âlemi olduğunu ve hafâ
makamında bulunduğunu, yaşanan hâlin hayret, nurunun siyah ve vâridinin de
şerîat olduğunu belirtir.
104
Trabzonî bu nefsin; mâsivâyı terk etme, insanlara karşı
lütufla muamele etme, onları sevme ve doğruluğa sevk etme, onları
kusurlarından dolayı rencide etmeden affedici olma, onları tabiat ve nefis
karanlıklarından ruh aydınlığına çıkarma gibi güzel sıfatlara sahip olduğunu
söyler. Sâlik bu mertebede nefsi bu güzel sıfatlarla terbiye etmeli ve makamın
maddî ve manevî prensiplerine uymalıdır. Ancak bu şekilde bu mertebeye
ulaşabilir ve burada temkîn sahibi olabilir.
105
Trabzonî, nefsin bu mertebesinde sâlikin, nefsin yedinci mertebesine
ulaşmak için “Kayyûm” ismini zikretmesi gerektiğini ifade eder. Yine ona göre,
sâlikin bu mertebede aynı zamanda şerîat ve tarîkat âdâbıyla edeplenmesi
gereklidir.
106
Kur’an-ı Kerim’de “O, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, Hayy’dır, Kayyûm’dur.” 107
âyetinde geçtiği üzere Kayyûm Allah’ın
isimlerindedir. Mardıyye mertebesinde “Kayyûm” ismiyle zikre devam eden sâlik
101
Cebecioğlu, Tasavvuf Terimleri, s. 547-8.
102
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 216a.
103
Cebecioğlu, Tasavvuf Terimleri, s. 564.
104
Muslu, Mustafa Kemaleddin Bekrî, s. 172.
105
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 216a.
106
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 209b,216a.
107
Bakara, 2/255.