klinik tıpta, genel hastane içinde psikiyatri hizmetlerinin sunulmasıdır.
Tıbbi tedavi ve bakım ile psikiyatrik tedavi bakımı bütünler.
Sağlık, fiziksel ve ruhsal yönleri ile bir bütündür.
Sağlık, fiziksel ve ruhsal yönleri ile bir bütündür.
Bedendeki değişiklikler beyni ve ruhu etkiler.
Ruhsal durumdaki çatışmalar ve sarsılmalar da bedeni etkiler.
Sağlık hizmeti vermek, sağlığa, hastalığa, tanı ve tedaviye, bedensel, ruhsal, sosyal etkileşim ve bütünlük içerisinde yaklaşmak demektir.
Ülkemizde temel sağlık hizmetleri ile ruh sağlığı hizmetlerinin entegre olmamış olması,
Ülkemizde temel sağlık hizmetleri ile ruh sağlığı hizmetlerinin entegre olmamış olması,
Genel tıpta psikiyatrik sorunların tanınmaması ve
Hastanelerimizde tedavi gören on binlerce insanımıza ruhsal tedavi ve bakımın verilmemesi en önemli sağlık sorunlarımızdandır.
Psikiyatrik Tıp alanında eğitilmiş uzmanımız yoktur. Hekimlerimiz Psikiyatrik Tıp alanında eğitim almamaktadır.
Primer sağlık hizmetlerine başvuranların %15’inde esas sorunun psikiyatrik olduğu belirtilmektedir.
Primer sağlık hizmetlerine başvuranların %15’inde esas sorunun psikiyatrik olduğu belirtilmektedir.
Birincil ruhsal bozukluğu olan insanlarımızın (somatoform bozukluklar) büyük çoğunluğu psikiyatri dışı kliniklere başvurmakta ve bu hastaların erken tanı ve psikiyatriye sevklerinde sorunlar yaşanmaktadır.
Bu hastalar sağlık sisteminde gereksiz ekonomik maliyetlere neden olmaktadırlar.
Tıbbi servislerde çalışan uzmanlar (eğer varsa) psikiyatri uzmanı ile işbirliğinin değerini bilmemektedirler.
Tıbbi servislerde çalışan uzmanlar (eğer varsa) psikiyatri uzmanı ile işbirliğinin değerini bilmemektedirler.
Psikiyatrik yardım ve tedaviye ihtiyacı olan kişilerin büyük çoğunluğu genel tıptadır.
Psikiyatrik morbidite onkoloji, cerrahi, koroner yoğun bakım,organ nakli gibi ünitelerde özellikle çok yoğundur.
Hekimlik, teşhisleri tedavi etmenin çok ötesinde ve öncesinde hastalığı olan kişiyi bütüncül olarak anlamak ve yardımcı olmaktır.
Hekimlik, teşhisleri tedavi etmenin çok ötesinde ve öncesinde hastalığı olan kişiyi bütüncül olarak anlamak ve yardımcı olmaktır.
Hekimlik uygulaması, tıp ile psikiyatriyi, davranış bilimleri ile biyolojik bilimleri bütünleyen bir anlayışı kavramayı ve klinik açıdan insan varlığını, sağlığı ve hastalıkları (biyopsikososyal) holistik bütünlüğü içinde ele almayı ve çözümlemeyi gerekli kılar.
Tıp ile psikiyatrinin çakıştığı ve bütünleştiği alanda,
insan varlığına, sağlığa ve hastalıklara (biyopsikososyal model)
holistik bütünlüğü içinde yaklaşma felsefesi, ele alma ve çözümleme çabası, klinik uygulaması esastır.
Tıp ile psikiyatrinin kavramsal, klinik ve araştırma alanında bütünleşmesinin bir ürünü olarak konsültasyon liyezon psikiyatrisi, 20. yüzyıl dünya psikiyatrisindeki en önemli gelişmelerden biridir.
Tıp ile psikiyatrinin kavramsal, klinik ve araştırma alanında bütünleşmesinin bir ürünü olarak konsültasyon liyezon psikiyatrisi, 20. yüzyıl dünya psikiyatrisindeki en önemli gelişmelerden biridir.
Psikiyatri dışı kliniklerdeki hastalara ruh sağlığı hizmetlerinin sağlanması (klinik)
Psikiyatrik-psikososyal tıp alanında eğitim (eğitim)
Tıbbi hastalarda psikiyatrik-psikososyal araştırmalar yapılması (araştırma)
Hasta populasyonu farklı
Hasta populasyonu farklı
Ortam farklı
Tedavi ve bakım yöntemleri farklı
Profesyonel ilişki biçimi özgü
Eğitim psikiyatri dışı elemanlara yöneliktir
Antik çağlarda hastalıklar tanrıyla ya da şeytani ruhla ilişkili
Antik çağlarda hastalıklar tanrıyla ya da şeytani ruhla ilişkili
Hipokrat (MÖ 460-370) bedensel-ruhsal-çevresel durum arasındaki dengesizliklerin hastalıklara yol açar
psikonefroloji gibi özelleşmiş alanlarda çalışmalar
artmıştır.
1970, editör DR Lipsitt, dergi “Psychiatry in Medicine”
1975-1980 hızlı gelişme ve kuramsallaşma
1975-1980 hızlı gelişme ve kuramsallaşma
KLP ekonomik destek görmüş, sağlık bakım hizmeti
I. Basamağa odaklanmış, buradaki hekimlerin
eğitiminde KLP hizmet etmiş.
1979, dergi General Hospital Psychiatry
1991, Amerikan Psikiyatri Birliği KLP ve
Psikosomatik Tıbbı ayrı bir uzmanlık olarak onayladı.
2003, Konsültayson Liyezon Psikiyatrisi Psikosomatik Tıp
resmi olarak üst uzmanlık kabul edildi.
ÜLKEMİZDE
ÜLKEMİZDE
1970-1990, psikosomatik üniteler
1989, İÜ İTF Psikiyatri AD, KLP Birimi
İÜ Onkoloji Enstütüsü bünyesinde Psikoonkoloji BD
1994, İstanbul, Ankara, izmir, Trabzon, Adana
1997, İÜ İTF KLP Bilim Dalı
2000, Ankara Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuzeylül Üniversitesi Tıp Fakülteleri
Klinik Hizmetler
Klinik Hizmetler
Konsültasyon,Liyezon,Poliklinik,Ayaktan
tedavi Ünitesi
Eğitim Hizmeti
Hasta ve hasta aileleri, tedavi ekibine
yönelik, asistan eğitimi, diğer hastane
çalışanlarına
Araştırma
Genel hastanede yatarak tedavi gören hastaların hastalığının tanısı, hastanın ruhsal uyumu, davranış biçimi, tedavi ile ilgili yaşadığı güçlüklerde hastanın değerlendirilmesi ve hastaya yatağı başında psikiyatrik yardım sunulmasıdır.
Genel hastanede yatarak tedavi gören hastaların hastalığının tanısı, hastanın ruhsal uyumu, davranış biçimi, tedavi ile ilgili yaşadığı güçlüklerde hastanın değerlendirilmesi ve hastaya yatağı başında psikiyatrik yardım sunulmasıdır.
Bir klinik ile sürekli ve düzenli işbirliğini içerir.
Bir klinik ile sürekli ve düzenli işbirliğini içerir.
Rutin konsültasyon ve görüş bildirmenin ötesinde, somatopsişik, psikosomatik, psikososyal boyutları ile fiziksel hastalığı olan kişilerin tedavisinde, bakımında ortak hasta izlenmesine olanak sağlayan liyezon işbirliğinin, psikopatolojinin erken tanınmasında, engellenmesinde potansiyel değeri vardır.
Fiziksel tedavi ve bakım ile ruhsal tedavi ve bakımın eş zamanlı, eş güdümlü sunumunu sağlar.
Her fiziksel hastalık bir krizdir
Her fiziksel hastalık bir krizdir
Tıbbi açıdan
fizyopatolojik-organik süreçleri içerir
Hasta için
biyopsikososyal, psikoseksüel, bir yaşam, kimlik ve varoluş krizidir.
Ayrılık kaygısı, aileden uzak olma, sosyal kayıplar
Yabancı ortam ve kişiler korkusu
Eski çatışma ve çözümlenmemiş sorunlar
Kişinin ailesi de hasta kadar bir çok problem yaşar.
Kişinin ailesi de hasta kadar bir çok problem yaşar.
Aile üyelerinden birinin yaşadığı olumsuz durumlardan bütün fertler etkilenir.
Aile üyeleri problemi yaşayan kişinin sahip olduğu duygulara benzer duygular içerisindedir.
Eğer duygularını anlamak için çaba sarf edilmezse ve önemsenmezlerse daha da sinirli ve endişeli olacaklardır.
Gelecek hakkında şüphe, belirsizlik
Hastalığını anlamlandırma (neden ben?)
Kontrol kaybı
Yetersizlik duygusu
Stigma
Hastalığı izleme
İzolasyon duygusu
Çevreye bağımlılık
Beden imajı endişeleri
Çeşitli kliniklere başvuran hastaların %20-50’sinde fiziksel hastalık yanında, tedavi gerektirecek düzeyde psikiyatrik ve psikososyal rahatsızlıklarlar saptanmıştır (Özkan 1993).
Çeşitli kliniklere başvuran hastaların %20-50’sinde fiziksel hastalık yanında, tedavi gerektirecek düzeyde psikiyatrik ve psikososyal rahatsızlıklarlar saptanmıştır (Özkan 1993).
Genel hastanedeki hastaların %30-50’sinde her hangi bir psikiyatrik bozukluk olduğu (Mayou1986),
Tüm ayaktan hastaların %50’sinde, yatan hastaların en az %30’unda fiziksel durumlarıyla birlikte giden psikolojik reaksiyonların önemli olduğu saptanmıştır (Luna-Rainez 1989).
Genel populasyonun %15’inde ruhsal bozukluk gösterilmişken, genel hastanedeki hastaların %30-60’ının önemli psikolojik fonksiyon bozukluğu olduğu ve bu bozuklukların tıbbi hastalığa ikincil olarak geliştiği bilinmektedir (Srain 1982).
Fiziksel ve ruhsal bozuklukların rastlantısal birlikteliği olabilir.
Fiziksel ve ruhsal bozuklukların rastlantısal birlikteliği olabilir.
Ortak bir sebebe bağlı fiziksel ve ruhsal bozukluğun gelişmesi.
Fiziksel hastalığın veya tedavinin psikiyatrik komplikasyonları.
Psikiyatrik hastalığın fiziksel komplikasyonları.
Fiziksel hastalığın psikolojik sebepleri (psikosomatik bozukluklar)
Primer psikiyatrik bir tablo olabilir (somatoform bozukluklar)
Fiziksel hastalığın kendisi beyin işlevlerini bozarak, ciddi ruhsal bozukluklara yol açabilir.
Fiziksel hastalığın kendisi beyin işlevlerini bozarak, ciddi ruhsal bozukluklara yol açabilir.
hastalığın algılanması ve hastanın yaşam alanlarına etkisine bağlı olarak da ciddi ruhsal bozukluklar (depresyon, anksiyete bozukluğu ...) gelişebilir.
Tedavide kullanılan ilaçlar,
İleri tanı ve tedavi yöntemlerinin (açık kalp ameliyatı, organ nakli, hemodiyaliz, katater uygulamaları, yoğun bakım vb....) psikiyatrik yan etkileri ve komplikasyonları söz konusudur.
Sıkıntı
Sıkıntı
Çökkünlük
Zihinsel karışıklık
Uykusuzluk
Kabus görme
Gece sık uyanma
Riskli davranışların devam etmesi
Hastalık ve tedavi süreciyle baş etme güçlükleri
Hastalık ve tedavi süreciyle baş etme güçlükleri
Hevessizlik
Bellek bozukluğu
İlgi alanı daralması
Kişilik değişiklikleri
Hastalığa psikososyal tepkiler, hastanın psikolojik bütünlüğünü korumak için açığa çıkan tüm bilişsel, emosyonel ve davranışsal cevapları içerir.
Hastalığa psikososyal tepkiler, hastanın psikolojik bütünlüğünü korumak için açığa çıkan tüm bilişsel, emosyonel ve davranışsal cevapları içerir.
Hastalık, basit (doğal) sıkıntıdan, kayıp-yas, narsistik bütünlüğün tehdit edildiği duygulanımına dek tepkiler uyandırır.
KAYIP tepkisi ile
GERÇEKÇİ KABULLENİŞ
arasında çeşitli evreler vardır.
Anksiyete
Anksiyete
Öfke
Umutsuzluk
Suçluluk
Güçsüzlük
Yetersizlik
Başarısızlık
Çaresizlik
Tedaviyi reddetme
Tedaviyi reddetme
Sosyal geri çekilme adaptif
İzolasyon
Hostilite
Destek arama
Altruism maladaptif
Yaşam öncelikleri belirleme
Hastalığında uzman olma
Mücadele olarak hastalık
Mücadele olarak hastalık
Tehdit olarak hastalık
Düşman olarak hastalık
Ceza olarak hastalık
Zayıflık olarak hastalık
Kayıp olarak hastalık
Zarar olarak hastalık
Değer olarak hastalık
Rahatlama olarak hastalık
Strateji olarak hastalık
İnkar
İnkar
Regresyon
Yansıtma
Patolojik bağımlılık
Pasif agresyon
Rasyonalizasyon
Represyon
Entellektüalizasyon
Affekt izolasyonu
Ayaktan tedavi görenlerde depresif bozukluk %12-36
Ayaktan tedavi görenlerde depresif bozukluk %12-36
Yatarak tedavi görenlerde depresif bozukluk %30-58
Major depresyon oranı %10-14
Duygusal ya da bilişsel şikayetlerden çok bedensel şikayetlerin ön plana alınması
Duygusal ya da bilişsel şikayetlerden çok bedensel şikayetlerin ön plana alınması
Kişiyi psikiyatrik tanı ile stigmatize etmekten kaçınma eğilimi
Hafif ya da belirsiz semptomatoloji
Antidepresanların yan etkilerinden kaçınma
Reaktif depresyonun patolojik olmadığını düşünme
Doktorların psikiyatri konusunda yetersiz eğitim almaları
hastalığa, hastalığın niteliğine, şiddetine
hastalığa, hastalığın niteliğine, şiddetine
tedaviden kullanılan ilaçlara
hastalığın ve etkilerinin hasta tarafından algılanışına
hastanın baş etme biçimine
çevre destek sistemlerine bağlıdır.
Yani, hastalığın komplikasyonu, sebebi olabilir,etkileşimsel ya da rastlantısal olabilir.
Bağımlılık, kendi işini kendi yapamama, bir tür sakatlanma,
Vücut bozukluğu,
Yaşamına engeller konması,
Yaşamın sağaltıma odaklanmış olması.
En önemli psikiyatrik konsültasyon nedenlerinden biridir
Tedavi reddi durumunda önem kazanır
Yeterliliğin unsurları Tercihini dile getirebilme yeteneği, kendisine verilen tıbbi bilgileri anlama yeteneği, mevcut durumu ve sonuçlarını anlama yeteneği, rasyonel biçimde akıl yürütebilme yeteneği
Öncelikle hastanın bilişsel ya da psikotik bir bozukluğunun olup olmadığına karar verilir
Hastanın muayeneye izin vermediği durumlarda tıbbi durumun aciliyeti göz önüne alınır
Deliryum Görülme oranı: % 7-15
Deliryum Görülme oranı: % 7-15
Alkol ve diğer madde yoksunlukları sık görülür
Postoperatif anksiyete
Akut stres bozukluğu
Depresif uyum bozukluğu, mani
Beden dismorfik bozukluk
Kısa psikozlar görülebilir
Menarj, gebelik, doğum ve menapoz kadının yaşantısındaki en önemli dönemlerdir
Menarj, gebelik, doğum ve menapoz kadının yaşantısındaki en önemli dönemlerdir
Cinsel organlar üretim işlevinin yanında, cinsel kimlikle de doğrudan ilgilidir
Kadın hastalıkları ve doğum, hormon, davranış, psikopatoloji ilişkilerinden, toplumda cinselliğe ve üretkenliğe ilişkin görüşlere dek, geniş bir yelpazede psikiyatrik boyutu vardır
Kadınlarda ve erkeklerde psikiyatrik bozuklukların prevelansında belirgin cinsiyet farklılıkları vardır
Kadınlarda ve erkeklerde psikiyatrik bozuklukların prevelansında belirgin cinsiyet farklılıkları vardır
Birçok bozukluk kadınlarda daha yüksek orandadır. Ör: depresyon prevelansı kadında 21.3, erkekte 12.7, distimi kadında 8.0, erkekte 4.8, anksiyete bozukluğu kadında 6.6, erkekte 3.6 …
Birçok hastalığın ifadesinde, süresinde ve komorbidite açısından cinsiyetle ilgili farklılıklar vardır
Farklılıklar biyolojik, hormonal, psikososyal, kültürel etkenlerle açıklanmaktadır
Endokrin hormonal değişiklikler,
Vücut biçimi değişiklikleri ve algılanması,
Gebelikle ilgili düşünce, duygu, tutum, beklenti ve çatışmalar,
Ebeveynliğe hazıroluşluk.
Kişiyi ve ailesini etkileyen gelişimsel kriz
Kişiyi ve ailesini etkileyen gelişimsel kriz
Yeni yapılanmalar
Yetişkin ebeveyn rolüne uyum
Fizyolojik, psikofizyolojik, psikososyal süreç
I., II., III. Trimesterde psikolojik değişiklikler
Yüksek riskli gebelikler ayrıca ciddi zorlanmalara neden olur
İTF Kadın Doğum AD tarafından KLP Bilim Dalı’ndan istenen konsültasyonların %59.5’i yüksek riskli gebelik servisinden
İTF Kadın Doğum AD tarafından KLP Bilim Dalı’ndan istenen konsültasyonların %59.5’i yüksek riskli gebelik servisinden
Yüksek riskli gebeler ile sağlıklı gebelerin ruhsal durumlarını karşılaştırdığımız bir çalışmada; deney grubundaki gebelerin %59.4’ü, kontrol grubundaki gebelerin %30.6’sı psikiyatrik bir tanı aldı
Depresif uyum bozukluğu (%31.3) birinci sıradadır
Deney grubunda depresyon ve anksiyete skorları çalışan kadınlarda ve eğitim düzeyi yüksek olan kadınlarda anlamlı yüksekti
Literatürde, hastanede yatan gebelerin 1/3’ünde anksiyete düzeyi yüksek bulunduğu bildirilmiştir
Yetersiz kendine bakım
Yetersiz kendine bakım
Yetersiz beslenme
İntihar
Tedbirsiz davranışlar
Alkol-madde kullanımı
Düşük doğum ağırlığı
Erken doğum
Post-partum blues (hüzün): Postpartum ilk 10 günde meyd. gelir. İnsidansı %50-%70. İrritablite, emosyonel labilite, ağlamalar, anksiyete, uyku boz., iştah azlığı gibi semptomlar
Post-partum blues (hüzün): Postpartum ilk 10 günde meyd. gelir. İnsidansı %50-%70. İrritablite, emosyonel labilite, ağlamalar, anksiyete, uyku boz., iştah azlığı gibi semptomlar
Post-partum depresyon: Doğumdan sonra ilk ay içinde başlar. İnsidans %4-%16 arasında
Post-partum psikoz: Başlangıcı; doğumdan sonraki ilk 4 hafta içindedir. Post-partum her 1000 kadından 1-2’sinde görülmektedir.
Risk faktörleri;
Risk faktörleri;
Gebelik sırasında depresif semptomlar,
Depresyon öyküsü,
Premenstrual disforik bozukluk öyküsü
2 hafta ya da birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
Emosyonel destek ve bilgilendirme faydalıdır.
İTF Kadın Doğum AD’da yaptığımız çalışmada;
İTF Kadın Doğum AD’da yaptığımız çalışmada;
Olguların
%30’una psikiyatrik tanı konulmuş,
%32.5’inin depresyon puanı 8-14 arası, %37.5’inin anksiyete puanı 11-16 arasında
Doğum sonrası erken dönemde ruhsal durumu etkileyen değişkenler arasında;
özgeçmişte psikiyatrik bozukluk,
tıbbi hastalık olması,
gelir düzeyinin düşük olması,
gebeliğin plansız olması,
sosyal desteğin yetersizliği
Anlamlı yaşam üzerinde tehdit
Anlamlı yaşam üzerinde tehdit
Cinsel üretkenlik ve kimlik gelişimi
Varoluşa ilişkin narsistik zedelenme
Vücut imajına ilişkin endişeler
Kendine güvende azalma
Emosyonel tepkiler: Şaşkınık, şok, inkar, öfke, suçluluk, yas, depresyon, kabul
Anksiyete düzeyi ile prolaktin düzeyi arasında anlamlı ilişki saptanmış
Anksiyete düzeyi ile prolaktin düzeyi arasında anlamlı ilişki saptanmış
Çiftlerin, özellikle erkeğin stres düzeyinin yüksek olması gebe kalma başarısını azalttığı bildirilmiş
Çalışmamızda, infertil kadınlarda, olmayanlara göre depresyon, kaygı, psikolojik belirtier daha yüksek olduğu saptandı
Ve infertilite süresi uzadıkça depresyon ve diğer psikiyatrik boz. arttığı bulundu