Ana Sayfa
.
Köşe YazılarıYazarlarSöyleşilerÖzel HaberlerHaberlerAylık RaporlarKarikatürlerKünye
Söyleşiler
https://www.millidevletgazetesi.net/Soylesiler/Soylesi/3427?fbclid=IwAR1uTR0Ct_lQai
a8xm6ji9m45KpSPmTm6m5uG_Rz0TjDFdYhCJkocJ1yrd0
3/10/2020
Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Asker ile Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan
gelişmeleri konuştuk.
Ermenistan ordusunun geçtiğimiz gün, sabahın ilk saatlerinde Azerbaycan-
Ermenistan hattında provokasyonda bulunarak sivil yerleşimlere yönelik
saldırısının ardından Azerbaycan ordusu sivil halkın güvenliğini sağlamak
adına geniş çaplı bir karşı saldırı başlattığını duyurdu. Öncelikle, bölgede
neler yaşanıyor, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşananları yorumlar
mısınız?
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ortaya çıkmış bir süreç olarak görülse de
aslında Kafkaslarda Ermeni sorununun tarihi en az 200 seneyi kapsıyor.
Rusya’nın Kafkaslarda güneye doğru hareket etmesiyle ve Kafkasları işgal
altına almasıyla 1828 yılından sonra bölgeye yoğun Ermeni göçlerinin
gerçekleştiğini biliyoruz. Bölgenin demografik dengeleri o zamandan itibaren
tahrip edilmiştir. Burada amaç, bir Ermeni toplumunun ağırlıklı olarak yaşadığı
bir oluşum teşekkül ettirmektir. Çarlık döneminde her ne kadar devlet değilse de
bir Ermeni vilayeti oluşturulmuş ve böylece ilerleyen tarihlerde bir Ermeni
devletinin ortaya çıkmasının temelleri atılmıştır. 1. Dünya Savaşı’nın sonlarına
doğru Kafkasya’da yaşanan gelişmeler, milliyetçiliğin yükselişi üç temel
milletin devlet kurması ile sonuçlanmıştır. Bunlar; Gürcistan, Azerbaycan ve
Ermenistan Cumhuriyeti’dir. Fakat Ermenistan Cumhuriyeti eski Türk
topraklarında, Revan Hanlığı topraklarında inşa edilmiştir. Ermenistan
Cumhuriyeti kurulduktan sonra ve Sovyetler Birliği tarafından işgal edildikten
sonra eskiden var olan toprak taleplerini yine devam ettirmiş ve sürekli
huzursuzluk çıkartmıştır. Ve yine bir Türk toprağı olan Zengezur’un,
Azerbaycan’dan alınarak Ermenistan’a devredilmesi de bu sürecin bir parçasını
oluşturmaktadır.
Ermeni-Türk çatışmasının tarihi süreci çok eskidir. Sovyetler döneminde bu bir
miktar dondurulmuştu. Nitekim Sovyetler Birliği bir totaliter sistemdi ve zaten o
dönemde böyle bir şey yapılması mümkün değildi. Peki ne zaman mümkün
oldu? Her zaman olduğu gibi iktidar zafiyeti olduğu zaman Ermenistan’ın
talepleri yeniden gündeme gelmiş ve 1990’larda Sovyetler Birliği’nin dağılma
sürecinin sonlarına doğru Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı toprak talepleri
önce Karabağ’ın Ermenistan’la birleştirilmesi daha sonra bunun stratejik ve
hukuksal bir hata olduğunu anladıktan sonra güya halkların kendi kaderini
belirleme hakkına dayanarak Dağlık Karabağ’da bir cumhuriyet inşa edilmesi
sürecine girilmiş ve uyuşmazlıklar, çatışmalar daha sonra bir savaşa
dönüşmüştür. 1994’te bir ateşkes imzalanmış ve Minsk Grubu’nun
başkanlığında bir süreç başlatılmıştır. Yaklaşık 30 senedir bu süreç devam
ediyor ama maalesef en ufak bir ilerleme olmamıştır. Zaman zaman ateşkes ihlal
ediliyordu. Bundan önce de birkaç defa orta çaplı savaşlar, muharebeler yaşandı.
Bunların en önemlisi 2016 Nisan ayında gerçekleşti. Daha sonra temmuz ayında
Tovuz’da ortaya çıkan çatışma ve şimdiki çatışma. Son çatışma artık bu süreçte
bir kırılma noktasıdır. Yani Ermenistan’ın saldırısı bugüne mahsus bir şey değil.
200 senedir devam eden bir siyasetin tamamıdır, zincirin bir halkasıdır.