Geleneksel olarak Ermenistan’ı inşa eden devlet nasıl Rusya ise onu koruyan
kollayan devlet de Rusya’dır. Çok sert bir şekilde tepki ve tavır ortaya koyarak
miktar itidalli davrandığını görüyoruz. Her ne kadar Rusya’nın değişik
kesimlerinde özellikle de Ermenilerin etkisi altında olan haber ajansları ve
yorumcular Ermenistan’ın Rusya için önem arz ettiğini ve Rusya’nın müdahil
olması gerektiği yönünde açıklamalar yapsa da hem Rus yönetim çevrelerince
hem de toplum kamuoyu tarafından asla rağbet görmemektedir. Rusya’nın
geleneksel olarak devam eden bir desteği var ve bu desteği devam edecek.
Bu sefer biraz farklı tablo ile karşı karşıyayız. Destek faaliyetlerinin başını
Fransa çekiyor. Diplomatik destek veriyor ve dünya kamuoyunda Ermenistan ve
Azerbaycan’ın derhal savaşı bırakması çağrıları yapılıyor. Ermenistan başka
devletlere de müracaatlarda bulunuyor. Almanya’ya müracaatta bulundu ve
Türkiye’yi şikâyet etti. Ermenistan’ın başında olan şahıs son derece popülist,
demagojiye yatkın aynı zamanda şovenisttir. Geldiği andan itibaren savaş
naraları atmaktadır. Azerbaycan’ın sinir uçlarına birtakım söylemlerde bulundu.
Daha da ilerleme, Karabağ’ın statüsünü kalıcı kılmak ve bağımsız bir devlet
olarak tanımak gibi söylemlerde bulundu. Şimdi de kapı kapı dolaşıyorlar.
Karşılaştıkları cevap ağırlıklı olarak; savaş, Azerbaycan topraklarındadır ve
işgal edilmiş topraklardan çekilin şeklindedir. Verilmesi gereken cevap da
budur. Amerika, Fransa, Almanya ve Rusya, Ermenistan’ı nereye kadar
destekleyecek? Hangi seviyeye kadar destek verecek? Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi bundan sonraki süreçte nasıl hareket edecek? Bunlar önemli
ama çok olağanüstü öneme haiz işler değil. Burada önemli olan, hiçbir şeye
aldırmadan Azerbaycan’ın kat ettiği yolu, başarıları koruyup elinde tutması ve
daha ileri gitmesidir. Eğer bir masaya oturulacaksa Azerbaycan sağlam, eli
kuvvetli bir şekilde o masaya oturmalıdır. Şimdi masaya oturmak için çok erken.
Azerbaycan en azından Karabağ’ın dışındaki illeri, ilçeleri Ermeni işgalinden
kurtarmalı ve ondan sonra Karabağ’ın statüsü veya savaşın sonraki talihi üzerine
düşünülebilir. Şimdi böyle bir adım atılması çok büyük bir stratejik hata olurdu.
Ümit ediyorum Azerbaycan böyle bir adım atmayacaktır.
Ermenistan’ın Türkiye’nin bu savaştan bertaraf edilmesi, dışarıda tutulması,
tarafsızlaştırılması gibi demagojik söylemleri var. Bu tamamen yanlış çünkü
Türkiye aktif olarak bu savaşta yer almıyor. Operasyonlar Azerbaycan ordusu
tarafından yapılmaktadır. Aslında tamamen tüm devletlerin tarafsız kalacağı bir
savaşta Ermenistan, Azerbaycan ordusu karşısında üç gün dayanamaz. 3 milyon
nüfusu var onun da 2 milyonu Rusya’da. Ermeni askerleri kaçmaya yer arıyorlar
ve bu başarılı sürecin sonuna kadar devam ettirilmesi lazım.
Dostları ilə paylaş: