Y. Vural ve Ş. Sağıroğlu
Kurumsal Bilgi Güvenliği ve Standartları Üzerine Bir İnceleme
508
Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 23, No 2, 2008
paylaşımı, bilgiye her noktadan erişilebilirlik, bu
ortamlarda meydana gelen açıkların büyük tehdit
oluşturması ve en önemlisi kişisel ve kurumsal
kayıplarda meydana gelen artışlar olarak sıralanabilir.
Kişi ve kurumların bilgi güvenliğini sağlamadaki
eksikliklerinin yanında saldırganların saldırı
yapabilmeleri için ihtiyaç duydukları yazılımlara
internet üzerinden kolaylıkla erişebilmeleri fazla bilgi
birikimine ihtiyaç duyulmaması ve en önemlisi ise
kişisel ve kurumsal bilgi varlıklarına yapılan
saldırılardaki artışlar, gerek kişisel gerekse kurumsal
bilgi güvenliğine daha fazla önem verilmesine yeni
yaklaşımların ve standartların kurumlar bünyesinde
uygulanması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Kurumsal bilgi güvenliği, bilginin üretildiği, işlendiği
ve saklandığı her ortamda sağlanmak zorundadır.
Bunun için mevcut yazılımlar, donanımlar, ortamlar
ve insan kaynakları dikkate alınmalıdır. Bilginin
korunmasına çalışıldığı ilk günden itibaren güvenlik
zincirinin en zayıf halkasını her zaman insanlar
oluşturmuşlardır [1]. Birçok teknik veya teknik
olmayan güvenlik kontrolleri uygulansa dahi bu
kontroller saldırganlar tarafından en zayıf halka olan
insan faktörü kullanılarak çeşitli yöntemlerle
aşılabilmektedir. Genel bir söylem olan “gücünüz en
zayıf halkanız kadardır” ilkesi bilgi güvenliği içinde
geçerlidir [2]. Yapılan çalışmalarda [1-7] bilgi
güvenliği açıkları ve kayıplarının artması sebebiyle bu
konunun henüz doğru olarak anlaşılmadığı, gereken
önemin verilmediği ve bilinçlenmenin gereken
seviyede olmadığını bizlere göstermektedir.
2005 yılında yaygın olarak kullanılan ve 2006 yılının
son aylarına damgasını vuran ve günümüzde hala
popüler olan sazan avlama (phishing) saldırganlar
tarafından kullanılan etkili bir saldırı yöntemidir.
Geçmiş yıllarda bilgi sistemlerine en büyük zararları
veren virüsler 2006 yılı itibariyle yerlerini casus
programların sazan avlama yöntemiyle kullanıldığı
saldırılara bırakmıştır. Dünyada olduğu gibi
ülkemizde de sıkça karşılaşılan bu yöntemde
genellikle bilgi güvenliği bilinci olmayan kullanıcılar
kurban olarak seçilmekte ve internet bankacılığı
odaklı soygunlar yapılmaktadır. Sazan avlama
çalışma grubu (Anti-Phishing Working Group)
tarafından Temmuz 2006 tarihinde yayınlanan aylık
rapora göre 14,191 web sitesi üzerinde kimlik
hırsızlığı, soygun ve diğer kötücül amaçlar için
kullanılan 23,670 tekil sazan avlama vakası tespit
edilmiştir [4]. Netcraft firması tarafından geliştirilen
ve web tarayıcılarıyla bütünleşik olarak çalışan
güvenlik yazılımı sayesinde sazan avlama saldırıları
konusunda yapılan incelemelerde 2005 yılında 41.000
olan saldırı sayısının 2006 yılı sonunda 609.000’e
çıktığı gözlemlenmiştir [5]. Dünyaca ünlü güvenlik
firması tarafından verilen bu rakamlar tehlikenin
hangi hızla ilerlediğinin gösterilmesi açısından
önemlidir. Sazan avlama konusunda Messagelabs
firması tarafından yapılan bir başka araştırmada
Netcraft firmasının sonuçlarını desteklemektedir.
Ocak 2006 tarihi itibariyle %10,6 olan sazan posta
oranı Aralık 2006 sonu itibariyle %68,6 gibi yüksek
bir rakama çıkmıştır. Bu artışın 2005 yılı
genelinde %13,1 olduğu göz önüne alındığında 2006
yılındaki rakamın ne kadar büyük olduğu
görülmektedir [6].
Ülkemizde sazan avlama ve benzeri saldırı
teknikleriyle ilgili araştırmalar yapılmadığından, bu
konuda istatistikler verilememiştir. Ancak bu tür
araştırmaların bilgi güvenliğine önem veren gelişmiş
ülkelerde yapıldığını (A.B.D. İngiltere, Avustralya,
vb.) göz önüne alırsak ülkemizde durumun daha da
kötü olduğu ortaya çıkacaktır. Buradan da anlaşılacağı
gibi önümüzdeki yıllarda çok yüksek teknik bilgiler
üzerine kurulu saldırılardan ziyade bilgi güvenliği
bilincine haiz olmayan kişilerin kandırılması
sonucunda ortaya çıkan güvenlik açıklarının
saldırganlar tarafından ustaca kullanılacağı tahmin
edilmektedir.
Gartner ve Deloitte gibi bağımsız araştırma
kuruluşlarının raporları incelendiğinde kurum ve
kuruluşların güvenlik teknolojilerine yeterli ölçüde
yatırım yapmadıkları görülmektedir. Deloitte
firmasının 30 ülkede 2006 yılında gerçekleştirdiği
araştırmada kurumların %73’nün güvenlik yatırımı
yaptığı, yatırım yapan firmaların bilgi işlem
müdürlerinin %54’nün ise bu yatırımları yetersiz
buldukları belirtilmiştir [7]. Türkiye’de yapılan
araştırmalarda ise 2005 yılı bilişim genel yatırımları
19 milyar dolar iken güvenlik yatırımları 30 milyon
dolar, 2006 yılında bilişim yatırımları 23 milyar dolar
iken güvenlik yatırımları 40 milyon dolara ulaşmakta
ve 2007 yılında ise 47 milyon dolar olması
beklenmektedir [7].
Literatürde yaşanan önemli olaylardan görüleceği
üzere kurumsal bilgi güvenliğinin üst seviyede
sağlanabilmesi için bilgi güvenliğinin devamlılık
gerektiren bir süreç olduğu ve bu sürecin kurumsal
bilgi güvenliği standartları çerçevesinde yönetilmesi
gerektiği unutulmamalıdır. Sazan avlama saldırılarıyla
kullanıcıların kandırılmasını önlemenin yegâne
yolunun kurumsal bilgi güvenliği yönetim sistemleri
çatısı altında yapılacak olan eğitim ve bilinçlendirme
çalışmalarının olduğu unutulmamalıdır.
Bu çalışmanın amacı; kurumsal bilgi güvenliğini
genel olarak incelemek, mevcut çalışmaları özetlemek,
kurumsal bilgi güvenliğinin kurumlarda etkin bir
şekilde hayata geçirilmesinin önemini vurgulamak,
kurumsal bilgi güvenliğinin etkin bir şekilde hayata
geçirilmesinde önemli bir yer tutan ISO tarafından
yeni yayınlanan ve hali hazırda geliştirilmekte olan
ISO/IEC 27000 serisi standartlarını kısaca sunmak,
ülkemizde konuya daha çok önem verilmesini
sağlamak ve kurumsal bilgi güvenliğinin önemini
güncel açıdan değerlendirmek, kurumsal bilgi
Kurumsal Bilgi Güvenliği ve Standartları Üzerine Bir İnceleme
Y. Vural ve Ş. Sağıroğlu
Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 23, No 2, 2008
509
güvenliğinin üst seviyede sağlanmasına yönelik
güncel tehditler ve eğilimleri incelemek, konunun
önemini bir kez daha vurgulamak ve konuya tekrar
dikkat çekmek, ülkemizde bu alanda yayınlanmış
kapsamlı bir makale olmamasından dolayı bu
konudaki bilgi açığını kapatmak, konuya geniş bir
açıdan bakarak bu konudaki farkındalığını daha da
artırmak, yüksek seviyede kurumsal bilgi güvenliğini
tehdit eden önemli açıkları tespit etmek ve
giderilmesine yönelik öneriler sunmak olarak
sıralanabilir.
Konunun daha iyi anlaşılması ve gerekli tedbirlerin
doğru bir şekilde alınabilmesi için Bölüm 2’de
kurumsal bilgi güvenliği tanımı ve kapsamı
verilmiştir. Bölüm 3’de ise kurumsal güvenlik için
oluşturulması ve uygulanması gereken güvenlik
politikaları açıklanmıştır. Bölüm 4’de bilgi
güvenliğinin doğru bir şekilde yürütülebilmesi için
gerekli olan kapsam özetlenmiştir. Bilgi güvenliğinin
yüksek seviyede sağlanmasında temel unsurlarından
olan uluslararası standartlar Bölüm 5’de tanıtılmıştır.
Bu bölümde ayrıca ülkemizde bu konuda yapılan
çalışmalarda sunulmuştur. Son bölümde ise bu
çalışmada sunulan hususlar değerlendirilmiş ve
yüksek seviyede kurumsal bilgi güvenliğinin
sağlanmasındaki önemli unsurlar değerlendirilmiş ve
öneriler sunulmuştur.
Dostları ilə paylaş: