ı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma'yı görünce, fesleğenci feylesoy Feyyaz'ı, fındıkçı
ımsayarak feveran ettiler. Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konuştuklarını düşûne düşüne
ği pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların Pıtırcık pazarında partenogenes pasaparolası ile pertavsız
ırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli velinimeti vatman Vahit e vilâyette veda edip Vefâ ya doğru vaveylâsız, velevasız
ışlar, o adadakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyük buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş
Şazi ile zifoz Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoslaşarak sizî zibidi Suzi'ye
ş) Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip, Şişhaneş'den şeytankuşunu, şiş şiyeyi şişlemiş, şiye keşişe şiş demiş.
18
(ç) Çatala
ğzı'nda çatalsız Çatalcalı çatalcının çarpık çurpuk çalçene Çoruhluya çarptırmasına ne dersin? Çatalca'da
topal çoban çatal yap
ıp çatal satar, nesi için Çatalca'da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Karı için Çatalca'da
topal çoban çatal yap
ıp çatal satar. Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim.
(l) Leyla ile Lalelili Lale'ye leblebi ile likör ikram etmi
ş. Lüpçüler,1ütfen lüzumlu lüzumsuz lakırdıları bırakın da lüzferle
r
ızk, rot, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite nedir diye konuşun.
(z) Zonguldakl
ı Zaloğlu Zöhre'nin kızı Zühal zibidi Zeki'ye ziyafet zerketti.
(s, t, z) Sedat T
ınaz'ın tasası suratsız teyzesine rastlama sezen sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüııe tutmasıydı.
(
ş, s) Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, 0rtadaki soğuk su su şişesi.
(c) Cemil, Cemile, Cemal cumalar
ı cilacı cüce Canip'in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle
cücüklü cac
ık yerler sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler. Ocak
k
ıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım, ne kapı
g
ıcırdatıcılarındanım.
(d) Dadayl
ı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı dedbebeli dedim dedisiyle dırdırını dilinden
dü
şürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya
yiyemeden dar
ıdünyadan göçüp gitti.
(k -i-u) Kilisli kikirik kilimci Kilizmanda'ki kilitli kilisede kimli
ğini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu
ku
şkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirliğ kirloz kirpiye de Kuşadası'nın kuşhanesindeki kuşbaşlı
ku
şbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünû, sonra da Kumla'nın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş.
(k-
ı-i) Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci
külhaniyle külüstür Kür
şat'ı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
K
ırıkhandaki kırıkçı kırçıl kargın kırgın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl
k
ırlangıçlarını kışın kırlarda Kırgızlı kırpıntıcı kırışık Kırımtov'un kırıkkıraklarıyla besliyormuş.
(k-o-ö) Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana Kazablankal
ı kozmonota kök, kok, köken, kokot, kök
sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne demek diye sormu
ş.
(y) Yalanc
ıoğlu yalıncık yayladığının yahnisini yağsız yiyebilirse de yayladığının yağlı yoğurdundan, Yüksekova'nın
yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklar
ından, bir de yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.
(g) Güneyli girgin gammaz Galip Gavurda
ğı'nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazup
gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümü
şhane'ye göndermiş. Geçen gece Gemerek'ten Gediz'e gelen Gebzeli
gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel, gençlere, gerçekd
ışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir
geçerlilik gerçekli
ği olduğunu sordu.
(k, g) Galata kulesi kap
ısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa kafalı, karakoncolos kalfası
Hakk
ı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.
(h) Hahamhanede hahamba
şı hahamı homur homur homurdanır görûnce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı,
ho
şnutsuz hırçın halhallarla halkaları, halatları hallaçlara verdi.
(b- p- d-y) Bat
ı tepede tahta depo dibinde beytutet eden pullu dede tekkesinden matrut bitli Vedat, dar derede tatlı
duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
(b-p)Bir pirinci birinci bulu
şta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa
ba
ğrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badi'den biberli bir papara yedi.
(b-d) Bald
ıran dalları ballandırmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı
m
ı, ballı dalla dallandırılmamalımı?
(t-d) Titiz, temiz, tendürüst dad
ım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı
duran d
ırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu.
19
(t-ç-s) : Ûstü üç ta
şlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı
çabuk ç
ıldırır? Üç tunç tas has kayısı hoşafı.
(t-k) AI bu takatukalar
ı takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamam derse,
takatukac
ıdan takatukaları takatukalatmadan al gel.
(l-d-n) Elalem bir aladana ald
ı aladanalandı da biz bir aladana alıp aladanalanamadık.
(k-r) : K
ırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
(k-r-d) A be kuru day
ı, ne kuru sarı darı bu darı a be kuru dayı?
(b-m-
ş) : Ibiş'le memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
(d-l-t-r-k)
Şu karşıda bir dal, dalda bir kartal; dal sarkar, kartal kalkar; kartal kalkar, dal sarkar. Dal kalkar, kartal
sarkar, kantar tartar.
Şu karşıdaki kara kuru kavak, karardın mı ey kara kuru kavak, sarardın mı ey kara kuru kavak!
(s-k) Bu yo
ğurdu sarmısaklasak da mı saklasak, sarmısaklamasak da mı saklasak.
(m-y-l) Bu yo
ğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı?
(b-
ş-z) Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki
be
ş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe : siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz
ördek misiniz demi
ş.
(d-p-k) De
ğirmene girdi köpek, değirmenci çaldı kötek; hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi köpek.
Dostları ilə paylaş: