Multipl skleroz (Multiple Sclerosis; ms) tanim ms beyin ve omuriliğin bir hastalığıdır


Ataklı MS’lilerde yapılan çok merkezli büyük bir başka çalışmada, 30 ve 60 mikrogram Avonex kullanılmış, ilacın dozu artırılınca etkinliğinde bir artış bulunmamıştır



Yüklə 422 Kb.
səhifə22/26
tarix07.01.2017
ölçüsü422 Kb.
#5034
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26

Ataklı MS’lilerde yapılan çok merkezli büyük bir başka çalışmada, 30 ve 60 mikrogram Avonex kullanılmış, ilacın dozu artırılınca etkinliğinde bir artış bulunmamıştır.

Birincil ilerleyici MS’lilerde yapılan bir çalışmada 30 ve 60 mikrogramlık dozlarda MR’da daha önce söz edilene benzer yararlar görüldüğü halde, hastaların özürlülük gelişme hızı ve şiddetinde bir yarar görülmemiştir. Birincil İlerleyici MS hastalarına her üç formdaki İnterferon da önerilmemektedir.

Rebif– (Serano İlaç)

“İnterferon beta-1-a” tıbbi adıyla bilinir Yapısal formülü “Avonex” adlı diğer interferon ile bire bir aynı olmakla birlikte içerdiği sıvı ve kimyasal olarak asiditesi gibi küçük yapısal farkları vardır. Haftada üç kez 22 ya da 44 mikrogram deri altına iğne şeklinde uygulanır.

Ataklı MS’lilerde (RR MS) yapılan, iki yıllık izleme dayanan bir çalışmanın sonucunda (III. Düzey Bilimsel Araştırma), hiçbir tedavi almayanlarla yapılan kıyaslama sonucunda, yıllık atak geçirme olasılığını ortalama %31.5 oranında azalttığı, oluşabilecek özürlülüğü ise 22 mikrogramlık doz ile % 23 oranında azaltırken, 44 mikrogramlık miktar ile %30 oranında azalttığı anlaşılmıştır. Bu çalışmada MR’daki plakların artışında da benzer şekilde ilaç miktarı ile bağlantılı bir azalma saptanmıştır. Bu sonuç, interferonların kullanılan miktarları ile bağlantılı bir etkinlik oluşturdukları kanısı doğurmuştur. Bu sonuçlar, farklı ilaçların farklı miktarları ile başka bazı çalışmalar yapılmasına neden olmuştur. Farklı ilaçlarla elde edilen sonuçlar çelişkilidir.

İkincil ilerleyici MS’de yapılan bir büyük çalışmada, yine iki ayrı gruba iki ayrı miktar Rebif verilmiş, 3 yıllık izlem sonrasında atak oluşma oranında azalma, MR’da oluşan plakların artışında azalma görülürken, ilacın hastalığın ilerleme hızını (Özürlülük oluşma oranını) etkilemediği anlaşılmıştır.

İnterferon üreten üç firma arasında rekabet vardır.

Üç ayrı firmanın üç benzer ilacı olduğu ve aynı gruba satmayı hedefledikleri göz önüne alınırsa, İnterferonlar konusunda bu rekabet durumu olduğunu anlamak kolaylaşabilir.

Her üç ilaç arasında etkinlik açısından belirgin bir fark yoktur.

Yukarıda en belli başlılarının özetlendiği büyük hasta sayısına sahip, birden çok ulusta eşzamanlı olarak yapılan çalışmalar (III. Düzey Bilimsel Araştırma), birbirine benzer özellikler taşısa da her üç ilaç için yapılan çalışmalarda seçilen hastaların özellikleri ve seyri izlemek için kullanılan verilerin cinsi, yine de farklılıklar taşıdığından, ilaçları birbirleri ile kıyaslayan yorumlar yetersiz olmaktadır. Bu amaçla, son yıllarda her üç ilacı birbiriyle doğrudan kıyaslayan bazı ortak çalışmalar yapılmışsa da sonuçlar yeterince net olarak belirlenememiştir.

Bu gün için bu ilaçların etkinlikleri arasında çok önemli farklar olmadığı, uygulama yolu, yan etkiler gibi ikincil nedenlerle seçim yapıldığı hatırlanmalıdır.

Bir İnterferondan diğerine geçmek mümkündür ama çoğunlukla gereksizdir.

Bu ilaçların kullanıcıları arasında, diğeri benim için daha iyi olabilir miydi şeklinde kaygılar oluşmakta ve bir ilacı bırakıp diğerine geçme isteği bazen yoğunlaşmaktadır. Bu kaygı, çoğu kere gereksizdir. Bir diğer kişinin bir diğer ilaçtan daha çok yararlandığı kanısı çoğu kez yanılgıdır. MS’de görülen kişisel gidiş farkları hatırlanmalı ve ilaçların yüzlerce binlerce kişi üzerindeki yapılan çalışmalarının yukarıdaki özetleri dikkate alınarak yeniden düşünülmelidir. Daha iyisi, fikrinizi belirtmekle birlikte bu kararı hekime bırakmak olmalıdır. İlaç tercihi konunda hekiminizden yeterince açık yanıtlar aldığınızdan, hekim tercihinin taraflı olmadığından da emin olmalısınız.

İlaçların birinden diğerine geçiş, doğal olarak mümkündür ama bu, pek de önerilen bir yol değildir. Ancak hekiminiz, özellikle uygulama yolu ve yan etkiler açısından, diğerinin sizin için daha iyi olacağı kanısındaysa değişim gerçekleştirilir.




İnterferon iğnelerin iki ayrı yapılış şekli vardır.

Her üç interferon da iğne şeklinde olduğundan kullanımı rahat değildir. İlaçlardan biri kas içine iğne yapılması şeklinde uygulanır. Bu, yaygın olarak bilinen türde bir iğne olma yoludur. Haftada bir kez kalça ya da ayağın ön yüzünden derin olarak iğne yapılır. Diğer iki ilaç ise deri altına iğne yapılması şeklinde uygulanır. Bu şeker hastalarının yaptıkları türden bir iğne yapma şeklidir. Yüz el ve ayak gibi yerler hariç bedenin her hangi bir yerine yapılır. Her seferinde bir başka bölgeye iğne yapılır.

Kişiler kendi kendilerine iğne yapabilirler.

Haftada bir kez kalçadan kas içine yapılan iğne için bir profesyonelin yardımı gerekebilir. Daha sık uygulanan deri altı iğne içinse kişinin kendisinin yapması daha doğrudur. Tedavinin başlandığı sağlık kurumunca MS’lilere kendi kendilerine iğne yapmak öğretilmektedir. Kişinin kendisi yapamadığı takdirde bir yakınına da öğretilebilir.

İğne yapmanın öğretilmesi konusunda verilen hizmet yetersiz olmalı ki, ilaç firmaları, özel olarak eğittikleri hemşireleri aracılığıyla, aynı eğitimi hastanın evine giderek vermektedirler. Firmalar, bu hemşireler yardımıyla hastayı izlemekte ve gelişmelerinden haberdar olmaktadırlar. Bekleneceği üzere böyle bir yakın izlem hiç bir kamu kurumunca yapılmamaktadır.

İnterferon iğnelerinin yapıldığı yerlerde bazı sorunlar oluşabilir.

İğne yapılan yer kızarabilir, yanabilir, acıyabilir. Bazen yara haline gelebilir. Bunu önlemek için iğne yapılacak bölgenin, iğneden önce buz uygulayarak soğutulmasının yararı olabilir. Ağrı yakınması çoksa krem şeklindeki ilaçlarla iğne yapılacak bölgenin derisi uyuşturulabilir. İlacın yapılmadan önce bir süre oda ısısında bekletilmesi yarar sağlar. İğne yerinin güneş ışınlarından korunması önerilir; İğne vücudun kapalı bölgelerine yapılır.

Özellikle karın gibi yağlı vücut bölgelerine yapılan iğnelerden sonra nadiren “nekroz” adı verilen daha ciddi yerel hasarlar oluşabilir. Nekroz, iğne yapılan yerin etrafındaki bölgede yağ hücrelerinin ve dokunun erimesi ile oluşan ve şekil bozukluğuna neden olan bir durumdur.


Yüklə 422 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin