MULTİPL SKLEROZ (Multiple Sclerosis; MS) TANIM MS beyin ve omuriliğin bir hastalığıdır. MS, genellikle gençlikte başlayıp yaşam boyu süren bir beyin ve omurilik hastalığıdır. Bulaşıcı değildir. Ölüme neden olmaz. Bazı kişilerde kalıcı özürlülükler oluşturabilir. Bazı kişilerdeyse kişinin kendisinin bile ayırt edemeyeceği kadar hafif sorunlara neden olacak şekilde sınırlı kalır. Bedenin neredeyse her yerinde, çoğunlukla gelip geçici olan birçok bulgu yaratabilir. MS belki de tek bir hastalık değildir. MS’de “Atak” denilen ve geçici kötüleşme dönemleri ile kendini gösteren klasik bir gidiş şekli vardır. Daha ileri yaşta başlayan, sinsice artarak, bedensel işlevlerde kayıplar yaratan bir diğer şekli de mevcuttur. Bunun gibi birbirinden oldukça farklı özellikler gösteren bazı başka çeşitleri de olduğundan, MS bir tek hastalık değil belki de birkaç farklı hastalıktır. MS ADI MS’in Türkçesi yoktur. Multipl Skleroz’un dilimizde bir adı yoktur. Bütün dünyada İngilizce ismiyle anılır. Baş harfleri olan M ve S’nin İngilizce okunuşu ile kısaca “Em es” diye bilinir. “Charcot Hastalığı” adıyla anan ülkeler de vardır. Ancak bu adla bilinen birden çok hastalık olduğundan bu isim yaygın olarak pek kullanılmamaktadır. Multiple; Çok sayıda, çok kısımlı, çok aşamalı, katmerli, çok yönlü anlamlarına sahiptir. Sclerosis: Dokuda sertleşme, katılaşma anlamına gelir. Multipl Skleroz adıyla anılmasının nedeni, hastalığın nedenini bulmak için MS’lilerin beyin otopsisini yapan ilk hekimlerin beyin ve omurilikte gördükleri bozuklukları böyle tanımlamış olmalarıdır. Bu tanımlanan görünümü oluşturan bozukluklar bugün “Plak” adı ile anılmaktadır. MS kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. MS hem kadınlarda hem de erkeklerde ortaya çıkan bir hastalıksa da, MS’li kadınların sayısı erkeklerden nerdeyse iki kat fazladır. MS coğrafi dağılım özelliğine sahiptir. Ekvator kuşağında hastalık azdır. Kuzey ve güney yarımkürede ekvatordan uzaklaştıkça MS görülme sıklığı artmaktadır. 65 derecenin üzerinde ise tekrar azalır. MS ırksal bir seçicilik gösterirse de çevresel bir etkilenme de vardır. Beyaz ırkın, MS’e yakalanma olasılığının siyah ve sarı ırka göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Göç eden gruplar üzerinde yapılan incelemelerde, aynı ırktan insanların buluğ çağı öncesinde göç ederlerse gittikleri bölgede görülen oranda, daha ileri bir yaşta göç ederlerse geldikleri yani yetiştikleri bölgede görülen oranda hastalığa yakalanma riski altında oldukları saptanmıştır. Bazı yerlerde ve bazı ülkelerde MS’e daha sık rastlanır. Görülme sıklığından söz edilirken, her yüz bin kişide 30 MS’li olması yüksek, 5–30 arasında olması orta, 5’den az olması bulunması ise düşük görülme sıklığı (Prevelans) sayılır. Aynı enlemde bulunan İngiltere’de yüz binde 85 MS’li saptanırken Japonya’da yüz binde 1–4 MS’li saptanmıştır. Kuzey Avrupa, Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’da gibi ülkelerde prevelans yüksek düzeyde, Anadolu, Ortadoğu, Hindistan, Güney Avrupa’da orta düzeyde, Güney Amerika, Japonya, Çin’de ise düşük düzeydedir. Sosyoekonomik düzeyi yüksek ve şehirli olanlarda daha sıktır. Dünyada MS’lilerin kesin sayısı bilinmemektedir. Dünyada kaç kişinin MS’li olduğu kesin olarak bilinmez çünkü ülkelerin ve merkezlerin MS saptama yöntemleri farklıdır. Ayrıca büyük toplulukları taramaya yönelik ucuz, basit ve geniş ölçüde uygulanabilen tanı testleri geliştirilememiştir. Ülkemizdeki kesin olarak kaç MS’li olduğu bilinmemektedir. MS’li olduğu saptanmış olan kişilere dayalı olarak toplam sayıyı belirlemek, MS’i olan bazı insanlara tanı konmamış olduğu, tanı konulanların pek çoğunu da ulusal kayıtlara yansımadığı için sağlıklı sonuçlar vermemektedir. Bu yüzden yurdumuzda tam olarak kaç MS’li olduğu bilinmemektedir. MS’li sayısını tahmin etmek için yaklaşık bir hesap yapılabilir. Ülkemizde MS’e orta sıklıkta rastlandığı bilindiğinden yaklaşık bir hesap yapılabilir. Yüz bin kişi de en az 5, en çok 30 kişi hesabı ile 70 milyon genel nüfus için en az 3.500, en çok 21.000 kişi MS’li olabilir. Bu hesaba dayanarak ortalamanın üst değeri olan yüz binde 30 varsayımı ile yurdumuzda 20 bin civarında MS’li olduğu genel olarak kabul gören bir varsayımdır. MS OLUŞUM MEKANİZMASI MS’de “Santral Sinir Sistemi” diye bilinen Beyin ve Omurilik etkilenir. MS’de ortaya çıkan belirtilerin tümü bedenin söz konusu bölümünün yönetiminden sorumlu olan beyindeki bir merkezin veya bedenin bu merkezle iletişimini sağlayan beynin içindeki ya da omurilikteki yolların etkilenmesinin sonucudur. MS’deki bulgular “Miyelin” hasarı nedeniyle oluşur. Beynin temel işleyişinden sorumlu olan sinir hücrelerine “Nöron” denir. Nöronların bilgi alışverişi yaptıkları uzantılarına ise “Akson” denmektedir. Aksonun temel görevi sinir gövdesinden diğer sinire ya da organa iletimi sağlamaktır. Aksonlar “Miyelin” adı verilen temel yapı taşı yağ olan bir çeşit kılıf ile sarmalanarak desteklenirler. Miyelin kılıfı olmayan sinirler de vardır. Miyelin kılıfı olan sinirler uyaranı daha hızlı iletirler. Miyelin kaybında ise iletim yavaşlar. Miyelin kılıfın oluşturulmasını ve sürekliliğini sağlayan ise beynin “Oligodendrosit” adlı destek hücreleridir. MS bir “Ak madde” hastalığıdır. Beyindeki nöronların gövdelerinin bir arada yığın halinde bulunduğu bölgelere, görünümlerine dayanarak “Gri madde” adı verilir. Miyelinli olsun miyelinsiz olsun çoğunlukla aynı işle görevli aksonlar birbiriyle yan yana uzanarak sinir ileti demetlerini oluştururlar. Buna Sinir yolları denir. Beyinde ya da omurilikte aksonların bir araya gelerek oluşturduğu bu demetlere de, yine görünümlerine dayanarak “Ak madde” adı verilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |