27
yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi
bulunduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi
hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle
karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışır
ken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve
atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş
kaldı.
37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde
yattı.
37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu dağıtıldı.
38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve
başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası
vardı.
38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heye
tine üye olmaması için oy kullandı.
39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.
Sonra ne mi oldu?
42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!
Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e
aittir.
Şimdi düşünün, sizin
başarılı olmanızı engelleyen ama Ata
türk'ün karşısına çıkmamış bir engel var mı?
Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk'ün de
yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk'ün de bozuktu! Çevreniz
de sizi çekemeyenler mi var? Atatürk'ün de vardı! Bazı yakın
arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk'ü de vurdular!
Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürk'ünki de değildi! Amir
leriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk'ünkini de yemişlerdi! Sizden
daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip
size amirlik mi yapıyor? Atatürk'ün de başına gelmişti! Geçmişte
bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuş
132
tu! Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsu
nuz? Atatürk'ün de başına gelmişti!
Gündelik hayatta karşılaştığımız küçük ya da büyük kişisel sorun
lar büyük başarıların önünde engel değildir. Atatürk kişisel kurtu
luş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.
Ona, "Para yok," dediler, "Bulunur," dedi, "Düşman çok,"
dediler, "Yenilir," dedi. Ve sonunda tüm dedikleri oldu!
Atatürk'ün gençliğe hitabesinde niçin, "
Vazifeye atılmak için
içinde bulunduğun şartların imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin,"
dediğini sanırım daha iyi anladınız.
Atatürk büyük yaşamak için yapılması gerekenleri de iyi
özetlemiş: "
Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç
kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek,
o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni
yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde
sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil küçük, araçsız, hiç
telâkki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak o engelleri
aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de
güleceksin."
Başarılı insanların hayatındaki engellerin sayısı, başarısız-
larmkinden daha fazladır. Fark nedir? Başarılılar o engellerin
üzerinden atlar. Başarısızlar bir engeli gördüğünde, "Bu engel
olmasaydı, ben de başarılı olurdum," der! Başarılılar engellere
Dostları ilə paylaş: