Ve bu LALASSU’nun Mührüdür
Ve bu LALARTU’nun Mührüdür:
Ve bil ki, ENKI’nin MINU’su bunlara karşı güçlüdür, ama yalnızca
Demonik karakterde olan İşlemlere karşı ve bunlardan bazıları bu
suretle nafile olmuştur. Bu yüzden her zaman için saklanmalıdır.
Bil ki, GELAL ve LILIT’in çağrıldıkları zaman hızla gelirler ve
Ölümü hızlandırmak için Hayat Suyunu ve Hayat Besinini yağmala-
yarak insanların yataklarını işgal ederler, ama onların emekleri meyvel-
erini vermez çünkü formüllere sahip değillerdir. Ancak Rahip
formüllere sahiptir ve Hayat Besini ve Hayat Suyu bunlar gibilerle,
rahibin onları çağırmasıyla getirilir. Ama çok fazla çağırması gerekir
çünkü Ayın ilk on gününden sonra Elementler ölüdür.
Ve GELAL bir Kadının yatağını istila eder ve LILIT bir Adamınkini
ve bazen bu ziyaretlerin sonucu kötü varlıklar doğar ve bunlar öldürül-
melidir, çünkü GELAL’in çocukları, onun ruhuna sahip olduklarından,
KADİMİN doğal işçileridir ve LILIT’in çocukları da benzer şekildedir,
ancak İnsanların algılayamayacağı gizli yerlerde doğar onlar ve İnsan-
ların oldukları yerde yürümeye bırakıldıkları zamana kadar olgun-
laşmış sayılmazlar.
Ve GELAL rüzgarlara biner, ama LILIT pek çok kez Sudan gelir. Bu
akan Suyun Ayinlerde kullanılmasının nedenidir, temiz olmasından
dolayı.
Ve GELAL’in işareti böyledir:
Ve LILIT’in İşareti böyledir:
Ve XASTUR Erkekleri uykularında öldüren ve aralarından bazılarını
yiyen fena bir dişi demondur. Ve onun hakkında daha fazlası söylene-
mez, çünkü bu kanunsuzdur, ama şunu bil ki TIAMAT’a tapanlar onu
iyi tanır ve Kadimlerin sevgilisidir.
Bu onun İşareti, onu daha iyi tanımanı sağlar:
Ve ayrıca şunu da bil ki, bu Kötülerin lejyonları sayısızdır ve belli
zamanlarda belli kişiler dışındakilere görülemeseler bile her yöne ve
her yere uzanır. Ve bu zamanlar daha önceden söylenen zamanlardır ve
kişiler bilinmemektedir, çünkü kim XASTUR’u tanıyabilir ki?
Ama Ölüler her zaman çağrılabilir ve pek çok kez uyandırılmaya
gönüllüdürler, ancak bazıları inatçıdır ve Oldukları yerde kalmayı arzu
ederler ve ISHTAR gibi hem bu Yerde hem de bir Başkasında gücü
olan Rahibin çabaları dışında kalkmaz. Ve Ölüler Dört Yönde ve Dört
Boşlukta çağrılmalıdır, Rahip nerede olduklarını bilmeden her yerden
onları çağırarak özel bir itina göstermelidir, çünkü Ruh o sırada uçuyor
olabilir.
Ve Ölü bir Tanrı da aynı zamanda çağrılabilir ve bunun formülleri
aşağıdaki gibidir. Berrak ve gür bir sesle, tek bir kelime bile değiştir-
ilmeden söylenmelidir, aksi takdirde Tanrının Ruhu seni yiyebilir,
çünkü Onların oldukları yerde ne Besin ne de Su vardır.
Ve onun gizli, pencereleri olmayan veya yalnızca bir tek penceresi
olan, o da Kuzey Duvarında bulunan bir yerde çağrılması ve tek ışığın
sunak üzerine konulan bir lambadan gelmesi gerekir ve ne lambanın ne
de sunağın yeni olması gerekmez, çünkü bu, Çağın ve Kadimlerin Ay-
inidir ve onlar yenilikleri umursamazlar.
Ve sunak toprak üzerine konulmuş geniş bir kaya olmalıdır ve Tan-
rının doğasına göre makbul bir kurbanlık verilebilir. Çağrı zamanında,
ABSU’nun suları kızışır ve KUTULU hareketlenir, ama Onun vakti
gelene kadar kalkmayacaktır.
Ve bu Ölü Tanrının Duasıdır:
NAMMTAR gözlerimi açsın ki görebileyim . . . . . . . . .
NAMMTAR kulaklarımı açsın ki duyabileyim . . . . . . . . .
NAMMTAR burnumu açsın ki Yaklaştığını duyayım.
NAMMTAR ağzımı açsın ki sesim Dünyanın uzak uçlarından
bile duyulsun.
NAMMTAR sağ elimi güçlendirsin ki güçlü olayım,
Ölüleri….kuvvetim altında her daim kuvvetim altında
tutabileyim.
Sana dua ediyorum, Tanrıların Atası!
Seni
çağırıyorum,
Karanlığın
Yaratığı,
Karanlığın
Kelimeleriyle!
Seni çağırıyorum, Nefretin Yaratığı, Nefretin Kelimeleriyle!
Seni
çağırıyorum,
Issızlıkların
Yaratığı,
Issızlıkların
Ayinleriyle!
Seni çağırıyorum, Acının Yaratığı, Acının Kelimeleriyle!
Seni çağırıyor ve davet ediyorum, Karanlığın içindeki
Evinden!
Seni çağırıyorum Dünyanın bağırsaklarındaki dinlenme-
yerinden!
Gözlerini çağırıyorum Hayat Ateşiyle dolu Asamın Par-
laklığına bakmaları için!
Sana dua ediyorum, Ey Tanrıların Atası!
263/284
Seni
çağırıyorum,
Karanlığın
Yaratığı,
Karanlığın
Kelimeleriyle!
Seni çağırıyorum, Nefretin Yaratığı, Nefretin Kelimeleriyle!
Seni
çağırıyorum,
Issızlıkların
Yaratığı,
Issızlıkların
Ayinleriyle!
Seni çağırıyorum, Acının Yaratığı, Acının Kelimeleriyle!
Dünyanın Gökyüzünü tutan Dört Kare Sütunundan,
Onlar bana zarar vermek isteyenlere karşı sağlam dursun!
Seni davet ediyorum Dünyanın bağırsaklarındaki dinlenme-
yerinden!
Seni çağırıyorum ve Kulaklarını, Kelimeyi duyman için kim-
senin söylemediği Babandan başka, Çağı bilenlerin Tümünden
Daha Yaşlı olan
Bağlayan ve Kumanda eden Kelime benim Kelimemdir!
IA! IA! IA! NNGI BANNA BARRA IA!
IARRUGISHGARRAGNARAB!
Sana yakarıyorum, Ey Tanrıların Atası!
Seni
çağırıyorum,
Karanlığın
Yaratığı,
Karanlığın
Kelimeleriyle!
Seni çağırıyorum, Nefretin Yaratığı, Nefretin Kelimeleriyle!
Seni
çağırıyorum,
Issızlıkların
Yaratığı,
Issızlıkların
Ayinleriyle!
Seni çağırıyorum, Acının Yaratığı, Acının Kelimeleriyle!
Seni çağırıyorum ve Seni davet ediyorum, Karanlıktaki
Evinden!
Seni davet ediyorum Dünyanın Bağırsaklarındaki dinlenme-
yerinden!
ÖLÜLER KALKSIN!
ÖLÜLER KALKSIN VE KOKUYU DUYSUNLAR!
264/284
Ve bu yalnızca bir kez ezberden okunmalıdır ve eğer Tanrı görün-
mezse, ısrar etme, ama sessizce Ayini tamamla, çünkü bu, onun başka
herhangi bir yere çağrıldığını veya rahatsız etmemenin daha iyi olacağı
başka bir İşle meşgul olduğunu gösterir.
Ve ölülerin yemesi için ekmek hazırladığın zaman, üzerlerine bal
koymayı unutma, çünkü bu, geceleri köpek ulumaları ve çocuk in-
lemeleri arasında caddeler boyunca gezinen, Kimsenin Tapmadığı Tan-
rıça için memnun edicidir, çünkü Onun zamanında Ona büyük bir
Tapınak yapılmış ve Şehri, dışarıdaki Düşmanlardan korusun diye ona
çocuklar kurban edilmişti. Ve böylece öldürülen çocukların Sayısı çok
fazla ve bilinmezdi. Ve O da Şehri korudu, ama onlar çocuklarını kurb-
an etmeyi bıraktıktan kısa bir süre sonra şehir alındı. İnsanlar yeniden
kurbanlık sunmaya başladıklarında, saldırı sırasında, Tanrıça arkasını
döndü ve tapınağından uzaklaştı ve şehir yok oldu. Tanrıçanın İsmi
artık bilinmiyor. Ve O çocukları huzursuz eder ve ağlatır onları, balın
kutsal ekmeğin üzerine konma sebebi budur, çünkü bu yazılmıştır:
Ölüler Kültünün Ekmeğini Yerinde yedim
Hazırlanan Celsede
Ölüler Kültünün Suyunu Yerinde içtim
Kraliçeyim ben, Şehirlere yabancı olan
Batık bir gemide Alçak Ülkeden gelen
Benim.
BEN BAKİRE TANRIÇAYIM
ŞEHRİME HISIM OLAN
CADDELERİMDE BİR YABANCI.
MUSIGAMENNA URUMA BUR ME YENSULAMU
GIRME EN!
Ey, Ruh, kim anlar seni? Kim kavrar Seni?
265/284
Şimdi, Kadimlere söylenecek, putlar yapıp Ayın ve diğer Varlıkların
ışığında yakan Gecenin Sihirbazları tarafından iyi bilinen İki Büyülü
Söz yazılı burada. Ve onlar yasak otları ve şifalı otları yakar ve
muazzam Kötülükleri uyandırırlar ve onların Kelimelerinin asla yazıl-
madığı söylenir. Ama yazılmıştır. Ve onlar Ruhu talan eden, Boşluğun
ve Karanlığın Dualarıdır.
Dostları ilə paylaş: |