Đnfovet Dergisi, Mart 2010, Sayı: 75 ’de



Yüklə 114,51 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix23.02.2017
ölçüsü114,51 Kb.
#9481

 



Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar: Veteriner Uzmanlar için Zorluklar 



a

 

 

 





Đnfovet Dergisi,

Mart 2010, 

Sayı:75 ’de 

yayınlanmıstır 

   


)

))



  

 

 



Yazar: Tasha Epp

b

 



Çeviren: Burcu Đrem Omurtag 

c

 



 

Hayvanlar her zaman insanoğlunun kaderini belirlemiştir.” 

d

  

 

Bir taraftan gelişen hayvan yetiştiriciliği, bir yandan gıda işlenmesi, hazırlanması 



ve geliştirilen saklama koşullarına rağmen dünya çapında gıda yoluyla bulaşan hastalık 

lar  mevcudiyetini  koruyarak  halk  sağlığı  sorunu  olarak  dünyada  önemini  korumakta 

dır.Veteriner  hekimlik  ve  halk  sağlığı,her  ikisi  de  devam  eden  bu  problemde,izleme  ve 

kontrol yönünden önemli rol oynamaktadır.

Large Animal Veterinary Rounds

 dergisinin 

bu  sayısı,gıda  yolu  ile  bulaşan  hastalıkların  tehlikesi  ve  son  yıllarda  ortaya  çıkan  en  ö 

nemli bir kaç patojeni şu an ki geçerli bilgiler dahilinde gözden geçirmektedir. Bu pato 

jenlerin ortaya çıkışındaki faktörler tartışmalıdır ancak veteriner hekimlerin gıdalarda 

ki bu bakterilerin önlenmesi ve kontrolü konusunda oynadığı rol vurgulanmaktadır. 

 

Đnsanlar  her  zaman  bu  zoonoz  patojenlere,  özellikle  hayvanlarla  bir  arada  yaşamaya 



başladıkları sürelerden beri, maruz kalmıştır. Muhtemelen ilk zoonoz hastalığın bulaşması da 

avcıların vahşi doğada hayvanları öldürmesi,derisini yüzmesi, kesmesi ve yemesi sonucu mey 

dana  gelmiştir.  Patojenler,  mikro  ve  makroparasitler  de  dahil  olmak  üzere  et  tüketimi  ile  bu 

laşmalarının yanında, çeşitli kemik, deri, kan ve organların değerlendirilmesi ile de bulaşmak 

tadır.Bu olası patojenlere Bacillus anthracis (anthrax), Brucella,Taenia ve Trichinella ‘ da da 

hil olmak üzere oluşturdukları hastalıkların kökeninde hayvansal taşıyıcılar bulunmaktadır.

1

 

Đnsanlar  hayvanları  yetiştirmeye  ve  evcilleştirmeye  başladıklarından  beri  farkında  ol 



madan  hayvan  kaynaklı  patojenleri  de  evlerine  almaya  başlamışlardır.  Bazı  örneklerde  görü 

len bu yeni ilişki, büyük ihtimalle hayvandan insana geçişi de kapsamak üzere çapraz tür ya 

yılımı  için  yeni  elverişli  durumlar  meydana  getirmiştir.  Bazı  patojenler,  duyarlı  ev  sahibi  in 

sanda yayılım için devamlı kontakt gerektirir ki buna karşılık bazıları ise genetik sıçrama ile 

insandan insana yayılmayı başarmışlardır.

1

  



 

21. yy.’da Gıda Yoluyla Bulaşan Hastalıklar 

 

Gıda,  insan  hayatının  ayrılmaz  bir  parçasıdır  ve  gıda  bileşimi,içeriği;  sosyal  statüler, 



ekonomik durumlar ve kültürel değerler tarafından yönetilmektedir. Pek çok patojen, gıdayı, 

bulaşma  için  etkin  bir  aracı  olarak  kullanmaktadır.  Gelişmiş  ülkelerde,  gıda  yoluyla  bulaşan 

hastalıklar,  güvenli bir  gıda için alınan tedbirlere rağmen önde  gelen sağlık problemidir. Ka 

nada halk sağlığı uzmanları tahminince her  yıl gıda kaynaklı bakteriyel hastalıklardan 11 ila 

13  milyon  vaka  meydana  gelmektedir.

2

  Gelişmekte  olan  ülkelerde  ise  Dünya  Sağlık  Örgütü 



tarafından yapılan araştırmalara göre gıda kaynaklı diyareler en önde giden hastalık ve ölüm 

sebebidir.

3

 

                                                 



a

 Foodborne Zoonoses: Challenges for the Veterinary Profession, Large Animal Veterinary Rounds, Vol.8(6), 

2008. 

b

 DVM, PhD. 



c

 Veteriner Hekim, Đzmir Veteriner Hekimler Odası Veteriner Halk Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi, 

Veterinärmedizinische Universität Wien; Institut für Fleischhygiene, Fleischtechnologie und 

Lebensmittelwissenschaft (Doktorant). 

d

 KF Meyer, DVM, MD. 



 

Çoğunluğunu  biyolojik  patojenlerin  oluşturduğu  birbirinden  farklı  250’  nin  üzerinde 



gıda  enfeksiyonu,  beraberinde  getirdiği  pek  çok  ilaç  ve  toksik  madde  kalıntısıyla  birlikte  ta 

nımlanmaktadır.

4

  Biyolojik  tehlikeler  arasında  bakteriler,  virüsler,  parazitler  ve  prionlar  yer 



almaktadır. Bunlardan bir kısmı gıdayı bulaşma için aracı olarak kullanan tehlikeli insan pato 

jenleri şeklinde klasifiye edilirken diğerleri zoonoz özelliktedir. Gıda kaynaklı patojenlerin or 

taya çıkışındaki faktörler çok çeşitlidir ve şu şekilde kategorize edilebilir:  

 

•  Đnsanların demografik özellikleri ve hareketleri 



•  Gıda endüstrisi ve teknolojisi 

•  Uluslararası ticaret ve seyahatler 

•  Mikrobiyal adaptasyon 

•  Ekonomi, politik istikrarlılık, halk sağlığı alanındaki tedbirlerde oluşacak herhangi 

bir aksaklık.

5

 



 

“Güvenli” bir gıda üretimi adına harcanan büyük çabalara rağmen, pek çok bilinen gı 

da patojeni ve aynı şekilde yeni ortaya çıkan patojenler tarafından her yıl yüksek miktarda, gı 

da ile ilişkili hastalık oluşmaktadır. Patojen listesinin uzunluğundan dolayı bu makale kapsa 

mında belli başlı patojenlerin ortaya çıkışlarındaki etkili faktörlerle ilgili detayların altı çizile 

cektir.  

 

 

Tablo 1: Seçilmiş gıda kaynaklı zoonoz patojenler hakkında bilgilendirme, Kanada’ yı kapsayan 



referanslarla

6

 

Patojen 

Reservuar 

/lar

e

 

Gıda ürünleri 

Salgın 

sayısı/Rapor 

edilmiş 

bildirimler

f

 

Đnsan 

vakaları 

(×

×

×



×10

3



 

Đle göre her 

100.000 kişiye 

düşen, en yüksek 

vaka 

Campylobacter 

jejuni 

Kanatlı 

Kanatlı eti, çiğ 

süt, 

arıtılmamış su 



3.2 


Saskatchewan 

(19.1/100.000) 



Escherichia coli 

Sığır 

Dana kıyma, 

çiğ süt, yeşil 

salata, 


arıtılmamış su, 

elma suyu 

31 

3.1 


Prens Edward 

Adası 


(15.9/100.000) 

Salmonella 

enteriditis 

Kanatlı

memeliler, 

sürüngenler 

Yumurta, 

kanatlı, et, taze 

tüketilen 

ürünler ve çiğ 

gıdalar 


4.1 


Northwest 

Territories, Yukon, 

Nunavut 

(9.6/100.000) 



Listeria 

monocytogenes 

Toprak

saman, su 

Hazır 

yemekler 



(yumuşak 

peynir, 


şarküteri, vb.) 

MD

g



 

MD 


MD 

Vibrio species 

Su, deniz 

ürünleri 

Deniz ürünleri 

(çiğ, az pişmiş, 

kontamine) 

(V. 



parahaemolyticu

s

0.08 


British Columbia 

(0.3/100.000) 

                                                 

e

 Asıl reservuarlar koyu renkli yazılmış olanlar 



f

 Salgınlarla ilgili ulusal bilgilendirme sistemi olmayışından dolayı geniş kapsamlı olmayan bildirimler  

g

 MD = Mevcut değil; bu patojenle ilgili bir kaynak araştırma mevcut değil 



 

- 3 - 


Patojenler 

 

Parazitik 



 

Parazitler çok çeşitli koşullarda, örn; kuzey  yarım küreden tropikal iklim kuşaklarına 

kadar,  gelişme  gösterebilecek özelliğe sahip bir patojen grubudur. Bu  grup, helmintler ( kan 

calı kurt, tenya, karaciğer kelebekleri ) ile protozoaları da içermektedir ve bu alanda kontrol 

tedbirleri  üzerine  başarılı  çalışmalar  ortaya  çıkmaktadır.  Pek  çok  parazitin  sahip  olduğu  ken 

dine has yaşam sikluslarının bilinmesi bulaşma için elverişli koşulların sınırlandırılmasına yar 

dımcı olmaktadır. Bu güne dek Kuzey Amerika gıda kaynakları içerisinde çok seyrek sayıda 

parazitik patojenin bildirimi olmuştur. Bütün alınan önlemlere rağmen halen, 2006 yılında, Ka 

nada’  da  başlıca  enterik  hastalıklara  sebep  olan  etmenlerde  üçüncü  sırada  Cryptosporidium



Giardia ve Cyclospora yer almıştır.

6

 



Kanada’daki domuzlarda en son rapor edilen Trichinella vakası,1996’ da açıkta yetişti 

rilen bir domuza aitti ki en son insanda domuz eti tüketimine bağlı olarak gerçekleşen trişino 



zis  vakası  ise  1980  yılına  aitti.

7

  Bugün  insan  trişinozu,  özlellikle  kuzey  ülkelerde  yer  alan 



avcılık organizasyonlarından rapor edilmiş su aygırı veya ayı eti tüketimi ile ilişkilendirilmek 

tedir.


8

 Son  yıllarda Trichinella’nın  yerel diyetteki  durumu ile ilgili, laboratuar bazlı bir prog 

ram  ile  Nunavut’  da  büyüyen  halk  sağlığı  risklerini  azaltmak  için  girişimlerde  bulunulmak 

tadır.  


Taenia  türleri  Kanada  da  çiftliklerde  canlı  hayvanlarda  rapor  edilmiş,ancak  Kanada 

mezbahalarında  kesilmiş  hayvanlarda  seyrek  olarak  karşılaşılmaktadır.Evcil  hayvanlarda 

güvenli  gıda  teminine  rağmen  Taenia  ile  bağlantılı  hastalıklar  halen  sporadik  olarak  Kuzey 

Amerika’ da görülmekte ve genellikle bu hastalıklar, özellikle göçmenlerde veya bu hastalığı 

başka ülkelerden almış olan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Niagara bölgesinde felçli hastalarda 

yapılan bir araştırmada neurocysticercosis tanısı konulmuş,bu fertlerden  biri Somalili, diğeri 

Meksikalı ve bir diğeri ise Đspanyol asıllı olmak üzere 3 bireyde tespit edilmiştir.

9

  



Toksoplazmosis çoğunlukla az pişmiş domuz eti tüketimi ile ilişkili bir protozoadır ve 

Kanada’daki domuzlarda düşük bir prevalans sergilemektedir, yüksek olsa bile zaten yeterli pi 

şirme ile etkenin insana bulaşması önlenebilmektedir.Etkenin prevalansı 1996 yılında bir sero 

prevalans çalışmasında Kanada doğumlu 30 yaşın altındaki fertlerde %4.6 oranındayken, Ka 

nada dışında doğanlarda %23.1 oranında görülmüştür.

10

 Bir çalışmada Kanada’ ya denizaşırı 



ülkelerden gelen turistler, göçmenler ve ziyaretçilerde yaklaşık %3 Taenia solucanı, %1.3 nö 

rokistiserkozis ve %1.0 toksoplazma barındığı ortaya çıkmıştır. 

11

 Bu durum Kanadalıların gı 



da tüketimi ve özellikle denetimsiz (Örn; av eti) veya  Kanada sınırları dışında kalan gıdalar 

konusunda daha dikkatli olmalarının gerekliliğini ortaya koymaktadır.  

 

Bakteriyel 

 

Pek çok bakteriyel patojen aslında zoonoz olarak uzun zamandır bilinmektedir.Ancak 



kısa bir geçmişe sahip oldukları durumlar da olabilmektedir.Örneğin; Escherichia coli ve gast 

rointestinal (GI) hastalıklar arasındaki ilişki 1880’ li yıllarda gözlemlenmiştir ancak 1947’ ye 

kadar  açıklanamamıştır.

4

  Pek  çok  bakteri  normal  barsak  florasında  1  veya  daha  fazla  evcil 



hayvanda veya vahşi yaşamdaki türlerde (Tablo 1) belirlenmiş olması eradikasyonlarını başa 

rısız hale getirmiştir. Bu patojenler hakkındaki bilgiler ancak yapılan incelemelerle elde edile 

bilmektedir.  

Geçtiğimiz  yarım  asırda  pek  çok  bakteri  kontrol  edilmiş  veya  en  azından  evcil  hay 

vanlarda eradikasyonu sağlanmış ve böylece insanlara bulaşma  yolları engellenmiştir. Bu ba 

şarı öykülerinden biri de Kanada’ da, 1980 ‘lerin ortaları itibariyle Brucella abortus’ un evcil 

sığır sürülerinden eradikasyonunun sağlanmasıdır. Bu patojenin insanlara bulaşma yolları has 


 

- 4 - 


ta hayvanlara yapılan direkt kontakt ve pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi, 

örn;  taze  çiğ  peynir,  olarak  bilinmektedir.  Ulusal  çapta  veterinerlerin  kontrolunda  yürütülen 

eradikasyon programı; et muayenesinin organizasyonunun ve süt pastörizayonunun oturtulma 

sı ve çiftlik kontrolünün sağlanması yer almaktaydı. Buna rağmen B. abortus Kanada’ da vah 

şi  hayatta  (Örn;  Wood  Buffalo  Ulusal  Parkındaki  bizonlarda)  halen  görülmektedir  ve  yerel 

evcil sürüler için de ciddi bir risk potansiyeli oluşturmaktadır.  

Son on yıllarda bazı yeni tanımlanan patojen bakteriler olmuştur. Vibrio ailesine ait, V. 



cholerae, V. parahaemolyticus, V. vulnificus’ u da içeren bakteriler, sulak arazi ve haliç bulu 

nan çevrelerde doğal olarak yerleşiktir.

4

 V. parahaemolyticus ilk olarak 1950’de Japonya’ da 



sardalyalarda  identifiye  edilirken,  V.  vulnificus  1970’lerde  identifiye  edilmişti  ancak  çiğ  ka 

buklu deniz ürünlerinden ileri geldiği 1980’lere kadar keşfedilememişti. Vibrio türleri su sıcak 

lığı  15°C  üzerinde  olan  sahiller  dahil  olmak  üzere  tüm  dünyada  saptanmıştır.

12

  Organizma, 



semptom göstermeksizin kontamine deniz kabuklularında, yumuşakçalarda ve balıklarda varo 

labilen fakat herhangi bir tat, koku ve görüntü değişikliğine yol açmayan özelliktedir.  



V. parahaemoliticus sıklıkla çiğ veya az pişmiş istiridye yenmesi ile ilişkilendirilen fır 

satçı bir patojendir. Đnsanlarda genellikle GI semptomlarla (Örn; diyare) görülür ve immun ya 

nıta göre genellikle 2-3 gün içinde ortadan kaldırılır. V. vulnificus’ un alımı ise kontamine de 

niz ürünleri ve açık yaralara giren kontamine deniz suyu vasıtasıyla olmaktadır. Birey enfekte 

olur  olmaz  vücut  nörolojik  yanıt  geliştirir  ve  septisemi  oluşur,  bazense  GI  semptomlar  görü 

lebilir. Çoğunlukla sağlık durumu normalin altındaki, örn; karaciğer yetmezliği, diyabet veya 

immun sistem baskılanması gibi hastalıkları olan bireylerde ortaya çıkmaktadır. Birleşik Dev 

letlerde (BD), deniz ürünü ile ilişkilendirilen ölümlerin % 95’ i bu patojenden kaynaklanmak 

tadır.

4

 



Koruma ve kontrol çalışmaları deniz kabuklulularının toplanma ve hazırlanma dönem 

lerine  odaklanmıştır.  Soğuk  aylarda  veya  kıyıdan  uzak  avlanma  kontaminasyon  miktarını  bi 

raz  azaltmaktadır  ancak  yine  de  pazar  kaygıları  sebebiyle  yine  yaz  ayları  sırasında  avlanma 

meydana  gelmektedir.

13

  Bunun  yanında  iklim  değişikliği  de  bu  patojenin  gıda  yoluyla  bulaş 



masında  etkili  olabilmektedir.  Deniz  kabuklularının  uygun  pişirilmesi,  saklanması  ve  mua 

melesi ile kontamine deniz ürünlerinden ileri gelen insan vakaları engellenebilmektedir.  

2001 ve 2006  yılları arasında, Vibrio enfeksiyonu ile ilişkili 140 vaka British Colum 

bia (BC) tarafından V. parahaemolyticus olarak doğrulanmıştır.

14

 Etkenin ortaya çıkması Tem 



muz ile Eylül ayları arasında okyanus su sıcaklığının 15 derecenin üzerine çıktığında olmakta 

dır.  Belirli  bölgelerdeki  vakaların  çiğ  deniz  kabuklularının  yenmesi  ve  özellikle  BC  veya 

Washington  sularından  avlanan  istiridyelerin  restorantlarda  servis  edilmesi,  serbest  avlanma 

veya marketlerden satın alınan ürünlerin tüketilmesi sonucu ortaya çıktığı saptanmıştır.  

 

Viral 

 

Hayvan kaynaklı viral patojenler, çok seyrek olarak gıda yoluyla bulaşarak insanlarda 



hastalığa sebep olmaktadır. Viral patojenlerde en çok sıklıkla gözlenen, bir gıdayı veya suyu 

aracı olarak kullanarak insanlarda hastalık oluşturmasıdır. Örneğin; Norwalk-benzeri virusler 

çiğ veya az pişmiş ve lağım suyu ile veya kendiliğinden bir şekilde kontamine olmuş su kay 

naklarından toplanan deniz kabuklularının tüketimi sonucu ortaya çıkmaktadır.  

Hepatit E virüsü kısmen yeni adlandırılmış bir patojen olup (1980’li yıllardan itibaren 

tanınmaktadır) insanlarda çok sınırlı sayıda gıda kaynaklı salgına sebep olmuştur. Đnsanlarda 

ki  bulaşmaya  sebep  olan  primer  aracısı  sudur  ancak  2  zoonotik  özellikteki  genotipinin  rezer 

vuarları erkek domuzlar, geyik, maymun, kanatlı ve yine insanlardır. 2001 yılından beri Japon 

ya’da pek çok akut enfeksiyöz hepatitis vakası çiğ domuz karaciğeri, çiğ geyik eti ve çiğ  ya 

ban domuzu karaciğeri ile ilişkilendirilmiştir.

15

 Japonya’daki bir salgın sonucu yapılan araştır 



maya göre o bölgede yer alan perakende satış marketlerinden alınan domuz karaciğeri numu 

 

- 5 - 


nelerinde  %1.9  oranında  bu  virus  identifiye  edilmiştir.  Buna  ek  olarak  karaciğerlerden  elde 

edilen  ve  insanlardan  elde  edilen  izolatlar  nükleotid  sekansı  bakımından  aynı  özellik  göster 

mektedir.

15

 Doğru pişirme yöntemi ile herhangi bir viral patojeni etkisiz hale  ve gıdayı da gü 



venilir hale getirmek mümkün olmaktadır. Ancak çiğ et ve iç organların tüketimi sebebiyle gı 

da yoluyla bulaşan belirli patojen kültürlerinin yayılımı da devam etmektedir. 

 

Prionlar 

 

Creutzfeldt-Jakob hastalığının bir varyantının (vCJD) ortaya çıkışı ve bunun deli dana 



(BSE) hastalığı ile arasındaki ilişki politik ayaklanmaya ve bu konudaki izlemelerin artmasına 

sebep olmuştur. Dünya çapındaki sığır endüstrisi ve insan populasyonu arasındaki ticari paza 

rı vurmak için ekonomik bir karar olarak otoburların yemlerine ucuz hayvansal proteinlerin ka 

tılması ile ortaya çıkmıştır.

16,17 

Britanya hayvan ilgili vakaların en şiddetli şekilde yaşandığı yerdir ve son 10 yıl içeri 



sinde insan ilişkili vakalar da sayıca 163’e tırmanmıştır. Kanada’ da bu tarihe kadar 12 BSE’ 

li hayvan identifiye edilmiş ancak evcil hayattakilerde herhangi bir vCJD vakasına rastlanma 

mıştır.

17

  Kontrol  önlemi  olarak  spesifik  risk  eradikasyonu  yöntemleri  üzerinde  çalışılmış  ve 



hayvansal kaynaklı proteinler içeren yemlere yasaklar getirilerek en azından evcil yaşam gıda 

zincirinden olası tehlike uzaklaştırılmış ve dolayısıyla insanlar da korunmuştur.  

 

Antimikrobiyel rezidüler 

 

Ette antimikrobiyel rezidünün engellenmesi konusu standarttır;ancak mikropların çekil 



me safhasının ardından  özellikle antimikrobiyellere dirençli özelliktekiler, hayvansal ürünler 

de bulunabilmektedirler. Direnç oluşumu, çok kalabalık canlı hayvanın barındırıldığı çiftlikler 

de veya hastanelerde, yaygın veya aşırı antibiyotik kullanılan durumlarda sıklıkla gözlenmek 

tedir.


18

 Antimikrobiyellere karşı gelişen dirençlilik, hayvanlardan insanlara iki yolla ulaşmak 

tadır;  ya  direkt  zoonoz  enfeksiyon  aracılığı  ile  ya  da  indirekt,  bakteri  populasyonları  arasın 

daki genetik alışveriş ile. Dirençli bakteri ortaya  çıktıktan sonra bakterinin sayıca miktarına, 

şiddetine,  insanda  oluşturduğu  hastalığın  süresine  bağlı  olarak  tedavinin  etkisizleşmesi  veya 

daha pahalı bir tedaviye dönüşmesi olasılığı artmaktadır.  

Birleşik Devletlerde ( BD ) Floroquinolon’lara karşı direnç geliştirmiş Campylobacter 

izolatları tetikte olma özelliğini koruyarak daha fazla veteriner ve doktora ihtiyacın bulundu 

ğunu ortaya koymaktadır. BD’de yerel halkta campylobacteriosis vakalarındaki artış florokino 

lon’ların  kanatlılarda  kullanımına  izin  verilmesiyle  bağdaştırılmaktadır.

18

  Gerçekte  deoksiri 



bonükleik asit ( DNA ) finger printing  yöntemi ile kanatlı ürünleri ve insan klinik vakaların 

dan izole edilmiş C. jejuni’ de özdeş dirençlilik saptanmış ve bu suretle insanda gıda zinciri 

üzerinden direkt etki ettiği ortaya konmuştur. 

 

Hayvansal kökenli olmayan gıdalar 

 

Hayvansal kökenli gıdalar mikrobiyel ve parazitik patojenler yönünden en büyük riski 



taşımaktadır. Şimdi hayvansal kökenli olmayan gıda maddeleri olmak üzere yeni bir alan kar 

şımıza çıkmakta. Üretimin artması ve çevresel kontaminasyonlar sebebiyle gıda kaynaklı has 

talıkların patlak vermesinde hayvansal kaynaklı olmayan gıda maddeleri de bir bulaşma yolu 

olarak da yeni yeni yer almaktadır. Son yıllarda bu grup içerisinden kontaminasyon potansiye 

li  taşıyan  ürünlere  karşı  gerekli  tüketici  uyarıları  yapılmaktadır  ve  bu  riskli  ürünler  yeşil  sa 

lata, ıspanak, domates ve çeşitli meyveler olarak sıralanabilir. 

Örneğin; en son 2006 yılı Eylül ayında E.coli O157:H7 antijeni ile kontamine olan çu 

vallanmış ıspanaklar sebebiyle meydana gelen salgında, ıspanakların Kaliforniya’daki 4 farklı 



 

- 6 - 


bölgeden toplandığı ortaya konmuştur.

19

 Ispanak üretim yerlerinden birinin sığır çiftliğinin 1 



mil yakınında bulunduğu ve bu çiftlikteki sığırların dışkılarından elde edilen ve salgına sebe 

biyet veren etkenin genetik özelliklerinin aynı olduğu tespit edilmiştir. Buna ek olarak bu böl 

ge vahşi yaban domuzlarının serbestçe gezebildiği, ineklerin otlatıldığı ve kendiliğinden ıspa 

nağın  yetiştiği  ayrıca  su  yollarının  da  bulunduğu  bilinen  bir  alandır.  E.coli  O157  bölgedeki 

sığır ve yaban domuzu dışkılarından, bölgesel su kaynaklarından ve mera topraklarından izole 

edilmiştir. Durum, yaban domuzunun direkt meraları kontamine etmesi veya dışkıların dolaylı 

olarak  çevre  sularını  kontamine  etmesi  suretiyle  ıspanak  kontaminasyonunda  etkin  bir  rol  al 

dığı hipotezine oturtulmuştur.  

 

Veteriner Hekim Uzmanların Rolü 

 

Đnsanların enfekte olması çiğ veya az pişmiş kontamine etlerin tüketilmesi veya elle mua 



melesi, kontamine suyla yıkanmış çiğ sebzelerin tüketilmesi, kontamine çiğ süt veya suyun tü 

ketilmesi veya bazı durumlarda da kontamine suyla direkt temas veya içinde bekletmenin ar 

dından olmaktadır.

4,12 


Genel olarak kontrol amaçlı tedbirler şu 3 alanda yoğunlaşmıştır: 

 

•  Reservuardaki patojen miktarını düşürmek 



•  Đşleme sırasında kontaminasyonu engellemek 

•  Tüketiciyi güvenli gıda tüketimi konusunda bilinçlendirmek 

 

 

Şekil -1: Gıda zincirinin her basamağında uygulanan kontrol önlemlerinin listesi 



 

 

HACCP:Hazard Analysis and Critical Control / Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktası 



 

- 7 - 


Amaç,  tüm  patojenlerin,  etkili  ve  uygun  şekilde,  bulaşma  yollarının  önüne  geçilmesi 

dir.Uzman  veteriner  hekimler,  besi  hayvanlarındaki  tarımsal  hastalıkların  etkisinin  azaltılma 

sı ve gıda tüketimi için yapılan kesimlerin ve kesimhanelerin denetlenmesi amaçlı görevlendi 

rilmiştir. Şu anda ve gelecekte gıda ve su yolu ile bulaşan hastalıkların kontrolü, bütünsel bir 

yaklaşım ile çiftlikten çatala [ farm to fork ] uygulamasını ( Şekil -1 ) gerektirmektedir.

20

 



 

Üretim Öncesi Uygulamaları 

 

Zoonozların  kontrolü  için  ilk  adım  çiftliktir.  Biyogüvenlik  kurallarının  çiftliğe  gelen 



yeni hayvanlara, yemlere, aletlere, ziyaretçilere uygulanabilir ve tüm çiftliği kapsayacak şekil 

de uygulanması gerekir. Ticari amaç dışında kullanılan kanatlı yemleri veya özel patojenlere 

karşı yapılan aşı gibi uygulamaların oturtulması da etkili olmaktadır.

21

 Her halükarda varolan 



risklerin bilinmesi ve her patojene karşı spesifik kontrol önlemlerinin alınması, en etkili yön 

temin oturtulmasının sağlanması ve böylece nihai başarıya ulaşmanın anahtarıdır. Bu durum, 

su  ve  gıda  kaynaklı  bulaşan  hastalıkların  bir  bütün  dahilinde  ele  alınıp  önlenmesi  açısından 

veteriner hekimlere profesyonel bir oyuncu olma rolünü vermektedir. Sık görülen patojenlerin 

yaşam  zincirlerinin  belirlenip,gıda  üreticilerinin  kontrol  amaçlı  denetimlerinin  teşvik  edilme 

si,belli başlı patojenlerin çoğalmalarını ve yayılmalarının önlenmesi için yardımcı olabilir.  

Veteriner hekimler açısından önemli olan diğer bir gelişmekte alan ise hayvan refahına 

karşı duyarlı olan organik veya doğal yollarla yapılan canlı hayvan yetiştiriciliğinin yaygınlaş 

masıdır.  Pek  çok  modern  çiftlikte  en  uygun  olanı,hastalık  yayılımının  kontrolü  yöntemi  için 

çalışılmaktadır. Örneğin; kapalı ortamda yetiştirilen ve kemirgen girişi engellenen, artık yem 

verilmeyen ve çöplerin temizlendiği ortamdaki domuzlarda, tenya, trişin ve toksoplazma gibi 

parazitik hastalıkların etkin bir biçimde kontrolü sağlanabilmiştir. Yalnız tüketicinin talep etti 

ği serbest gezinen, antibiyotiğin kullanılmadan yetiştiği hayvanlar ve pestisit içermeyen gübre 

lerle üretilmiş ürünler eski patojenlerin tekrar ortaya çıkma riskini de arttırmaktadır. Örneğin; 

tamamen  organik  bir  biçimde  ve  açık  ortamda  üretilen  domuzlarda  Toxoplazma  gondii  ve 

Trichinella spp.’nin kontrolü  yönünden zorlukları da beraberinde  getirmektedir.

22

 Burada ve 



teriner hekimlerin sağlıklı ve hastalık riski taşımayan her türlü üretim yöntemini sağlamak adı 

na bilgi ve uzmanlıklarını gösterecekleri geniş bir alan mevcuttur.  

Güvenilir  gıda tedariki,her bir hayvan üzerinde tam bir kontrol sağlayamasa bile hay 

vanların çevreyle olan etkileşimlerini engelleyebilmektedir. Bunun için; ilaçların, kullanım ta 

rihi geçmiş  yemlerin, hayvansal atıkların veya depo edilmiş  yemlerin bulunduğu alanlara da 

dikkat etmek gerekmektedir. Zira,tüm hayvansal atıklar ve depolanmış yemler enfeksiyon kay 

nağı olabilir. Hastalıklar yaban hayata yerleştiği anda, kalıcı bir enfeksiyon kaynağı haline gel 

mektedirler. Yinelersek, veteriner hekimlerin, doğru atık yönetimi, gerekli düzenlemeler için 

ortak hareket etme, uygun yöntemlerle tarihi geçmiş antimikrobiyellerin toplanması ve atık ya 

da kirli su kontaminasyonunu önlemek için yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi konuların 

da gıda üreticilerini eğitmeleri gerekmektedir. Veteriner hekimler bu rolü üstlenebilecek dona 

nıma sahiptirler. 

Hayvanların  kesimhanelere  getirilmeleri,  bulaşıcı  hastalıkların  önlenmesi  ve  kontrolü 

için  uygun  bir  ortam  sağlamaktadır.  Stres,  aşırı  kalabalık,  kötü  havalandırma  ve  rahatsız  ko 

şullar, enfekte hayvanlardaki patojenlerin artması için uygun ortam yaratmaktadır. Bu durum 

taşıma araçlarının enfekte dışkılarla daha çok kontamine olmasına, sonrasında da içerisinde ta 

şınan  diğer  sağlıklı  hayvanlara,  araçların  geçtiği  çevreye  ve  kesimhaneye  bu  patojenlerin  ya 

yılmasına sebebiyet vermektedir. Hayvanların,hayvan refahı kuralları içerisinde taşınması ile 

ilgili düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi için araştırmalar sürmektedir. Gıda üreticileri 

nin ve araç sürücülerinin taşıma esnasında patojenlerin yayılımı ile ilgili eğitilmesi çok önem 

lidir. Tüketicilerin de taşıma ile hayvan refahı arasındaki ilişkiden haberdar olmalarının sonu 


 

- 8 - 


cu olarak Kanada’ daki standartların endüstriyel alanda çok sıkı bir şekilde uygulanması sağla 

nacaktır. 

 

 

Üretim Sürecindeki Uygulamalar 



 

Gıda  üretim  endüstrisindeki  denetimler,güvenilir  gıda  tedariki  sırasında  hastalıklı  ya 

da kesime uygun olmayan hayvanların kullanılmasını büyük ölçüde önlemiştir. Tehlike anali 

zi ve kritik kontrol noktası ( HACCP ) kurallarının gıda üretim sürecindeki uygulamaları tehli 

kelerin tanımlamasına, etkili kontrol noktalarının belirlenmesine ve kontrolün başarıyla kayıt 

altına alınmasına yardımcı olur.

21

 Oysa, daha önce tespit edilmemiş veya hiç görülmeyen pato 



jenlerin yayılımının tehdidi devam etmektedir. Bu nedenle hijyenik kurallara uyulan ve iyi or 

ganize  olmuş  bir  üretim,  gıda  güvenliğinde  ve  bununla  beraber  tüketici  güvenliğinde  çok  ö 

nemli bir yere sahip olarak değerlendirilmektedir. Kanada Gıda Kontrol Ajansı (CFIA) Kana 

da’daki  gıda  kontrol  faaliyetlerinin  ayrılmaz  bir  parçasıdır  ve  veteriner  hekimler  birliğinin 

desteği devam ettiği sürece gıda endüstrisinin gelecekte ayrılmaz bir parçası olacaktır. Ayrıca, 

özel çalışan veteriner hekimlerin de kesime uygun hayvanların nasıl olması gerektiğini üretici 

lere öğretmek açısından büyük rolü vardır. 

Hastalıkların  izlenmesi,  herhangi  bir  patojenin  oluşturduğu  riskin  değerlendirmesine 

olanak  sağlar.  Denetim,gıda  zincirinin  herhangi  bir  basamağında  yapılabilir.  Ayrıca  kontrol 

önlemlerini  değerlendirmek  için  bir  mekanizma  oluşturabilir  ve  gıda  güvenliği  konusunda 

tedarikçileri uyarabilir. Maalesef, birçok durumda gıda kaynaklı hastalıkların ilk belirtisi halk 

ta oluşturduğu salgındır.

21

 Ürünlerin geri iadeleri, üreticiler açısından maliyetlerin artmasına 



ve tüketicilerde güven kaybına  yol açabilir ve bu durum iflasa kadar götürebilir. Gıda ihtiya 

cının doğası gereği bu olaylar sıklıkla eyaletleri, bölgeleri ve hatta uluslararası sınırları aşmak 

tadır. Gıda ürünlerinin çoğu artık tek bir yöresel hayvandan elde edilmemektedir. Bunun yeri 

ne farklı çiftliklerin ve çeşitli ülkelerin ürünlerinden elde edilmekte ve tüm dünyaya sevk edil 

mektedir.  Yaygın  ürün  ticareti  ve  dünya  üzerindeki  insan  hareketliliği  sebebiyle  hiçbir  ülke 

mevcut ya da gelişmekte olan patojenlere karşı yeterince karşı koyabilir durumda değildir.

4,13

 

Çok sayıdaki patojene karşı yapılan denetimler, hem Kanadalı tüketicileri korumak hem de u 



luslararası ticarette yeni pazarlar oluşturmak için gereklidir. 

 

Üretim Sonrasındaki Uygulamalar 

 

Kontrol amaçlı uygulamalar sürecinde son basamak tüketicidir. Halkın çoğunluğu,  gı 



da ihtiyaçlarını işlenmiş ürünlerden karşılar. Ancak, et ve et ürünlerinin, tüketim için etik ve 

“güvenli” bir şekilde üretilip üretilmediği ile ilgilenmediklerini düşünmek yanlış olur. Dünya 

daki hiçbir üretim ve işleme sistemi sıfır riskli gıda üretemeyecektir. Bundan dolayı halk sağ 

lığı  kuruluşları  gıda  işleme,  depolama  ve  pişirme  işlemleri  hakkında  tüketicileri  bilinçlendir 

meye devam etmelidirler. 

 

Sonuç 

 

Đçinde  bulunduğumuz  yüzyılda,  “güvenli”  bir  gıda  arayışında  önemli  adımlar  atılmış 



tır. Tek bir kontrol stratejisi gıda kaynaklı hastalık risklerini tamamen ortadan kaldıramaz, 

ancak, kombine bir kontrol sistemi ile tüm riskler önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Veteri 

ner hekimler ve kamu sağlığı yetkilileri için mevcut en uygun tek kontrol stratejisi bilgidir. Şu 

da kabul edilmelidir ki, gelecek yıllarda karşılaşılacak güçlükler her zaman için mevcuttur an 

cak  veterinerler  gıda  güvenliğinin  devamı  için  çalışmakta  ve  bu  alanda  üzerlerine  düşen  gö 

revleri karşılamaya hazır bulunmaktadırlar.  


 

- 9 - 


 

 

 

Kaynaklar: 

                                                 

1

 Torrey EF,Yolken RH.Beasts of the Earth:Animals,Humans and Disease. New Jersey: Rutgers Univ Press; 



2005. 

2

 Canadian Food Inspection Agency, Causes of Food-borne illness, 



http://www.inspection.gc.ca/english/fssa/concen/causee.shtml. Accessed: June 15, 2008. 

3

 World Health Organization. Food Safety. http://www.who.int/foodsafety/en/index.html.Accessed: June 15, 



2008. 

4

 Millitotis MD, Bier JW, eds. International Handbook of Foodborne Pathogens. NewYork, NY:Marcel Dekker 



Inc; 2003. 

5

 Altekruse SF,Cohen ML, Sverdlow DL. Emerging foodborne diseases. Emerg Infect Dis. 1997;3:285-293. 



6

 Public Health Agency of Canada. Laboratory Surveillance Data for Enteric Pathogens in Canada: Annual 

Summary 2006,  

http://www.nml-lnm.gc.ca/NESP-PNSME/assets/pdf/2006AnnualReport.pdf. Accessed: June 15, 2008. 

7

 Canadian Food Inspection Agency. Trichinellosis information. 



http://www.inspection.gc.ca/english/anima/heasan/disemala/trich/trichfse.shtml. 

Accessed: June 15, 2008. 

8

 Public Health Agency of Canada.Outbreak of trichinellosis associated with arctic walruses in northern Canada, 



1999. Canadian Communicable Disease Report. 15 February 2001; vol. 27-04. www.phac-

aspc.gc.ca/publicat/ccdrrmtc/01vol27/dr2704eb.html.Accessed:April 30, 2008. 

9

 SanchezAL, Simone B,Yarascavitch M,Goswami R.Low frequency of neurocysticercosis in patients with 



epilepsy and seizure disorders in the Niagara region, Canada: a retrospective study. Can J Infect Dis. 

2004;15(3):179-180. 

10

 Ford-Jones EL,Kitai I,Corey M, et al. Seroprevalence of toxoplasma antibody in aToronto population. Can J 



Infect Dis Med Microbial. 1996;7(5):326-328. 

11

 Boggild AK, Yohanna S, Keystone JS, Kain KC. Prospective analysis of parasitic infections in Canadian 



travelers and immigrants. JTravel Med. 2006; 13(3):138-144 

12

 Coalville JL, Berryhill DL. Handbook of Zoonoses: Identification and Prevention. Philadelphia, PA:Mosby 



Elsevier; 2007. 

13

 Swerdlow DL,Altekruse SF. Foodborne diseases in the global village:What’s on the plate for the 21st Century. 



In: Emerging Infections 2.Washington, DC: ASM Press; 1998:273-294. 

14

 Public Health Agency of Canada. Descriptive epidemiology of Vibrio parahaemolyticus and otherVibrio 



species infections in British Columbia: 2001-2006. Canadian Communicable Disease Report 2007; vol. 33-11. 

www.phac-aspc.gc.ca/publicat/ccdr-rmtc/07vol33/dr3311b-eng.php.Accessed:April 30, 2008. 

15

 Li T, Chijiwa K, Sera N, et al. Hepatitis E virus transmission from wild boar meat. Emerg Infect Dis. 



2005;11(12):1958-1960. 

16

 Clark C,Campbell J.Bovine spongiform encephalopathy. LargeAnimalVeterinary Rounds. 2003;3(6):1-6. 



17

Clark C. Bovine spongiform encephalopathy: An update. Large AnimalVeterinary Rounds. 2007; 7(8):1-6. 

18

 Health Canada.Adverse effects of antimicrobial resistance from food animals on human health. www.hc-



sc.gc.ca/dhp-mps/pubs/vet/amr-ram_final_report-rapport_06-27_2_e.html. Accessed: June 15, 2008. 

19

 Jay MT,Cooley M,Carychao D, et al. Escherichia coli O157:H7 in feral swine near spinach fields and cattle, 



central California coast. Emerg Infect Dis. 2007; 13(12):1908-1911. 

20

 Collins JD,Wall PG. Food safety and animal production systems: controlling zoonoses at the farm level. Rev 



SciTech. 2004;23(2):685-700. 

21

 Potter M, ed. Food Consumption and Disease Risk: Consumer-Pathogen Interactions. Boca Raton, FL: CRC 



Press LLC. 2006:456. 

22

 Gajadhar AA, Scandrett WB, Forbes LB.Overview of food- and waterborne zoonotic parasites at the farm 



level. Rev SciTech. 2006;25(2):595-606. 

 

 



 

 

 



 

Yüklə 114,51 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin