Sıfırdan başlayabilirsiniz, yolduğun ve çözümsüzlüğün
içinden bir çözüm yaratılacaktır. , ;
İhtiyaç duyduğunuz tek şey Siz kendiniz ve nesnelerin
varolacağını düşünme yeteneğiniz. İnsanlık tarihi boyunca icat
edilmiş ve yaratılmış her şey tek bir düşünceyle başlamıştır. O
tek düşünceden bir yol oluşturularak, görünmeyen görünür
kılınmıştır.
J A C K C A N F I E L D
Gecenin karanlığında ilerleyen hir araba düşünün. Farlar
ancak birkaç yüz metre ileriyi göstermesine rağmen,
karanlığın içinde Kaliforniya'dan Neıv York'a kadar gitmenizi
sağlarlar; çünkü, ilerlemek için sadece iki yüz metre ileriyi
görmeniz yeterlidir. Bu hayatın önümüzde nasıl açıldığını
anlatıyor. Birbirini izleyen iki yüz metre sırayla önümüzde
açılacaklarına güvendiğimiz taktirde, hayat bizim için
açılmayı sürdürecek; ve sonunda gerçekten istediğimiz neyse,
o hedefe doğru götürecektir, çünkü biz böyle isteriz.
1 evren'e güvenin. Güvenin, inanın ve inanç duyun. Aslında, "Sır"ra
dair bilgiyi kitaba nasıl aktaracağıma dair fazla bir şey bilmiyor
dum. Sadece hayalimde gördüğüm sonuca bağlı kaldım, bu
sonucu zihnimde net olarak gördüm ve bunu bütün gücümle his
settim, sonrasında ise, "Sır"rı yaratmak için ihtiyaç duyduğumuz
her şey bize geldi.
"inanma yolunda ilk adımı atm. Merdivenin
tamamını görmeniz gerekmiyor. Sadece ilk
adımı atm."
Dr. Martin Luther King (1929-1968)
BEDENİNİZ DE SIR
Gelin, Yaratım Sürecini, kendisini şişman hisseden ya da kilo ver
mek isteyen insanlar için kullanmayı deneyelim.
Bilinmesi gereken ilk şey, kendinizi kilo vermeye odaklarsanız, daha
fazla kilo vermenizi engeller, bunu kendinizden uzaklaştırırsınız,
bu yüzden "kilo verme konusunu" kafanızdan uzaklaştırın. Diyet
programlarının işe yaramamasınm asıl sebebi budur. Kilo vermeye
odaklandığınız için, kilo verme konusunu sürekli kendinizden
uzaklaştırır durursunuz.
İkinci bilmeniz gereken ise, fazla kilolu olma durumunun da sizin
düşünceleriniz aracılığıyla yaratılmış olduğudur. Daha temel te
rimlerle anlatmak gerekirse, bir insan şişmansa, o bunu fark etse de,
etmese de, şişmanlığı "şişmanlığa dair" çok fazla düşünmesinden
ileri gelmektedir. "Formda olmayı" düşünen biri, şişman olamaz.
Aksi, çekim yasasına karşı çıkmak olur.
Bazı insanlar tiroitlerinin az çalıştığını, ağır bir mekanizmaya
sahip olduklarını, ya da vücut biçimlerinin genetik yapılarından
geldiğini söyleseler de, bütün bunlar "şişmanlık düşünceleri'ne"
sahip olmak için birer kılıftır. Bu bahanelerden herhangi birinin
size uygun olduğunu kabul ediyor ve buna inanıyorsanız, bu sizin
için bir yaşantıya dönüşmüş demektir, böylece siz fazla kilolu olma
durumunu kendinize çekmeye devam edersiniz.
İki kızım var; onları doğurduktan sonra, kilolu kalmıştım. Bunun,
doğum yaptıktan sonra kilo vermenin zorluğu, ikinci bebek
ten sonra ise daha da zorlaştığı konusunda okuyup dinlediğim
mesajlardan kaynaklandığını biliyordum, "şişmanlıkla ilgili
düşüncelerim" yüzünden kiloları kendime ben çağırmıştım ve
yaşantımda bir deneyime dönüşmüşlerdi. Gerçekten "şişmiştim"
ve ne kadar çok "şiştiğimi" fark ettikçe, daha çok "şişme" koşulunu
kendime çekiyordum. Ufak tefek bir yapım olmasına rağmen, 75
kiloydum. Bunun sebebi ise, "şişmanlık düşüncelerine" sahip
olmamdı.
İnsanların kilo konusunda sahip oldukları en yaygın düşünce, ki
ben de buna inanıyordum, kilo almanın sorumlularının yiyecek
ler olduğudur. Bu işinize yaramayan bir inanıştır, hele benim şu
anki bakış açıma göre, zırvalamanın dik alasıdır! Yiyecekler alman
kilolardan sorumlu değillerdir. Yiyecekleri kilolardan sorumlu
tutan düşüncenizdir, yiyeceklerin kilo almanıza sebep olmalarını
sağlayan. Unutmayın, düşünceler herşeyin başlıca nedenleri,
geri kalan ise, o düşüncelerin etkileriydi. Aklınızdan mükem
mel düşünceler geçirirseniz, sonuç mükemmel bir vücut ağırlığı
olacaktır.
Bütün bu sınırlayıcı düşünceleri kafanızdan atın. Siz yapabilecek
lerini düşünmediğiniz taktirde, yiyecekler kilo almanıza neden
olamazlar.
Sizin için mükemmel kilo, sizin kendinizi mükemmel hissettiğiniz
kilodur. Sizden başka hiç kimsenin bu konudaki fikrinin önemi
yoktur. Size uygun kilo, size kendinizi iyi hissettiren kilodur.
Muhtemelen, at gibi yiyip hala zayıf kalan birilerini
lanıyorsunuzdur. Bu insanlar büyük bir gururla; "Ne istersem yi-
yebiliyorum ve kilom hep aynı mükemmellikte kalıyor" diye ilan
ederler; çünkü, livren'in "Cin"i; "Dileğin benim için c^mirdir" der.
Sizin için mükemmel kiloyu ve bedeni kendinize çekmek için
Yaratım Süreci'nin üç adımını kullanın;
Kaç kilo olmak istediğiniz konusunda net olun. Beyninizde, sizin
için mükemmel olduğunu düşündüğünüz o kiloya ulaştığınızda,
bedeninizin görüntüsüne dair bir imge oluşturun. Mükemmel
kilonuzda olduğunuzda çekilmiş resimleriniz varsa, onlara sık sık
bakın. Böyle resimleriniz yoksa, sahip olmak istediğiniz gibi bir
vücudun resimlerine de bakabilirsiniz.
Mükemmel kiloya ulaşacağınıza inanmalı ve zaten o kiloda
olduğunuzu düşünmelisiniz. Bunu imgeleyip, öyleymiş gibi
davranmalı, inanıyormuş gibi yapmalısınız. Kendinizi bu mükem
mel kiloya dair dileğinizi gerçekleştirirken görmelisiniz.
Sizin için mükemmel olduğunu düşündüğünüz bu kiloyu
bir kağıda yazarak, tartınızın üzerine yapıştırmalı, ya da hiç
tartılmamalısınız. Düşünceleriniz, sözleriniz ve davranışlarınız,
isteğinizle çelişmesin. Aktif kilonuza uygun giysiler satm almayın.
İleride satm alacağınız kıyafetler olduğuna inanıp, onlara
odaklanın. Mükemmel kiloya ulaşmak, Evren'in katalogundan bir
şey sipariş etmek gibidir. Kataloga bakın, mükemmel kiloyu seçin,
siparişinizi verin ve size teslim edilsin.
Mükemmel vücut ağırlığına sahip olduğunu düşündüğünüz
insanları araştırıp, onları takdir etmeyi ve içten içe övmeyi hedefi
niz yapın. Onlara dair bilgi edinip, hayranlık duyarak, buna ilişkin
duygular beslediğinizde, mükemmel kiloyu kendinize çağırırsınız.
Fazla kilolu insanlar gördüğünüzde onları incelemeyin ve zihni
nizi hemen, sahip olduğunuz mükemmel vücut görüntünüze
kaydırarak bunu hissedin.
Kendinizi iyi hissetmelisiniz. Kendinizden memnun olmalısınız.
Bu önemli çünkü, içinde bulunduğunuz anda sahip olduğunuz
bedenden dolayı kendinizi kötü hissederseniz, mükemmel kilo
nuzu kendinize çekemezsiniz. Bedeninizden dolayı mutsuzsanız,
bu etkili bir duygudur ve bedeninizden dolayı mutsuz olmayı
çekmeye devam etmenize sebep olur. Bedeninize karşı eleştirel
olduğunuz, ve ona kusur bulduğunuz taktirde, daha fazla kiloyu
bedeninize çekersiniz. Bedeninizin her santimetrekaresini övün ve
kutsaym. Sahip olduğunuz mükemmellikleri düşünün. Kendinize
dair kusursuzlukları düşündükçe, kendinizden hoşnut olacak,
mükemmel kilonuzun frekansını yakalayacak ve kusursuzluğu
çağıracaksınız.
VVallace Wattles, kitaplarından birinde yemek yemeye dair ha
rika bir ipucunu bizimle paylaşıyor ve yemek yerken, bütünüyle
yiyeceği çiğneme deneyimine odaklandığımızdan emin olmamızı
tavsiye ediyor. Aklınızı yaptığınız işe verin ve besini yeme deneyi
mini duyumsarken, aklınızın başka şeylere kaymasına izin ver
meyin. O an bedeninizin içinde varolun ve besini ağzınızın içinde
çiğneyip yutarken duyumsadıklarınızm keyfini çıkarın. Bunu ge
lecek sefer bir şey yerken deneyin. Yemek yerken, bunu o an tüm
varlığınızla yaşadığınızda, yemeğin lezzetini son derece yoğun
ve olağanüstü bir biçimde duyumsarsmız, zihninizin başka yöne
akmasına izin verdiğinizde ise, yemeğin tadı neredeyse yok olur.
Yiyeceklerimizi, yeme deneyiminin keyfine tamamen odaklanmış
olarak şimdiki zaman kipinde yiyebilirsek, aldığımız besinin
bedenimizin içinde mükemmel bir biçimde sindirileceğine, ve be
denimizin bundan alacağı sonucun kusursuzluk olması gerektiğine
ben de inanıyorum.
Benim kendi kilolarıma dair hikaye, 52.7 kilogram olan şu anki
kiloma ulaşmamla ve ne yersem yiyeyim aynı kiloda kalmamla
sonuçlandı. Bu yüzden, siz de kendi mükemmel kilonuza odaklan
makta gecikmeyin!
D R . JOE VITALE
Dostları ilə paylaş: |