Barnabas İncili
8
2. Cebrail'in Bakire Meryem'in hamileliğiyle ilgili olarak
Yusuf'a yaptığı hatırlatma.
Allah'ın iradesini öğrenen Meryem, yüklü olduğundan kendine
saldırırlar ve zina suçlusu sayarak taşlarlar diye insanlardan
korkup, dindar, takva sahibi, namaz ve oruçla Allah'a ibadet
eden ve bir marangoz olarak ellerinin yaptığı
ile geçinen bir
adam olduğundan, ayıpsız yaşantılı Yusuf adında kendi
soyundan bir yoldaş seçti.
Bakire, bildiği böyle bir adamı yoldaşı olarak seçti ve ilahî teklifi
ona açtı. Dindar bir adam olan Yusuf Meryem'in
hamile
olduğunu anlayınca, Allah'tan korkup, ondan ayrılmayı
düşündü. Bak ki, uyurken, “Ey Yusuf, neden kadının Meryem'i
bırakmayı düşünüyorsun?” diye Allah'ın meleği tarafından
uyarıldı ve şöyle denildi.
“Bil ki, ona ne olmuşsa, hepsi Allah'ın iradesiyle olmuştur.
Bakire, bir çocuk dünyaya getirecek, adını İsa koyacaksın;
şaraptan, kuvvetli içkiden ve her türlü temiz olmayan etten onu
uzak tutacaksın, çünkü o, annesinin rahminden Allah'ın
kutsal
bir kuludur. O, Yehuda’yı kalbine döndürsün İsrail kavmi
Musa'nın Kanunu'nda yazılı olduğu gibi,
Rabbin kanunu
yolunda yürüsün diye İsrail halkına gönderilen Allah'ın bir
peygamberidir. O, Allah'ın kendine vereceği büyük güçle
gelecek, büyük mucizeler gösterecek ve bu sayede pek çok insan
kurtulacaktır.”
Uykudan uyanan Yusuf Allah'a şükretti ve bütün içtenliğiyle
Allah'a ibadet ederek, ömrü boyunca Meryem'in yanında kaldı.
Barnabas İncili
9
3. İsa'nın harika doğuşu ve Allah'ı Öven meleklerin
görünüşü
Bu sıralar, Kayser Avgustos'un buyruğuyla, Yahudiye'de
Hirodes hüküm sürüyor ve Arma
ve Sayfa şehirlerinde de
Pilotus vali bulunuyordu. Bütün dünya kütüklere kayıt
yaptırmakta olduğundan, herkes kendi memleketine gidiyor ve
kayıt için kendi kabileleriyle kendilerini takdim ediyorlardı.
Bu nedenle Yusuf Sezar'ın buyruğuna göre kayıt yaptırmak için,
Beytlehem'e (burası, Davut soyundan gelme olduğundan kendi
kentiydi) gitmek üzere kadını hamile Meryem'le birlikte
Galile'nin bir kenti olan Nasıra'dan ayrıldı. Beytlehem'e varan
Yusuf burası çok küçük ve yabancılarla dolu bir kent
olduğundan, kalacak yer bulamayıp, kent dışında bir çobanın
sığınağı olarak yapılan bir odayı tuttu.
Yusuf burada kalırken, Meryem'in de doğum günleri gelmişti.
Bakire oldukça parlak bir nurla kuşatıldı ve hiç sancısız
çocuğunu doğurdu, kucağına alıp kundağına sardı ve yemliğe
yatırdı; çünkü odada hiç yer yoktu. Birçok melek, Allah'ı takdis
edip, Allah'tan korkanlara salât ve selam getirerek sevinç
içinde
odaya geldiler.
Meryem ve Yusuf Rabbe İsa'nın doğumundan dolayı hamd ve
senada bulundular ve sonsuz bir neşe ile çocuğu doyurdular.
Dostları ilə paylaş: