11
İ S T A N B U L
YA B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E Ö Ğ R E T İ M S E T İ C 1
1A
Kum Saati:
Kum saatleri zamanın geleneksel sembolüdür. Saatin ilk tasarımı olan yumurta biçiminde cam kap-
tan akan kum, yüzyıllar boyunca sabit kalmıştır. Saatlerde kumun yanında, zaman zaman pudra haline
getirilmiş yumurta kabuğu, cıva ya da ince toz siyah mermer de kullanılmıştır. Kum saati, Avrupa’da ilk
kez 8. yüzyılda kullanılmıştır. Camcılık becerisi geliştikçe, kumun doldurulduğu ağız da eritilerek kapatıl-
mış ve nemlenerek akışın zorlaşmasının önüne geçilmiştir.
16. yüzyıldan günümüze kadar gelen bu saatler sadece zamanı ölçmek için değil, belirli bir sürenin
başlangıcını ve bitişini göstermek için de kullanılmıştır. Soğuk iklimlerde su saatine göre daha yaygın
kullanımı olduğu halde, kum saati gün boyunca zaman ölçümü için çok uygun bir gereç değildi. Bunun
için ya çok büyük yapılması ya da başında her an birinin beklemesi gerekiyordu.
Su Saati:
Güneş saatleri kadar eskiye dayanan ancak tam zamanı bilinmese de ilk örnekleri Mısır’da bulunan
su saatleri, dibinde delik olan bir kovanın boşalması ve dolmasıyla zamanı gösteriyordu. Bu saatler, za-
mana yeni bir bakış şeklini olanaklı kılmıştır. Güneş saatleri belirli bir zamanı gösterirken,
su saatleri ne
kadar zaman geçtiğini de gösteriyordu. Bu yüzden su saatinin icadı zaman ölçümünün gerçek başlangıcı
sayılabilir.
Su saatleri yüzyıllar boyunca mekanik saatlerin bulunmasına kadar kullanılmıştır. Tek çanaktan olu-
şan su saatlerinde, içi su dolu ve altında bir delik olan çanağın içinden dışarı su boşaldıkça içindeki
işaretler zamanın geçişini gösteriyordu. Birkaç çanaktan oluşan türlerde ise, su bir çanaktan diğerine
doluyordu. Su saatlerinin başka bir çeşidi de dibinde delik olan metal bir kaptan oluşuyordu. İçi su dolu
böyle bir kap daha geniş bir kabın içine konduğunda yavaş yavaş doluyor ve dibe batıyordu. Su saatleri,
günümüzde hâlâ Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerinde kullanılmaktadır.
Ateş Saati:
Zamanın ölçülmesi için değişik yöntem arayışlarıyla yapılan birçok deneme arasında ateş saati de
bulunuyor. Petrol lambasının alevi ile çalışan saat mekanizmasında, tüketilen yağın bölmeli bir saydam
kapta izlenmesi ya da kısalan mumun gölgesinin arkadaki bir cetvel üzerindeki boyuna göre saatler
belirleniyordu.
Değişik türleri olan ateş saatleri ‘‘alarm saati’’ olarak bile kullanılıyordu. İstenen saat yerine iple bağ-
lanan iki küçük ağırlık, alev ipi koparınca bakır bir yüzeye düşüp ses çıkarıyordu.
Dostları ilə paylaş: