170
Yetiştirmek:
Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek.
Örnek: Hastayı ambulansla hastâneye zor yetiştirdik.
Reaksiyon göstermek:
Bir maddenin etkisi altında kaldığı bir şeye karşı tepki göstermesi.
Örnek: Vücudum iyi ki hemen reaksiyon gösterdi, yoksa az daha zehirlenecektim.
6. METİN (Didem):
Turnuva:
Oyuncu veya takımlar arasında sırayla yapılan yarışma dizisi.
Sızlanmak:
Yakınmak, şikâyet etmek.
Örnek: Bu adam hem çok para harcıyor hem de parasızlıktan yakınıyor.
Kaşınmak:
Kaşıntısı olmak, kaşıma isteği duymak.
Örnek: Vücuduma böcek girdi sanırım, kaşınıyorum.
Kaşımak:
Tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak.
Alçıya almak:
Kırılan kemiklerin kaynamaları için gereken süre boyunca dış etkenlerden
etkilenmemeleri için alçı ile kaplanması.
Dostları ilə paylaş: