12
meden önce kimse ölmez. Hiçbir şeyden korkma” sözü gelmiş ve
mağaradan içeri girmiş.
Bir süre karanlıkta yürümüş. Sonra, küçük bir ışık görmüş. Bi-
raz daha yürüdükten sonra yemyeşil, her tarafı çiçekli bir bahçeye
girmiş. Bahçede bir ağacın altına oturmuş ve dinlenmiş. Bahçede
güzel bir havuz varmış. Havuzun kenarında, aniden güzel bir kız
ortaya çıkmış. Kız fakir adama yanındaki kurbağayı göstermiş ve
ona “Kurbağa mı güzel, ben mi güzelim?” diye sormuş.
Adam
uzun uzun düşünmüş, dervişin öğüdünü hatırlamış.
Kıza “Kalbine bak! Güzellik orada.” diye cevap vermiş. Bu söz
sihirli bir sözmüş. O anda güzel kız ve kurbağa yok olmuş, her yer
altınla dolmuş.
Fakir adam, çok şaşırmış. Altınlara bakmış ve “Dervişe üç lira
13
TÜRKÇE MASALLAR
verdim ve bütün altınlara sahip oldum.” demiş. Adam altınları alıp
aynı yoldan evine gitmiş. Yolda bir adam görmüş. Bu komşusu-
nun oğlu Mehmet’miş. Fakir adam, Mehmet’e karısını ve çocukla-
rını sormuş. Mehmet de:
- Karın
sana ihanet etti, demiş.
Adam, çok üzülmüş. İnanmak istememiş. Sonra dervişin öğü-
dünü hatırlamış: “Kimse hakkında erken karar verme!”, demiş ve
yoluna devam etmiş.
Köyüne gelmiş önce ablasının evine gitmiş. Ona karısını sor-
muş. Ablası “Zavallı kadın, sen gittikten sonra çocukları için te-
mizlik işlerinde çalıştı. Hakkında kötü sözler söylediler.
Ben de
onları yanıma aldım. Karının hiç suçu yok.” demiş.
Fakir adam ablasına dervişi anlatmış. Altınlardan birazını ab-
lasına vermiş. Sonra evine gitmiş. Karısını, çocuklarını bulmuş.
Her şeyi onlara da anlatmış. Ailesi adamı affetmiş. Ömürlerinin
sonuna kadar mutlu yaşamışlar.