7
TÜRKÇE MASALLAR
- Kızım söyledi, demiş.
Hâkim:
- Kızın çok akıllı, o zaman buraya yarın ne at
ile ne de yaya, ne yoldan, ne de yol kenarından
gelsin... Atını yaz ile kış arasında bağlasın ve beni
ne odada ne de sokakta karşılasın, demiş.
Köylü evine gitmiş. Kızına hâkimin isteklerini
söylemiş. Kız, babasına:
- Sen hiç üzülme babacığım... Bunlar önemsiz
şeyler, demiş.
Ertesi gün kız, bir keçiye binmiş. Böylece ne
at ile ne de yaya gitmiş çünkü yolculuk sırasında
ayakları yere değmiş. Keçi, bir ayağı ile yola, bir
ayağı ile de yol kenarına basmış. Yani kız, hem
yoldan hem de yol kenarından gitmiş. Kız mah-
kemeye gelmiş. Keçiyi, kızakla kayık arasına, yani
kış ile yaz arasına bağlamış. Hâkimi kapının eşi-
ğinde karşılamış. Böylece ne odaya girmiş ne de
sokakta kalmış.
Bunlar hâkimin çok hoşuna gitmiş.
Hakim
kızı ile evlenmiş.
Bir gün hâkim karısına:
- Ben köye gidiyorum. Bir hafta sonra gelece-
ğim. O zamana kadar hiçbir yere gitme, demiş.
Ama karısı hâkimin sözünü dinlememiş.
Hâkim, eve dönmüş, karısına çok kızmış ve
ondan ayrılmak istemiş. Ayrılmadan önce karı-
sına:
- Evdeki her şeyi alabilirsin, izin veriyorum,
demiş. Karısı da:
- Akrabalarımızı çağıralım, bir ziyafet verelim
sonra ayrılalım. Ben başka bir şey istemiyorum,
8
TÜRKÇE MASALLAR
diye cevap vermiş.
Hâkim
kabul etmiş, misafirleri çağırmışlar, lezzetli yemekler
yemişler. Hâkim de çok yemek yemiş ve uyumuş. Kadın kocası
uyuduktan sonra bir araba tutmuş, kocasını babasının evine gö-
türmüş. Hâkim uyanmış:
-
Ben neredeyim, diye sormuş. Karısı:
- Babamın evindesin. Seni ben getirdim. Hatırlıyor musun? Sen
bana; “Evden herhangi bir şeyi alabilirsin.” dedin. Benim için en
kıymetli sensin, bu yüzden ben de seni aldım ve buraya getirdim,
demiş. Hâkim karısının zekâsına hayran kalmış ve karısını almış,
evine götürmüş. Ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşamışlar...