Yalan veya Yalan söylemek, Doğru olmayan söz, hakikat ve gerçeğin aksi, haksız söz ve bir kimseden söylemediği halde söz nakletmek manalarına gelmektedir. Yalanın aslı sözdedir; geçmişte olsun ve gelecekte, vaat olsun veya başka bir şey. Doğruluğun (sıdk) karşıtı, bir konuda kasıtlı veya kasıtsız olarak gerçeğe aykırı haber ve ya bilgi vermek anlamlarında da kullanılmıştır. Istılahta ise gerçeğin ve hakikatin aksini söylemeye yalan denmektedir. İnsanın en büyük ve en kötü sıfatlarından biri yalan söylemektir. Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış "Yalancılık çok kötü bir huydur; er geç ortaya çıkar ve yapanı güç durumda bırakır. Boşuna söylememişler; "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" diye. Bazı insanlar kötü bir huy olduklarını bildikleri halde yalan söylemekten zevk duyarlar. Öyle ki, yalan söylemek onlar için yeme - içme gibi alışılagelmiş tabiî bir şeydir. Bu insanların çevrede bir tek adları vardır: "Yalancı!" Onlar bol keseden yalan söyleye dursunlar, çevrelerindekilerin kendilerine kıs kıs güldüğünün farkında dahi değillerdir. Garip bir aldanış ve vurdumduymazlık içinde bu kötü huylarına devam ederler. Çevresindekiler onun hiçbir yalanına kanmasa da, çoğu kez bunu yüzüne vurmaz ve inanmış gözükürler. Ancak, yalancı da bir insandır. Onun da başkalarının yardımına ihtiyaç duyduğu sıkıntılı anları vardır. İnsanın adı bir kere yalancıya çıkmaya görsün, hiçbir sözüne inanılmaz. Ne kendisine, ne de sözüne değer verilir. Bu hal, yalancıya giderilmesi imkânsız zararlar verebilir. Kendimizi böyle durumlara düşürmek istemiyorsak, hiçbir şekilde yalan söylemeye alışmamalıyız." Başka insanların bize güvenmesini istiyorsak her zaman dürüst olarak yalan söyleme alışkanlığından uzak durmamız gerekmektedir. Unutmamak gerekir ki
yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve söylenen yalanlar elbet bir gün açığa çıkacaktır. 86. Beyaz yalan