E N RON VE YETE N E K DÜŞÜ NCESİ
200 1 yılında şirketler dünyasını sarsan bir haber geldi.
Enron
-kurumsal poster çocuk, geleceğin şirketi- iflas etti. Ne olmuştu? Bu
kadar umut vadeden bir şirket, nasıl oldu da böyle bir felaket yaşadı?
Beceriksizlik yüzünden mi? Yozlaşma yüzünden mi?
Düşünce tarzı yüzünden iflas etti.
The New Yorker
yazarı Mal
colm Gladwell' e göre Amerikan şirketleri yetenekler ile takıntılı hale
geldiler. Gerçekten de ülkenin önde gelen yönetim danışmanlığı
şirketi McKinsey
&
Company'nin guruları, bugünün şirket başarı
sının "yetenek düşüncesi"ne ihtiyaç duyduğu konusunda ısrar edi
yorlardı. Spordaki
doğuştan gelen yetenekler gibi, iş yaşamında da
doğuştan gelen yetenekler vardı. Sporda takımların büyük yetenek
leri kadrolarına katmak için büyük paralar ödedikleri gibi, şirketler
de yetenekli insanları kadrolarına katmak için harcama yapmalıydı.
Bu gizli silahtı. Yarışmayı kazanmanın anahtarıydı.
Gladwell devam ediyor: "Bu 'yetenek düşüncesi' Amerikan iş
letmesinin yeni inancıdır." Bu kurgu Enron kültürünün planlarını
gerçekleştirdi ve çöküşünün tohumlarını attı.
Enron
şirketi büyük yetenekleri, daha çok özel
derecelere sahip
insanları kadrosuna kattı. Aslında kendi içinde bu o
kadar da kötü
bir şey değildi. Onlara büyük ücretler ödediler. Bu da o kadar kor
kutucu değildi ama şirket bütün inançlarını yetenek üstüne kurarak,
çok kötü bir şey yaptı: Yeteneğe tapan bir kültür yarattı. Bu sayede
çalışanlarını olağanüstü yeteneklilermiş gibi davranmaya zorladı.
Aslında onları sabitlenmiş düşünce tarzını benimsemeye zorladı ve
1 5 3
Dostları ilə paylaş: