Dr. Carol S. Dweck
daha gelişme düşüncesine sahip olanlar, hatalarından ve topladıkları
verilerden sabitlenmiş düşünce tarzına sahip gruba göre çok daha iyi
yararlandılar. Ancak daha ilginç olan durum ise, grupların işlevlerini
nasıl yerine getirdikleriydi.
Gelişme düşüncesine sahip grubun üyeleri yönetim kararları
hakkında birbirleriyle iletişim kurduklarında,
fikirlerini dürüstçe
ortaya koymaya ve katılmadıkları noktaları açıkça belirtmeye daha
yatkındılar. Herkes öğrenme sürecinin bir parçasıydı. Sabitlenmiş
düşünce tarzı grubunda ise -kimin akıllı, kimin aptal olduğu konu
sundaki endişeleri ya da fikirlerinin başkaları tarafından onaylan
mayacak olması kaygısı yüzünden- o açık, üretken tartışma
hiçbir
zaman gerçekleşmedi. Yaptıkları daha çok grup düşüncesi gibiydi.
GRU P DÜŞÜNCESİN E KARŞI: BİZ DÜŞÜNÜYORUZ
70'li yılların ilk zamanlarında lrving Janis
grup
düşüncesi
terimini
popülerleştirdi. Bu bir gruptaki bütün insanların benzer düşünmesi
anlamına gelir. Kimse bir düşünceye karşı gelmez. Kimse önemli bir
duruş sergilemez. Grup düşüncesi, felaketle sonuçlanan kararların
alınmasına neden olabilir ve Wood çalışmasının
önerdiği gibi, ge
nelde doğrudan sabitlenmiş düşünce tarzından gelebilir.
Grup düşüncesi,
yetenekli bir lidere, bir dahiye sonsuz inanç
sergilendiğinde ortaya çıkabilir. Amerikanın Küba'yı
işgal ederek
Castro'yu devirmek için yaptığı olgunlaşmamış planı Domuzlar
Körfezi çıkarmasına neden olan şey budur. Başkan Kennedy'nin
açıkgöz danışmanları hükümlerini askıya aldılar. Neden?
Çünkü
onlar Kennedy'nin altın bir adam olduğunu ve yaptığı her şeyin ba
şarı getirdiğini düşündüler.
Kennedy'nin çevresinde bulunan, başkanın yeteneğine ve şansı
na sınırsız inancı olan, devlet içinden bir adam Arthur Schlesinger' e
göre,
" 1 956
yılından bu yana her şey onun lehineydi. Tüm tahmin-
1 86
Dostları ilə paylaş: