Aklını En
Doğru
Şekilde
Kullan
kez emer
gibi yapar, bırakır ve çığlık atmaya başlar. Bebek inatçı
mıdır? Bebekte bir eksiklik mi vardır? Nihayetinde, meme emmek
doğuştan gelen istemsiz bir hareket değil mi? Bebeklerin meme em
mede "doğuştan yetenekli" olmaları gerekmez mi? Bebeğimin ne
sorunu var?
Bu durumdaki yeni bir anne hana şunu anlattı: "Başlangıçta
gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Sonra sizin çalışmanızı aklıma
getirdim. Bebeğime, 'Biz ikimiz bunu yapmayı öğreniyoruz' demeyi
sürdürdüm. 'Aç olduğunu biliyorum. Moral bozucu biliyorum, ama
öğreniyoruz.' Bu şekil düşünmek soğukkanlı kalmama yardımcı
oldu ve işe yaradı. Ayrıca bebeğimi daha iyi anlamama da yardımcı
oldu, bu sayede ona başka şeyleri nasıl öğreteceğimi de biliyordum.''
Yargılamayın . Öğretin .
Bu bir öğrenme sürecidir.
Çocuklar Mesajları Başkalarına Aktarırlar
Çocukların bu mesajları öğrendiklerini anladığımız
bir başka
davranış daha var. Onların bu mesajları diğer çocuklara geçirdik
lerini görebiliyoruz. Küçük yaştaki çocuklar bile öğrendikleri bil
geliği başkalarına geçirmeye hazırlar. İkinci sınıfa giden çocuklara
sorduk: "Sınıfınızda matematik dersini
anlamakta zorluk yaşayan
bir çocuğa ne tavsiye ederdiniz?" İşte gelişme düşüncesine sahip bir
çocuğun tavsiyesi:
Bir şeyi çözmeyi çabuk mu bırakıyorsun? Bir dakika düşünüp
sonra hemen vazgeçip bırakıyor musun? Eğer böyleysen, uzun
süre düşünmelisin -belki iki dakika- ve eğer anlayamıyorsan so
ruyu tekrar okumalısın. Yine anlayamıyorsan, parmak kaldırıp
öğretmene sormalısın.
255
Telegram: @cinciva
Dr. Carol S. Dweck
Bu en iyi tavsiye değil mi? Sabitlenmiş düşünceye sahip çocuk
lardan gelen tavsiyeler hiç de böyle yararlı tavsiyeler değiller. Sabit
lenmiş düşünce tarzında başarı reçetesi olmadığından, onların tav
siyeleri kısa ve şirin olmaya daha yakındır. "Üzgünüm" bir çocuğun
üzüntülerini belirtirken verdiği tavsiyeydi.
Bebekler bile aldıkları mesajları iletebilirler. Mary Main ve Carol
George; ağladıkları, sızladıkları için aileleri tarafından yargılanmış,
cezalandırılmış kısaca kötü davranılmış çocuklar üzerinde çalıştılar.
Çocuklarına kötü davranan aileler, çocuğun ağlamasının ya da kes
mesi söylendiğinde ağlamayı durduramapıasının ihtiyaçlarının ha
bercisi olduğunu genelde anlamazlar. Bunun yerine çocuklarının laf
dinlemeyen, inatçı, kötü çocuklar olduğuna hükmederler.
Main ve George kötü davranılmış çocukları (bir ile üç yaş ara
sındaki çocuklar) bakım altındayken izlediler. Diğer çocuklar sıkın
tılıyken ve ağlarlarken nasıl tepki verdiklerini gözlemlediler. Kötü
davranılmış çocuklar, bu ağlayan çocuklara genelde sinirleniyorlar
dı. Bazıları onlara saldırmaya bile yeltendi. Ağlayan çocukların yar
gılanacak ve cezalandırılacak çocuklar oldukları mesajını almışlardı.
Çoğu kez sadece bu kötü davranışların kurbanlarının, çocuk sa
hibi olduklarında bu mirası çocuklarına devrettiklerini düşünürüz
ama şaşırtıcı bir çalışma gösteriyor ki, çocuklar erken yaşta ibret alı
yorlar ve ona göre davranıyorlar.
Peki, kötü davranılmamış çocuklar sıkıntılı sınıf arkadaşlarına
karşı nasıl tepki verdiler? Onlara sevgi gösterdiler. Çoğu sorunun ne
olduğunu görmek için arkadaşının yanına gitti. Yardım edebilecek
leri bir şey var mı diye baktı.
Disiplin Öğretmek Değil midir?
Çoğu aile çocuklarını yargılayıp cezalandırdıkları
zaman onlara
bir ders verdiklerini düşünür ama bu, "Sana öyle bir ders vereceğim
ki hiç unutmayacaksın" gibi bir ders vermektir. Aileler çocuklarına
ne öğretiyorlar? Eğer ailenin kurallarına ve değerlerine karşı
gelir-
256
Dostları ilə paylaş: