Aklını
En
Doğru
Şekilde
Kullan
rinden biri ile ilgili danışmak için bana gelmişti. Öğrencisi dene
me sınavları yapıyor ve sonucu hakkında ona yalan söylüyordu.
Öğrenciye bilmediği konulara göre ders vermeliydi ama öğrenci
bilmediği şeyler hakkında doğruyu söyleyemiyordu ve bunun için
para ödüyordu.
Sonunda çocuklara akıllı olduklarını söylemek, onların daha
aptal hissetmelerine, daha aptal davranmalarına yol açtı. İnsanlara
olumlu etiketleri -doğuştan yetenekli, kabiliyetli, parlak zekalı- ko
yarken amaçladığımız şeyin bu olduğunu düşünmüyorum. Onları
zorluklara karşı mücadele ederken alacakları tattan yoksun bırakma
niyetinde değiliz. Başarı tariflerini ellerinden almak niyetinde deği
liz ama tehlike işte budur.
Çalışmalarımı okumuş bir adamdan bana gelen bir mektup:
Sayın Dr. Dweck;
Kitabınızın o bölümünü okumak can sıkıcıydı. Okudukça
kendi yaptıklarımı fark ediyordum.
Doğuştan Yetenekli Çocuklar Topluluğu'nun bir üyesiydim.
Zekamı devamlı övüyordum. Umduklarımı başaramadığım bir
yaşamdan sonra (şu an
49
yaşındayım) kendimi bir göreve uy
gun görmeyi öğreniyorum. Ayrıca başarısızlığı bir aptallık işa
reti olarak görmemeyi de öğreniyorum. Başarısızlık,
deneyim ve
beceri eksikliğinden başka bir şey değil. Kitabınızın bu bölümü
kendimi yeni bir aydınlıkta görmemi sağladı.
Seth Abrams
Olumlu etiketlerin tehlikesi budur. Bu durum için seçenekler var
ve bu seçeneklere aile, öğretmenler ve eğitimciler hakkındaki bö
lümde tekrar döneceğim.
1 07
Telegram: @cinciva
Dr. Carol S. Dweck
OLUMSUZ ETİKETLER VE ÇALIŞMA ŞEKİLLERİ
Bir zamanlar matematik ustasıydım.
Lisede cebirden
99,
geo
metriden
99,
bir
99
da trigonometriden almıştım. Ayrıca okulun
matematik takımındaydım. Erkek çocuklarla Hava Kuvvetleri ye
tenek yarışmasında yüksek sonuçlar almıştım. Yıllar boyunca Hava
Kuvvetleri'nden yeni asker alımı ile ilgili broşürlerin evime gelme
nedeni buydu.
Sonra Bay Hellman öğretmenim oldu. Kızların matematik yapa
bileceğine inanmıyordu. Notlarım düştü ve
bir daha hiç matematik
dersi almadım.
Bay Hellman' ın fikrine neredeyse katılıyordum ama benim için
geçerli olduğunu düşünmedim. Diğer kızlar matematikte başarılı
olamıyorlardı. Bay Hellman, fikrin benim
için de geçerli olduğunu
düşünüyordu ve ben de sonrasında karşı koyamadım.
Herkes olumsuz etiketlerin kötü olduğunu bilir. Sanırım bu yüz
den bu bölümün kısa süreceğini düşünüyorsunuz. Ama kısa bir bö
lüm değil, çünkü psikologlar olumsuz etiketlerin başarıya nasıl zarar
verdiğini halen öğreniyorlar.
Kimse basmakalıp düşünceye maruz kalmış grupların üyeleri
kadar, yeteneksiz etiketinin ne demek olduğunu bilemez. Örneğin,
Afrikalı Amerikalıların
zeka
düşüklüğü yaşadıklarına dair kalıplaş
mış düşünceler vardır. Kadınların matematik ve fen bilimlerinde iyi
olmadıklarına dair bir düşünce vardır. Bu basmakalıp düşüncelerin
ne kadar saçma olduğunu bilip bilmediklerinden emin değilim.
Claude Steele ve Joshua Aronson tarafından gerçekleştirilen bir
araştırma, ırkınızı veya cinsiyetinizi belirten
bir anket kutucuğunu
işaretlemenizin bile kafanızdaki basmakalıp düşüncenin tetiğini çe
kebileceğini ve bunun da sınav sonucunuzu düşürebileceğini göste
rir. Sınavdan önce sizin siyah olduğunuzu veya bayan olduğunuzu
hatırlatacak en ufak şey bile, kötü olmanız gereken o konuda sınav
sonucunuzu etkileyebilir, hem de çok. Çalışmalarının birçoğunda
basmakalıp düşünceler hatırlatılmadığı zaman, siyahlar ve beyazla-
1 08
Dostları ilə paylaş: