ii. Unilever’ in Sürdürülebilir Çevre Uygulamaları: Unilever’ in, çalışmalarına toplum, ekonomi ve çevre sorunlarını marka
inovasyonuyla birleştirerek bir “iç görü kazanım” aracı geliştirerek başladıklarını
anlatmaktadırlar. Yöneticileri bu sürece ‘‘marka izi’’ adını vermişler bu anlayışa göre
markalar sadece duygusal ve işlevsel ihtiyaçlara cevap vermekle kalmayıp aynı
zamanda insanların istek ve arzularına da cevap vermekte olduğu izlenimine
varmışlardır. İnsanların marka izine önem veriyor oluşu ve bunu uygulayan
firmaların diğerlerine göre avantaj yaratıyor olmaları nedeniyle işlerinde yeni bir
anlayış yaratmışlardır. Yine de ticaret kar amacıyla yapıldığını unutulmamalı ve iyi
performans sağlanmalıdır demişler. Ekonomik sonuçları toplumsal sonuçlarla
bağdaştırıp, topluma ve çevreye çalışanlarınıza, ortak ve hissedarlarınıza değer
yaratılmış olunacağı savunulmuştur. Ünilever sadece üretmekle kalmayıp ürünün
kullanım şeklinin de önemine vurgu yaparak müşterileriyle iletişime geçerek bu
aşamada tüketicileri bilinçlendirerek onları doğru seçimler yapmaya teşvik
etmişlerdir. Tüketicilerin genelinin doğru seçimler yapmaya istekli olduklarına
inandıklarını, insanların yarattığı etkiyi vurgulayan markayı sevdiklerini ona
yöneldiklerini söylemişlerdir. Örneğin Lipton markasının Doğu Afrikada çay seven
halka, Lipton markasının çevreye duyarlı olduğu, halklara adil davrandığını ve bu
markadan Afrikada’ki üreticilerin kazanç sağladığı vurgulanırsa Lipton ürünlerini
satın alanların arttığı görülmüştür. Burada Lipton ‘un misyonu üreticiyle çay içen
46
kişiyi yakınlaştırmak, Doğu Afrika’nın güzelliklerine dikkat çekmek olmuştur.
(Unilever, Sürdürülebilirlik Raporumuz, 2015).